~16

16.9K 997 131
                                        

Uyanmıştım. Sabahın saat beşinde garip bir şekilde birdenbire uyanmıştım. Neden uyandığımı bilmiyordum ancak, hızla atan kalbimden bir sese ya da dokunuşa uyandığımı düşünüyordum.
Zaten hastalığımı tam olarak atlatamadığımdan fazla uyuyordum. Bu da uykudaki hassasiyetimi arttırmıştı. Etrafıma baktığımda, havanın henüz aydınlanmadığını anlamıştım. Etraf gece gibiydi.
Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken, yanımdaki Taehyungsa mışıl mışıl uyumaya devam ediyordu. Beni her zamanki gibi sıkıca kollarına almıştı. Bu onun uyuma stiliydi. İstisnasız her gece bu pozisyonda uyuyorduk.
Kollarından kurtulup yatakta oturur pozisyona geçiş yapmıştım. Taehyung tam bir temas bağımlısıydı, ve kollarından kurtulmak epey zorlayıcıydı açıkçası.
Yavaşça yataktan doğrulup, yandaki şortlu pijama takımıma ait geceliği üzerime geçirip kuşağını bağlamıştım. Havalar sıcak olduğundan, böyle rahat kıyafetler tercih ediyordum. Terliklerimi de giyerek odanın boydan olan camına ilerleyip bir terslik olup olmadığını kontrol etmek amacıyla etrafa bakınmaya başladım. Neredeyse her şey normaldi.  Ancak korumaların bir kısmı bahçede yoktu.
Korumaları saydığımda bu sayının onu aşmadığını farketmiştim. Bu normal bir sayı asla değildi.
Neler oluyordu?
Normal şartlarda evin çevresinde elliyi aşkın koruma bulunurdu. Hatta kaçmamın ardından, koruma sayısı artış göstermişti. Korkmaya başlıyordum.

Silah sesiydi.
Beni uyandıran bu yüksek ses, bir silaha aitti.
Hızla Taehyungun yanına ilerleyip, yanına oturmuştum.
Silahlardan nefret ediyordum. Hayatım boyunca, filmlerdekiler de dahil, silahlar benim için çok korkutucu birer aletti.
Canlıların zarar görebileceği her şeyden nefret ediyordum.
Tekrar tekrar duyduğum silah sesleriyle ellerimi Taehyungun omuzlarına yerleştirmiştim.
" Taehyung, kalk lütfen."
Onu sarsıyordum. Taehyungun  uykusu fazla derin değildi. Ancak hafif de değildi. Ama son zamanlarda sürekli uyanıp beni kontrol ettiğinden uykusuz kalmıştı. Bu da eskisine göre daha derin uyumasına neden oluyordu. Kısa bir süre sonra Taehyung İrkilerek uyandı ve gece lambasını hızla açtı.
" Bebeğim, ne oldu kendini kötü mü hissediyorsun?"
Hemen elleriyle yüzümü sarmalayarak ateşimi kontrol etmeye başlamıştı.
" Hayır, ben iyiyim. Ama bahçeden sanırım silah sesleri geliyor."
Cümlemi bitirmemle birlikte patlayan silahla, aşağıdan cam kırılma sesleri gelmeye başlamıştı.
Çığlık atarak Taehyunga yaklaşmıştım. Hızla beni kendine çekerek, ayağa kalkmıştı. Komodinin çekmecesinden silahı alıp, beni giyinme odasına sürüklemeye başlamıştı.
O silahın orada yer aldığından haberim yoktu.
" Taehyung, korkuyorum."
Gözlerim dolmaya başlamıştı. Sesim dahi titriyordu. Sesler yükseliyordu. Ve bu gerçekten çok korkutucuydu. Hala yüksek sesler benim kabusumdu.
Dolapların önünde vardığımızda beni sıkıca kendisine çekip sarılmıştı.
" Güzel bebeğim, hiçbir şey olmayacak. Ben seni koruyacağım. Korkma tamam mı?"
Benden ayrılıp dolaplardan birinin kapağını açtı, ardından da kıyafetleri kenara doğru sürükleyince gözüme çarpan küçük odacıkla fazlasıyla şaşırmıştım. İlk defa bu gizli alanın farkına varıyordum. Yüksek ihtimalle böyle zamanlar için yapılmıştı. Tekrar yanıma gelip elleriyle yüzümü kavramıştı.
" Bebeğim, şimdi ben ne söylersem yapacaksın anlaştık mı?"
Anlayışlı sesiyle konuşmaya başlamıştı. Korktuğumun farkındaydı ve bana güven vermeye çalışıyordu.Başımla onu yavaşça onaylamıştım.
Tepkilerim donuklaşmaya başlamıştı, çünkü gerçekten ilk defa silah sesini bu denli yakından duyuyordum.
Yüksek ihtimalle son da olmayacaktı.
" Bu odacıkta, sesini çıkarmadan çok kısa bir süreliğine beni bekleyeceksin. Ne duyarsan duy, asla buradan çıkmayacaksın. Tamam mı?"
Yeniden onu başımla onayladığımda, beni hızlıca o küçük alanam yerleştirip geri çekilmişti. Kıyafetlerle benim önümü kapatırken ona seslenmemle duraksamıştı.
" Taehyung, dikkatli ol."
Gülümseyerek beni onaylayıp, alnıma küçük bir öpücük kondurmuştu. Ardından önümü tamamen kapatıp, bulunduğum alanın kararmasına neden olmuştu.
Çok gerilmiştim. Öyle ki bana ne yapmış olursa olsun, Taehyungun başına bir şey gelmesini asla istemezdim. Her saniye artan silah sesleriyle, korkum da artıyordu. Bir şeyler  yapmak istiyordum, ancak bu mümkün değildi. Yalnızca gözlerimi ve kulaklarımı kapatıp, beklemeye başlamıştım.

