21. BÖLÜM

19.7K 1.8K 225
                                    

21. Bölüm

Saatler sonra kaçıncı olduğunu hatırlamadıkları çayı içerken "Alparslan nerede?" Diye sordu Atilla.

"Telefonunu şarja takmaya gitti odasına." Diye açıkladı Ceylan. Atilla baş sallarken Alparslan telaşlı bir şekilde odaya girdi.

"Mehir..." Dedi hızlı bir şekilde."Hastaneye gitmemiz lazım."

Alparslan'ın telaşı halinden korkan Atilla oturduğu koltuktan hemen ayağa kalktı. "Mehir'e mi birşey oldu?"

"Mehir'e değil." Dedi Alparslan yanlış anlaşıldığını anlayarak. Ses temposunu düşürerek "Onu büyüten annesi buraya gelmiş. Ama fenalaşmış havalimanında hastaneye kaldırmışlar."

Bahar kocasına dönerek baktı. O kadın hakkında bilgi sahibi değillerdi ama Mehir'in yanında olmaları gerekiyordu. Aynı şeyi Atilla da düşünüyor olacak ki bakışmaları sonrasında başını salladı Atilla.

"Hangi hastaneymiş?" Diye sordu Atilla Alparslan'a bakarak.

"Devlet hastanesinde."

"Tamam o zaman Bahar'la ben gideyim."

"Bizde gelelim baba." Diyerek atıldı Egemen. Ama Atilla "Yok oğlum. Şimdi bilmiyoruz tam ne olduğunu kalabalık yapmaya gerek yok. Siz eve geçin. Biz size haber veririz." Dedi kararlı bir sesle.

Babasının bu kararlı haline ses çıkmanın bir faydası olmayacağını bilen Egemen "Peki." Diye mırıldandı.

"Amca ben sizi götürürüm." Dedi Alparslan'da. Asıl amacı Mehir'in yanına gidebilmekti.

Atilla birkaç saniye sessizce baktı Alparslan'a. "Hadi o halde." Dedi."Çıkalım."

***

Çalan zille elimi kurulamayı bırakarak kapıyı açmaya gittim. Azra "Ben geldim..." Diyerek sarıldı hemen bana.

"Hoşgeldin." Dedim gülümseyerek. Uzaklaşarak "Gel içeriye." Dedim.

"Ay valla çok özlemişim seni." Diyerek ayakkabılarını çıkardı Azra. Sonra da içeriye geçti hemen.

Bugün Atilla Bey odadan çıktıktan sonra Azra ile telefonda konuşmuştum. Ona olan durumlardan biraz bahsedince hemen buluşmak istedi.

Birlikte salona girdiğimiz de "Ee komutan hanım anlat bakalım şu salak kadını." Dediğinde güldüm. Ben koltuğa otururken o da hemen karşıma oturdu.

"Ya işte gündüz anlattığım gibi. Kafasında onca şey kurmuş inanılıyor musun?"

"Yani tabi babanla ilgili söyledikleri hoş değil." Dedi. Baba dedikten sonra uyarır gibi baktım. "Ne?" Dedi omuzunu sallayarak. "Baban değil mi?"

"Her neyse." Dedim elimle geç bu konuyu der gibi sallayarak.

"He işte o konu yanlış. Ama bence Alparslan ile ilgili kafasında kurduğu hayali gerçek olabilir." Dedi heyecanlı bir sesle.

"Yok artık Azra." Dedim hemen yanındaki yastığı fırlatarak."Ayıp sus."

Yastığı havada yalarken "Nesi ayıpmış? İkinizde bekarsınız. Hem dün evde kaç saat kaldığını sen söylemedin mi? Mehir yani benimle bile o kadar saat konuşmazsın."

"Abart abart."

Bana yandan bakıp süzülerek güldü. Sonra aklına birşey gelmiş gibi yerinden doğruldu hemen."Aa ben sana şeyi anlatmadım. Tabi senin hayatın o kadar çok hareketli ki valla dizi gibi seni takip etmekten fırsat kalmadı."

"Neyi anlatmadın?" Dedim merakla.

Güldü. "Ben aşık oldum."

"Ne? Ciddi misin?" Bende gülmeye başladım. Azra uzun zamandır hayatına kimseyi almıyordu.

HİCRAN (Aile+ Askeri Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin