- XIV -

26 4 16
                                    

Sena'dan;

Mert söylemeyi bitirdiğinde Kemal onun elinden mikrofonu alıp konuştu. "Biz bu Mert'in ağzına kalırsak sürekli ağlarız hayatlarım. O yüzden enerjik takılalım." dedi ve Mert'e dönerek ekledi, "Üzücü bir şeyler söyleme döverim seni."

İkisinin bu sevimli hallerine gülümserken aslında içim acıyordu. O olmadan hiçbir şey güzel gelmiyordu.

• • •

- İki Gün Sonra -

Onsuz bu üçüncü günümdü. Düşünmekten artık sürekli başım ağrıyor, bana söylenen her şeye ters cevaplar veriyordum. Bana böyle işlediğinden haberin olsaydı kaybolur muydun tatlı eziyetim?.. Tekrar gözlerim dolarken sürekli ağladığım için kendime sinirlendim. Sinirlenince başımın ağrısı da artıyordu.

Tek yaptığım uyuyup uyanmaktı. Pek fazla yememeye de başladım. Tek derdim oydu. Benim ondan başka kimsem yoktu ki. Bana ait olan bir o vardı. Tekrar gözlerim kapandı yavaşça. Uyku çok güzeldi onun yokluğu gerçeğinden kaçışım için.

• • •

- Beş Gün Sonra -

"Rahat bırakın beni." dedim odama giren Mustafa, Kemal ve Mert'e sinirle bakarak. Gerçi Mert'in bir suçu yoktu, o da benim gibiydi, Atlas yokken çöküyordu. Ama Kemal için aynısı söylenemezdi. Hem perdelerimi açmış hem de beni kaldırmaya çalışıyordu dışarı çıkarmak için.

"Ben sana istemez demiştim mal herif." dedi Mert ona cansız bakışlarıyla bakarken. "Sus be, seni nasıl çıkarttıysam onu da çıkarırım." diye karşılık verdi Kemal ve bana döndü.

"Mükemmel ötesi yengem, kalk hadi. Kendini yaşayan ölü yapmanın bir anlamı yok-"
"Canım yanıyor anlasana. Uyuyunca unutuyorum onun yokluğunu. Beş gündür ben kaçıyorum, yoruldum anlıyor musun? Rahat bırakın beni artık." diyerek sözünü kestim Kemal'in.

"Özür dilerim, inat edince laf dinlemiyor." dedi Mert. Sorun değil anlamında başımı sallayıp sordum.
"Nasıl gidiyor?"
"Ona bu kadar bağlandığımı hiç bilmiyordum. Bu hayatta tanıdığım en muhteşem kişi. Onsuz ben bilmiyorum ne yapacağımı, görüyorsun hâlimi işte." dedi titreyen sesiyle.

Kalkıp yanına gittim ve cansız bir şekilde ona sarıldım. O da bana sarılıp başını omzuma bıraktı ve sessizce ağlamaya başladı. Neden bilmiyorum ama Mert bana daha yakın geliyordu. Sanki beni anlıyor, benim gibi seviyordu onu. Hayır, kimse Atlas'ı benim sevdiğim gibi sevemez. Onun her zerresi bana ait.

Geri çekilip yanımdan geçti ağlaması durduğunda. "Hoşça kal, yine uğrarız sana bakmak için." dedi Kemal kolunu omzuna atarken.

"Kurtaracağım seni yenge, bu acıdan hepimizi kurtaracağım bir şekilde." dedi gülümseyerek ve gittiler. Ben de onlara gülümsedim ve hemen geri yattım. Çok güçsüz hissediyordum. Galiba bir şey yemediğim için başım dönüyordu. Su içiyordum arada, bir şey yediğimde anında geri çıkarasım geliyordu. Onsuz daha önce nasıl yaşadığımı inanın ben de bilmiyorum. Şimdi ise canım çok yanıyordu. O an bir söz verdim kendime. Onu gördüğüm yerde yapacağım ilk iş ona sıkıca sarılıp varlığını iyice hissetmek olacaktı.