" Bebeğim, iyi misin?"
Duyduğum tanıdık sesle gözlerimi açmıştım. Karşımda kanlı pijamasıyla Taehyung duruyordu. Sorusuyla gözlerimden yaşlar firar etmeye başlamıştı. Ne kadar zamandır burada olduğumdan emin değildim. Yüksek ihtimalle bilincim kısa bir süreliğine yok olmuştu. Bu benim için iyiydi.
Çünkü, tek bir silah sesini duymak dahi benim için felaketti. Hızlıca yaklaşıp beni kucağına almıştı. Kollarımı boynuna doladığımda, o da başını boynuma gömmüştü. Doğrulup omzuna dokunmuştum. Koyu renkli pijamasına rağmen kan bariz bir şekilde görünüyordu. Ellerim yeniden titremeye başlamıştı. Kan, görmekten hoşlandığım bir şey değildi. Öyle ki çok fazla olmayacak şekilde beni tutuyordu.
" Bebeğim, sakin ol. Bu kan bana ait değil. Tamam mı?" Hızlıca başımla onu onaylamıştım. Beni odaya götürüp yatağa oturtmasıyla giyinme odasına koşuşu bir olmuştu. Kısa bir süre içerisinde elindeki kıyafetlerle tekrar yanıma dönmüştü.
" Bebeğim, burası bizim için artık güvenli değil. Bu yüzden de kısa süreliğine farklı bir yerde kalacağız.
Hızlıca giyinelim. Ben görevlilere söyleyeceğim, onlar da eşyaları toplayıp bize getirecekler."
Başımla onu onaylamıştım. Ancak herhangi bir hamlede bulunmamıştım. Resmen elim ayağım tutmuyordu. O kitlendiğimi anlamış olamıydı ki, hızlıca önce üzerimi çıkarıp, siyah bir sweat giydirdi. Ardından bana bakarak onayımı aldı ve, şortumu çıkarıp siyah bir eşofman giydirdi. Ayaklarıma da siyah spor ayakkabı giydirip, aynı renkteki montu üzerime geçirdi. Utanacak kafada değildim.
Çünkü kafamda farklı şeyler dönüp duruyordu.
Beni hazırlamasının  ardından  da kendi giyinmeye başlamıştı.
Üzerine siyah boğazlı bir kazak, siyah kumaş pantolon, siyah bir ceket giymişti. Ayağına da siyah ayakkabılarını giyip, paltosunu da üzerine giymişti.
Ardından, komodindeki cüzdan, araba anahtarı ve bazı evrakları alıp az önce getirmiş olduğu deri çantaya yerleştirmişti. Çantayı ve beni alıp giyinme odasına tekrar dönmüştü. Kasadaki her şeyi toparlayıp beni kucaklayarak odadan çıkmamızı sağlamıştı. Merdivenlerden indiğimizde dikkatimi cam parçaları ve kan damlaları çekmişti. Burnumu çekerek başımı tekrar Taehyungun boynuna gömmüştüm. O da gördüklerimden hoşlanmadığımı anlamış olmalı ki sırtımı nazikçe okşamaya başlamıştı. Bahçeye çıktığımızda kapının önünde bizi bekleyen arabalardan en ortadakine yönelmiştik.
Sürgülü kapı açıldığında beni oturtmuş, ardından da gözyaşlarımla kaplı yanağıma öpücük kondurmuştu.
" Bebeğim, ben korumalarla konuşup geleceğim. Tamam mı?"
Başımı iki yana sallayarak onu reddetmiştim. Elini sıkıca tutup memnuniyetsizliğimi dile getirmeye başlamıştım.
" Gitme, korkuyorum." Dolu gözlerle söylediğim şeyle beni onaylayıp, elimi sıkıca tutmaya devam ederek karşısında dizilmiş korumalara sinirle ve bağırarak konuşmaya başlamıştı.
" Nerdesinin siz?! Ha nerdesiniz siz? Benim evim bunca adama rağmen nasıl taranabiliyor?
Ben sizi süs diye mi koydum buraya?! "
Avazı çıktığı kadar bağırıyor, adeta burnundan soluyordu.
" Tüm evi toplayacaksınız. İğne bile kalmayacak. Ardından da kıyafet ve lazım olacak eşyaları kalacağımız yere göndereceksiniz. Ev seçtiğimizde onları oraya getireceksiniz."
Bu gibi sesiyle konuşmasıyla, herkes önünde eğilmişti.
" Bu iş burda bitmedi! Daha sonra hepinizle tek tek hesaplaşacağız!"
Konuşmasının ardından bana dönmüş ve beni kucağına alarak geniş koltuğa yayılmıştı. Korumalardan biri kapımızı kapatıp şoför koltuğuna yerleşmişti. Anladığım kadarıyla artık farklı bir yerde yaşayacaktık. Umarım diğer ev de en az burası kadar uğursuz olmazdı...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Herkese selamlar. Bu ficin finali oldukça yakın. Çünkü artık ilerletmekte sorun yaşıyorum. Saçmalayıp bitirmek de istemediğimden yirminci bölüm yüksek ihtimalle final olacaktır. Tadında bırakmak istiyorum.

Finalin ardından büyük bir hızla yeni bir fice başlamayı planlıyorum. Yeniden Taekook içeren bir fic olacak. Ancak kafam birazcık karışık.

Sizce mafya konusundan mı devam edelim, omegaverse evrenine mi geçelim, yoksa tatlı bir liseli taekook mu görelim?
Lütfen bana yorumlarda yardımcı olunuz.

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniiiz.💕

                                                        ~Kelebek 🦋

Mafia e il suo bambino.(TAEKOOK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin