-
Two Feet - I Feel Like I'm Drowning
-
-Smut uyarısı-
Vücudumda istemsiz, hoş bir gerginlik taşıyordum. Birazdan yaşanacağını tahmin ettiğim görüntüler zihnimi bir bir dolduruyorlardı ve ben, bu düşüncelerden bile etkilenebilir bir haldeydim. Gerçeğinin ne boyutlarında etkileyeceğinden emin bile değildim.
Heyecanlı bekleyişim yüzünden oturduğum koltuktan kalkarak, salona bağlı olan evin girişine doğru ilerlemiş ve duvardaki bir boy aynasının önünde durmuştum. Üzerimdeki Koray'ın dolabından aldığım siyah, bol kazağı çekiştirerek aynadaki halime bakındım.
Altımı saran kısa, beyaz iç çamaşırım bacaklarımın büyük bir bölümünü açıkta bırakıyordu. Altıma bir eşofman giymeyi planlıyor olsam da, Koray ile olan mesajlaşmamızdan sonra vazgeçmiştim bundan. Üzerimdeki kazak, kalçamı biraz kapatıyor olsa da çoğunluğu açıktaydı. Ve bundan şikayetçi olduğum söylenemezdi doğrusu.
Yaklaşık yarım saat önce, Koray ile mesajlaşırken ona bu görüntümü kısmen içeren bir fotoğraf atmıştım. Yaptığım şeyin oldukça farkındaydım, ufak temaslarda bile tutkuyla kaplanan gözlere sahiptik. Dolayısıyla, attım en ufak bir fotoğrafla bile etkilenmesini sağlayabiliyordum.
Böyle bir etkimin olması hoşuma gitmişti, inkar edemezdim.
Duyduğum araba ve taşların ezilme sesi ile, kapının yanındaki cam bölmeye ilerleyerek bakındım. Gördüğüm siyah araba ve ön camından kısmen gördüğüm adamla birlikte dudaklarımda ufak bir gülümseme oluştu. Halletmesi gereken işlerini bırakmış ve benim için gelmişti.
Arabanın durmasını, onun inmesini ve girişe doğru adımlamasını duydum bir süre. Sonrasında çalan zil sesine karşılık biraz beklemiş ve kapıyı açmıştım.
Karşımda gördüğüm bedenle dudaklarımda haylaz bir gülüş oluşmuştu. Önce tutkuyla beni inceleyen bakışlarını, sonrasında vücudunu saran ve ona her zaman çok yakışan siyah takım elbisesini süzmüştüm. Şekilli vücudu beyaz gömleği ve siyah kumaş pantolonu içinde yine, inanılmaz iyi görünüyordu.
"Gerçekten geldin," Yüzümdeki gülüşü bozmadan ona doğru adımladım ve kollarımı boynuna sararak oldukça yakınlaşmamızı sağladım.
"Aksi aptallık olurdu," Yakınlaşmış yüzümüz dolayısıyla hareketlenen dudakları, neredeyse benim dudaklarıma çarpmak üzereyken konuştu. Birleşmek için ne kadar can atıyor olsak da aramızdaki çekimi sürdürmek de bir o kadar güzel geliyordu sanki.
"Hıhm." Onu onaylar mırıltılar çıkararak aramızdaki bakışmayı sürdürmeye devam ettiğimde, koyulaşan bakışları nihayet dudaklarımı bulmuştu. Hep yaptığı gibi bir eli belimi bulmuş ve sıkıca sarmalamıştı. Onun yönlendirmesine kendimi bırakmak hoşuma gittiğinden, bir bir dokunuşlarını bekliyordum öylece.
Belimdeki eliyle bedenimi kendine çekip dudaklarımızı birleştirdiğinde, belki de ilk kez farklı bir tutkuyla öpüşmeye başlamıştık. Aceleci davranan dudaklarımız, birbirimizin tadına çabucak varmak adına hızlanıyordu sanki. Burnuma ilk andan beri dolan güzel parfümü ile kendimi tamamen etkilenmiş bulmuştum o anda. Bedeninin üzerimdeki etkisi mümkünmüş gibi artıyordu sanki.
"Koray-" Zor bela dudaklarımı ayırarak kısık bir sesle konuştum. "İçeriye girelim." Halen kapatmadığımız kapının önünde olduğumuz aklıma yeni gelebilmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VESAİRE | BXB
Teen FictionBora, abisinden haber almak için onun arkadaşı olan Koray'a yazmaya başlar... Texting ve düz metin. İki erkeğin ilişkisini konu alır.