• • •

- Bir Hafta Sonra -

Günler nasıl geçti hiçbir fikrim yoktu. Bir hafta ne ara geçti bilmiyordum. Tek bildiğim yokluğuyla başa çıkmak çok zorlaşıyordu. Bir haftadır sessizce akan gözyaşlarım bu sefer bağırarak akıyordu. Kimse umrumda değildi. Onu çok özlüyordum. Artık gelip gelmediğini kontrol etmek için okula gidiyor, daha önce buluştuğumuz yerlere gidiyordum. Ama yoktu, hiçbir yerde yoktu.

Her gün Mert, Kemal ve Mustafa beni kontrol etmeye geliyor ve gidiyordu. Mustafa konuşmamaya çalışıyordu çünkü konuşursa o da ağlardı, Kemal demişti bunu bana. Bizi bu kadar endişelendirdiğin için aklını alacağım senin Atlas.

Ağlamam duruldu ve sadece hıçkırmaya başladım. Her zamanki döngüme giriyordum. Ağladıktan biraz sonra uyuyordum. Çok canım yanıyordu. Özlemi beni mahvediyor, aklımı kaybettiriyordu. Yavaşça parmaklarımı dudaklarımda gezdirdim. İlk öptüğü anı tekrar tekrar hayal ettim. Yavaşça gözlerim kapandı, tekrar uyku denen kaçış yoluna gittim.

• • •

- İki Hafta Sonra -

Cansız bir şekilde kalkıp üzerimi giyindim ve ölü gibi görünen ifademi umursamadan evden çıktım. Bir hafta daha geçmişti... İki hafta iki yıl gibiydi, nasıl hâlâ aklım yerinde bilmiyordum. Bir gün koridorun ortasında oturup ağlayarak Atlas'ı getirmeleri için yalvarmıştım. Ama herkes öylece izlemişti, Mert ve diğerleri gelip beni götürmüştü ve benimle ilgilenmişti.

Onların hakkını asla ödeyemezdim. Bu hallerimle nasıl sinirlenmeden uğraştıklarını merak ediyordum. Oldukça yavaş yürüyordum, sanki kafam güzeldi. Öyle çok seviyordum ki onu... Belki de kafam gerçekten güzeldir. Sürekli düşünceden düşünceye atlayıp durduğum için.

Umrumda değildi, onu bir kez daha göreyim yeterdi bana. Bir kez daha sarılayım, kokusunu içime çekeyim, her şeyini ezberleyene kadar inceleyeyim.

Okuldan içeri girdim ve sınıfımın olduğu kata çıkmaya başladım. Kimseye bakmak istemiyordum; bu yüzden başımı öne eğmiş, merdiven basamaklarına bakarak çıkıyordum. Sınıfa girecekken Mert yanıma gülümseyerek geldi.

"Yenge sana çok güzel bir şeyim var. Denemeyi bitirir bitirmez bizim sınıfa gir, pişman olmayacaksın." dedi göz kırparak. "Tamam, bakarım." dedim ve ben de ona gülümsedim.

Başımı sıranın üzerine koyduğum kolumun üstüne yaslamış, uyku ile uyanıklık arasında gidip gelerek soruları çözüyordum. Tek istediğim bir an önce bitmesiydi. Bitirip sınıftan çıktım ve yan sınıfa girdim başımı kaldırmadan. Büyük bir sessizliği dinlerken başımı kaldırıp etrafa baktım. Oradaydı. Tekrar başımı aşağı eğdim. Bir dakika, orada duruyordu! Rüya görmüyordum inşallah.

Elimde tuttuğum deneme düştü ve başımı kaldırıp tekrar olduğu yere baktım. Evet, oradaydı. Heyecandan göğsüm kalkıp inerken dudaklarım aralandı. O da kalkıp bana doğru yürümeye başladığı sırada koşarak ona sarıldım.

Anında ağlamaya başladım, belimden kavrayıp beni kucağına aldı ve başını boynuma bırakıp derin nefesler aldı o da. Ona daha sıkı sarılıp ağlayarak adını sayıklamaya başladım.

"Atlas... Atlas..." diye sayıklarken geri çektim yüzümü ona bakmak için. Düşmemem için belimi sıkıca tutan ellerinden biri yüzüme çıktı. Onun da benim gibi gözleri doluydu. Gözyaşlarımı silip konuştu.

"Buradayım güzel kızım."

Devam Edecek...
————————————————————
R. F.

𝙍𝙤𝙘𝙠 𝙉 𝙇𝙞𝙩𝙚𝙧𝙖𝙩𝙪𝙧𝙚 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin