15. Bölüm

3.8K 187 50
                                    

Güzel kadın rujunu dudağına sürüp çantasına attıktan sonra aynada kendine son kez baktı ve odasından çıktı. Merdivenlerden indi anne ve babasının yanına gitti. Koltukta oturmuş televizyon izleyen çift kızlarını görünce gözlerini kızlarına çevirdiler.

"Ben çıkıyorum. " dedi Zeynep. Annesi de kızına dönerek "Tamam kızım. Dikkat et kendine. İyi eğlenceler." dedi ve kalkıp kızına sarıldı. Babası da kalktı ve kızının yanına giderek "Çok dikkatli ol meleğim. Arabayı hızlı kullanma. Fazla da geç kalma." dedi. Zeynep babasına sarılıp "Peki annecim ve babacım. Çok dikkat edicem. Neyse ben çıkayım artık. Sonra görüşürüz. Bay bay." dedi. Babasından ayrılıp kapıya doğru ilerledi. Anne ve babası da aynı anda "İyi eğlenceler. " dedi. Zeynep de arkasını dönerek "Teşekkürleeer." dedi ve hayali öpücük göndererek evden çıktı. Kapıda duran siyah mini copper a baktı. Babasının ona şimdilik verdiği bu araba gerçekten çok güzeldi. Zeynep arabaya bindi ve çantasını yan koltuğa bırakıp arabayı çalıştırdı.

Bugün Kerem'in doğum günüydü. Derin, Çağatay ve Adar'ın organize ettiği parti bir bar da olacaktı. Genç kadın bu parti için gerçekten çok güzel bir şekilde hazırlanmıştı(multimedya). Saçlarını da maşayla çok güzel bir şekilde yapmıştı. Tabii kısa olduğu için ayrı bir çaba sarf etmişti. Makyajını da çok güzel yapmıştı ve gerçekten çok güzel ve çekici olmuştu genç kadın.

Kerem ile neredeyse yirmi gündür hiç konuşmamışlardı. En son yağmurun altında konuşmuşlardı. Ondan sonra da bir iki kez aynı ortamda bulundular fakat göz göze gelmemeye bile dikkat ettiler.

Bu aralar zaten Derin ve Çağatay restorantla uğraşıyordu. Deniz kenarında bir yer aldı genç çift ve orayı dizayn edip düzenliyordu. Adar ise artık babasının şirketine gidip geliyordu. Duru ile kavga ettiği günden sonra kafasını dağıtıp onu düşünmemeye çalışıyordu. Hayal de bir süreliğine yurt dışına annesinin yanına gitti. On gün kaldı ve geldi. Görkem tamamen işlerle ilgileniyordu. Miraç ilse Zeynep ile ilgileniyordu.

Kerem... O günden sonra kendine çok zor geldi. Ve artık hiçbir şey düşünmemeye çalıştı. Şirketten kovulmadı. Patronu onun gibi iyi çizim yapan birini kaybetmek istemediği için kovmadı. O da kendini işlerine verdi.

Sonunda partinin olacağı bara geldiğinde arabayı valeye teslim etti ve bara girdi Zeynep. Derin arkadaşını görünce elini salladı. Zeynep de Derin'i görünce o tarafa çevirdi gözlerini. Miraç hariç herkes oradaydı. Görkem de...

Gözleri Kerem'i aradığın da onun kendisine hayran hayran baktığını gördü.

***

Genç adam koyu renk gömleğinin kolunu katladıktan telefonu ve cüzdanını alıp kotunun cebine attı ve odasından çıktı(multimedya). Bugün doğum günüydü. Kutlamayı hiç istemese de arkadaşları her şeyi çoktan organize etmişti. Onları kırmak istemedi ve kabul edip kutlamaya karar verdi. Merdivenlerden inince arkadaşı Adar'ın koltukta oturduğunu gördü. Düşünceli bir şekilde bakıyordu elindeki fotoğrafa. Fotoğrafta Melek ve Adar sarılarak deniz kenarında poz vermişti.

Adar'ın yanına oturdu Kerem. Eliyle arkadaşının omzunu sıktı.

A "O gün... Duru ile beni bu eve kitlediğin gün..."

K "Ne oldu o gün? Duru neden evden ağlayarak çıktı!? "

A "Duru... Bu fotoğrafın bulunduğu çerçeveyi eline almıştı. Ben de görünce kızdım ona. Bağırdım, çağırdım... Onu kıracak şeyler söyledim. Başka bir kız olsaydı boşverirdim. Yani o kızı kırıp kırmamak umrumda olmazdı. Ama yirmi gündür... Kalbim öyle bir acıyor ki... Ona bağırdım için kendime çok kızıyorum. Keşke yapmasaydım diyorum. Sonra banane ondan diyorum. Kafam çok karışık. Daha önce bir çok kıza kötü davrandım. Ama şimdi Duru'ya kötü davranmak neden beni üzüyor? Neden içimi acıtıyor? "

AŞK YARASI (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin