otuz dokuzuncu bölüm

33.8K 2.5K 296
                                    

"Şimdi bu film ne zaman yayınlanacak?"

Fotoğraftaki bakışlarımı Müge'ye çevirip omuz silktim. "Ocak ya da şubat."

"Daha varmış," diyerek yüzüme baktı. "Kıskanıyor musun?"

"Kimi?" dedim telefonu yanıma bırakarak. Fotoğrafta Asaf ve filmde beraber oynayacağı kadın vardı, Müge de bundan bahsediyordu. Ünlü bir kadın olduğunu biliyordum, genelde yaz dizilerinde oynuyordu ama bu sefer filmde beraber oynayacaklardı.

"Gaye'yle Asaf'ı," dedi imalı bir şekilde.

"Saçmalama Müge." Alayla güldüm ama pek de samimi değildim. Bunu aşmaya çalışıyordum. Asaf'ın işi ve hayatı buydu. Benden öncesi de buyken, ona karışamaz, sadece saygı duyabilir ve destek olabilirdim.

Onur, Asaf için yürüdüğü bir sahneyle, öpüştüğü sahnenin farkı olmadığını söylemişti. Asaf için öpüşmek bu kadar basit bir şey diye de eklemişti.

"Valla ben olsam kafayı yerim." Koltukta arkasına yaslanırken gayet ciddi görünüyordu Müge. "Sevgilim iş için de olsa başkasıyla öpüşecek, öyle mi? Gerçekten kıskançlıktan deliririm Işık, ben kaldıramam böyle şeyleri. Sürekli kafamda kurar, ona patlarım." Omzuna vurdu. "Allah sabır versin. Bu kadın bir de oynadığı her dizide partneriyle gerçekte de sevgili oluyor..."

Gözlerim şaşkınlıkla açıldığında, "Tabii bu film," dedi hızlıca. "Dizi değil. Asaf'ın da sevgilisi var, sen varsın yani." Ben hala ona bakarken eliyle yanağıma dokundu. "Işık, özür dilerim. Şaka yapıyorum aşkım, ciddiye alma beni. Asaf'ın işi bu, öpüşü de sevişir de... Işık. Cidden ne dediğimi bilmiyorum."

Ayağa kalktı. "Bekle ben kahve yapıp geliyorum," diye mutfağa kaçtığında arkasından afallamış bir halde bakmaya başladım.

Asaf'a güveniyordum. Seviyordum ve tabii ki kıskanmayacaktım ama Müge'yle konuşmak, bu konu hakkındaki fikirlerime hiç iyi gelmemişti.

Asaf'ı en son bir ay önce, buraya geldiklerinde görmüştüm. Tatilleri iki hafta sürmüş, ondan sonra film çekimleri başlamıştı. Sanırım çekimlerin bitmesi daha vardı. Asaf birçok kez İstanbul'a gelmemi söylemişti, kafeye yeni gelen garsonlar sayesinde izin almam da daha olasıydı ama gidip rahatsız etmek istemiyordum. Zaten eve geldiği zamanlar kısıtlıydı, sabah akşam sete gidiyordu.

Asaf sevgili olduğumuzu açıkça belli ettiği fotoğrafı atalı da bir ay olmuştu ve o zamandan beri durmadan yazan yüzlerce kişi vardı. Bana mesaj atarak Asaf'tan ayrılmamı, onun Tuğçe'yle veya Gaye'yle daha fazla yakıştığını, benim Asaf'ın yanında sönük kaldığımı söyleyecek cesareti nasıl bulduklarını anlayamıyordum ve anlayamayacaktım. Ben bunu yapmazdım, kimseye bunları söyleyecek kadar ileri gitmezdim.

Kimseye her dakika küfür içerikli mesaj atarak psikolojik baskı uygulamazdım.

Biraz sonra telefonu yeniden aldığımda Asaf'tan gelen mesaj bildirimlerini de görmüştüm. Yüzümde beliren gülümsemeyle beraber attığı mesajları bildirim yerinden okudum.

Tazminat Ortağı; Yine mi telefonun sessizde?

Tazminat Ortağı; Işık

Tazminat Ortağı; Keşke İstanbul'da olsan

Tazminat Ortağı; Sana çok ihtiyacım var ve bu birkaç mesajla, aramayla geçmiyor

Ama saniyeler içinde son iki mesajını sildi.

Tazminat Ortağı; Ne yapıyorsun güzelim?

Tazminat Ortağı; Özledim seni

Tazminat Ortağı; Bitse de şu çekimler gelsem yanına

Tazminat Ortağı | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin