31. Courting You

4.2K 384 231
                                        

Merhabalar ✨

Çok uzun bir aradan sonra geldim, umarım bu bölüm bekleyen okuyucularımı tatmin eder. Lütfen beklemede kalın, çünkü kitabın ikinci bölümü resmen başlamış bulunmakta. Serimi atladık şimdi düğümü öğreneceğiz ve en sonunda ise bu düğümü çözeceğiz :)

Bölüm sonunda görüşmek üzere! Unutmadan bir oy ve yorum istiyorum sizden ♡ ><

🌕🌕🌕

"Evet haydi başlayalım!"

Jungkook Namsan'da kaldığı süre içinde yakınlaştığı korumalardan biriyle muhabbet ederken Taehyung'un yükselen sesini duymasıyla konuşmasını yarıda kesip yüzündeki donuk gülümsemeyle arkasına döndü.

Bir kez daha Namsan'dalardı. Jungkook'un burada geçirdiği son saatler düşünülürse bu saatlerden önceki güzel günler hatırına dahi buraya gelmemesi gerekirdi. Ama buradaydılar, Kim's Life'dan ayrılalı çok olmuyordu. Taehyung bu sabah bir alt kattaki dairesine gelip Namsan'a kadar ona eşlik etmesini istemişti.

Jungkook'un anladığı kadarıyla sürü yönetiminin ana kadrosuyla bir başka toplantı düzenlenecekti. Taehyung öyle söylemişti kendisine. Namjoon, Seokjin, Hoseok, Yoongi ve Jimin haricinde hiç kimse yoktu. Daha önce burada gördüğü korumalar vardı ama sürü üyelerinden başka kimsenin olmayışı Jungkook'un içine su serpmişti.

Lunar oluşuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak istiyorlardı. Taehyung, Kim's Life'da güvenlik ve gizliliklerinin sağlanamayacağı yönündeki endişelerini belirtip Namsan'a gitmelerini teklif etmişti.

Birkaç gün önce Yoongi'nin barında Lucas denen adamla karşılaşmıştı. Taehyung'un eski sevgilisi… Jungkook o adamın ismini duyduğunda dahi irrite oluyordu. Söylediği cümleler, imaları, konuşma tarzı… Betanın her tavrından düşmanlık akıyordu.

O gecenin ardından Taehyung'un adamları Kim's Life'ı köşe bucak aramış ama Lucas'ı bulamamıştı. Tam üç gün geçmişti ama bir ize rastlanmamıştı. Ya içeriden onu koruyan birileri vardı ya da bu adam ışınlanmayı icat etmişti. Gerçi onun izini sürememelerinin arkasında Life'ın içinde çok fazla özel mülkün bulunuyor olması da etkiliydi. Taehyung her mülke giriş haklarının olmadığını söylemişti.

Jungkook'un aklını işgal eden şey şuydu ki Lucas lunar olduğunu biliyordu. Lucas onun lunar olduğunu nereden biliyordu?

"Haydi beyler!"

Jungkook gözlerinin içine bakarak seslenen alfayı izledi. Taehyung ona biraz daha uzun bakmış olsa kaşlarını kaldırıp alt dudağını ezişine ve ardından
dilini yanağının içine bastırışına tanık olabilirdi. Jungkook'un gözlerine baka baka beyler diye seslenmesi omeganın hoşuna gitmemişti.

Jungkook kendi kendine omuz silkerek az önce konuştuğu korumaya veda edip diğerlerinin toplandığı bahçe sandalyelerine ilerledi.

Üç gün olmuştu. Taehyung üç gündür dünya üzerinde dilediği ne varsa önüne koyacakmış gibi bakıyordu Jungkook'a. Ona duygularını itiraf etmişti. Yanında olduğu takdirde elinde var olan tüm gücü onu korumak için kullanacağına dair omegaya söz vermişti.

Gerçi Taehyung omega dünyanın her neresinde olursa olsun onu bir gölge gibi takip eder ve ona göz kulak olurdu. Fakat bir zamanlar çocuğunu doğurmuş olan ve şimdilerde kalbine taht kuran omegayı yanından ayırmak istemiyordu. En güvenlisi Kore'de, onunla birlikte olmasıydı.

Jungkook gitmek istiyordu, Taehyung kalması konusunda ısrarcıydı.

Üç gündür tüm Kore aralarındaki ilişkiyi biliyordu, manşetler ile magazin programları hala ikiliyi konuşuyordu. Jungkook'un ve Taehyung'un, Yoongi'nin barından çıkarken çekilen fotoğrafları basının ana konusuydu.

Shoot Love - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin