Two hearts in one home | Larry

I'll be your goodnight.

"Zayn ve Louis'nin o gün yüzlerini gördükten sonra beni hayatınızdan kazırsınız." Biraz durduğunda hala sadece ağzından çıkan o isimlerdeydim. Böylesine kolay almamalıydı onların adını ağzına. Alamazdı.

"Böyle söyleyince çok canım yandı. Belki birgün yine bir yerlerde karşı karşıya geliriz." Göz kırptığında isterik kahkahamı zorlukla tuttum. "Tabii ben yanınızda olmayı daha çok seviyorum, o ayrı."

Bunu yapmayacağını zaten bildiğimizden sorun çıkarmadan arkamı dönüp ilerlemeye başladım. Ellerim boynumdan çekildiğinde büyük kapıdan içeri girmiştim.

...

"Bay Styles, burası efendim."

Yüksek katlı o tanıdık otele bakarken uzun bir soluk alıp benim için açılan kapıdan aşağı indim. Otelden içeri girdiğimde resepsiyonun yanına gidip Zack'in adını verdiğimde alt katta olan salondaki masa numarasını verdikten sonra teşekkür ederek ayrılmıştım. Salona giden yoldaki koridoru bitirip masa numarasını ararken aniden çekilmem ile kendimi başından beri ihtiyacım olduğu gibi Louis'nin kolları arasında bulmuştum.

"Zamanımız yok. Ortadaki masadayız, gördüğün adam Zayn'in babası, Steve."

Adama baktığımda hiçbir şey bilmeden orada oturuyor olmasıyla istemeden kaşlarımı çatıp gözlerimi ayaklarıma indirdim. Zayn de onun gibi herşeyden habersiz yanında oturuyordu.

"Sana dokunmasına izin vermeyeceksin, Harry. Elini uzatırsa sıkmayacaksın."

Kafamı salladığımda Zack'in oturduğu masaya bir bakış attıktan sonra tekrar bana döndüğünde dudaklarını kulağımın altına bastırıp oradan çekilmeden konuştu.
"Gecenin sonunda iyi gecelerin olacağım."

Herşey aniden durduğunda gözlerine baktım. Elleri kısaca saçlarımda dolaştıktan sonra Zayn'in yanına ilerlemeye başladığında bir süre daha orada kalmıştım. Ellerim saçlarıma gidecekken Louis'nin düzelttiği gibi kalsın istediğimden dokunmadan masaya ilerlemeye başladım.

Zack beni gördüğünde ayağa kalkmıştı. "Bay Styles, hoşgeldin! Işıkları kapatmalarını isteyeceğim. Malum, geldiğinden beri boşa yanıyorlar."

Kendimi zor tutarken açtığı kollarını görmezden gelip oturdum. Sipariş verdikten sonra arkasına dönüp Zayn, Louis ve Steve'in olduğu masaya baktı. Bizi görmemeleri için onlardan uzakta bir masa seçmişti.

"Vincent ile uzun zamandır görüşmüyorsun, bana olan bağlılığına minnettarım. Ama sence baban kendisi için düşmanı ile anlaşma yaptığını, ve hatta Steve'in senin yüzünden ortadan kaldırıldığını bulduğunda ne olacak?"

Ağzından çıkan her kelimede kulaklarımı tıkamak istiyordum. Gözlerimi, Zack'e farkettirmeden arkasındaki masalardan birinde oturan Louis ile buluşturup olduğunca sakin kalmak istedim.

"Bunu bana, eski iki dostundan birinin oğlunu onun üzerinden kullanan birisi olarak mı söylüyorsun, Zack? Eğer babamın açığını bulmasaydın Steve'i ortadan kaldıramazdın."

Kafasını iki yana salladı. "Eğer Liam ve Zayn tanışmasaydı sen onlara yakın olamazdın ve Steve'i alamazdım."

Tabaklar önümüze konulduğunda çatalını yavaşça masada birkaç defa döndürdükten sonra tabağa vurup yemeğine batırdı.

"Ama bu iyi oldu, Styles. Onların şirketten birini muhbirlik yapması için parayla tutsaydım kötü bir adam olurdum çünkü inanır mısın, değerlerinden çok para istiyorlar."