KUZENİM +18

|34|

Eskilerden yakalım bugün.

Koyduğum müziği dinleyerek okursanız duyguyu daha içten hissedersinizz.

*Keyifli okumalar dilerim*

...

Ekinin bana seslenişinden sonra ona döndüğümde gözleri dolmuş ve çok sinirli bir şekilde bize bakıyordu.

"E-ekin açıklaya-"

Sözümü yarıda kesip, hızlıca yaklaşıp kerime kafa atmıştı.

"Senin amına koydum olum"

"Ahhh oww!"

"Kimsin lan sen?"

Dedi üzerine eğilip, yakalarından tutup yumruk atarken.

(Ben, ağlıyordum, ne yapacağımı bilmiyordum. Çığlıklarım sokakları kaplıyor ve gözyaşlarım tek tek yere dökülüyordu onlar kavga ederken.)

"Kimsin diyorum sana cevap ver orospu çocuğu!"

"Karının sevgilisi"

Dediği şeyden sonra kekeleyerek yalan söylediğini ekine inandırmaya çalışordum.

Yere ekinin yanına çökerek kolundan tutup konuştum.

"H-hayır, h-hayır, yalan y-yalan söylüyor, Ekin aşkım valla yalan yok öyle bir şey, eski sevgilimdi."

Dediklerimi duymuyordu.

(İnsanlar çevremizi sarmış kimisi telefonla kayıtlara alıyor kimisi ekini durdurmaya çalışıyordu..)

Bir yumruk daha atıp konuştu.

"Yıldız benim karım, uzak durucaksın ondan anladınmı beni! Sana diyorum sana! Bana bak! Onun kılına bile dokunamazsın anladınmı! Onu öptüğün dudaklarını götüne sokarım olum senin! Gebertirim seni! Senin canını alırım!"

"Ekin tamam yapma artık!"

"Onu mutlu eden sen değilsin ekin, bendim ben mutlu ediyordum onu"

"Kes amınakoduğumun iti"

Diyip ağzının ortasına bir tane daha geçirmişti.

O anki çığlıklarımla ekin çok korktuğumu anlamıştı fakat o anki sinirleri beni düşünmesine izin vermiyordu.

Kerim'in bilincini durdurmuştu. Öylece bayılıp kalmıştı orda.

Ayağa kalkınca konuştum.

"A-aşkım yemin ederim sana yalan söylüyor. Yok öyle bir-"

"Sus!"

Dedi gözündeki yaş yüzünden kayıp giderken.

"Ekin dur! Ekin beni bırakma! Böyle gidemezsin bir dakika beni dinle, ekiiiinn!"

Dedim yere oturup bağırırken.

Elindeki kanıyla arabaya binip son gaz gitmişti.

...

O pislik sonradan ayılmıştı ama ben orda çktan uzaklaşmıştım.

Eve gelince ekini bulmak için hızlıca yukarıya çıkıyordum.

"Ekin!"

Elinde küçük valiziyle çoktan kıyafetlerini toplamıştı.

(Holdingden başka bir yere gidemezdi o, beni bırakıp gidicekti.. inanmıştı o adamın söylediklerine..")

"Ekin, ekin dur lütfen dur! Beni bi kere dinlemeden gitme n'olur!"

"Neyini dinliyim lan neyini! He! Daha ne dinliyorum, gördüklerim yetmezmi! Yalanların yetmezmi"