4-RANDEVU GİBİ 🏍

35.1K 2.4K 1.9K
                                        

(Aynısı değil, temsilidir canlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Aynısı değil, temsilidir canlar. 🥰)

Yorum yapmayanlar ve yıldıza basmayanlar ARABACIDIR!

İçip içip sızmış gibi ağır ve rahatsız edici bir uykudan ayıldım. Biraz da yüzüme yüzüme vuran güneşin kabahatiydi gerçi. Beni sarsıp uykumdan çıkarırken kendime gelmemle gözlerim kocaman oldu. Başımı kaldırıp odama bakınırken evi dinlemeye başladım, ani hareketimle başım döndü.

Ev sessizdi, Barkın okula gitmişti, annemle babam işe. O zaman çoktan saat sekizi geçmişti. Telefonumu aradım, kendisini bulmak 1000 yıllık tarihi araştırmaktan daha zor olduğu için biraz zamanımı aldı ama bulduğum yerle suçlunun ben olduğumu anladım.

Yere düşmüştü. Ekranı açmaya çalıştım ama telefonum kapanmıştı. Hiç de sevmezdim kapalı telefon falan, her zaman şarjım yirmiyken şarja takardım. Titizdim bu konularda.

Yatarken aniden kalkınca başım döndü ve midem bulanarak ona eşlik etti. Telefonumu şarja taktım. Laptopu açıp saate baktığımda on buçuk olduğunu gördüm, gözlerim, elim ağzıma giderken büyüdü. Peşine de alnıma vurup kendimi banyoya attım.

"Of yetişemeyeceğim ya, of of of!" Nasıl soyunduğumu hatırlamıyorum. Saçlarımı bir kere şampuanlayıp duş jelini üstten sürüp odama dönerken kapı girişinde takıldım, neredeyse düşüyordum.

Acele işe şeytan karışır diye boşuna dememişler.

Saçlarımı kurutmadan üstümü giyindiğimde hala 10 dakikam vardı. Motor kullanacağım için saçlarımın en azından ıslaklığını alsın diye havluyu sardım ve çantamla çorabımı elime aldığım gibi aşağı koştum. Annemin, Barkın'a yaparken bana da ayırdığı tostu ağzıma tıktım.

Çorap giymeye çalışırken oturmak aklıma gelen en son şey olduğu için yer çekimi bunu benim için yapı verdi. Popomun üstüne düştüm! Gözlerim kapanırken acıyla inledim. "Tüküreyim!" Tostu ısırmaya çalışırken çoraplarımı giydim ama sonra ters giydiğimi fark edip geri çıkarttım. Bütün gün varlıklarını hissetmesem bile rahatsız ederdi beni.

Çorapları tekrar giyinip havlu saçlarımı biraz emsin diye bastırıp çıkarttım, gelişi güzel koltuğa attım. Evden çıktığım gibi anahtarımı kontrol etmek geldi aklıma ama artık çok geçti. Onun için hiç uğraşmadan koşmaya başladım.

Kapıdan çıkıp sokağın başında motorundan inmiş, kalçasını yaslamış telefonuyla ilgilenen Gökmen'i görünce suçluluk duygusu içimi kemirdi. Koştum. Yanına yaklaştığımda beni gördü, başını kaldırırken gülümsedi ve telefonunu çantasına attı; hız yaparken düşmesin diye cebine koymuyordu. Diğer elinde de uzun, el boy termos vardı.

Önünde durduğumda nefes nefeseydim, ellerim dizlerime giderken, "geldim." Diye bir kelime çıktı ağzımdan.

Bana bakarken güldü. "Aksi halde delirdiğimi düşünürdüm zaten."

SERENDİPÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin