15. BÖLÜM

19.6K 1.5K 128
                                    

Arkadaşlar bölüm sonundaki bilgilendirmeyi okuyun lütfen.

15. BÖLÜM

Bahar yavaşça gözlerini aralayarak etrafına baktı. Yanında kocası yoktu. Yataktan doğrulup komodinin üstündeki telefonunu eline alarak saate baktı. Saat 04.45'di. Vakit daha çok erkendi daha ama Atilla yoktu.

Ebeveyn tuvaletinin ışığı da yanmıyordu. Atilla işi yüzünden sık sık gece yarısı askeriyeye gittiği oluyordu. Ama Bahar'ı uyandırmamaya dikkat eder haberi olması içinde mesajla nereye gittiğini söylerdi.

Ama Atilla'dan mesaj yoktu. Kocasının hala evde olduğunu anlayan Bahar yataktan kalkarak odasından çıktı.
Koridorda kocasını ayakta durmuş kımıldamaz bir şekilde görünce uyku mahmurluğu ile kocasının ismini söyledi.

Atilla karısının sesini duyunca hemen önünde durduğu çok az açık olan kapıyı sessizce kapatarak karısının yanına gitti.

"Ne yapıyordun sen?" Diye sordu Bahar huysuz şekilde.

"Mehir'e baktım Bahar." Diyerek karısının kolundan tuttu. Sessizce kendi odalarına girdiğinde devam etti konuşmaya. "Su içmeye kalkmıştım. Bir an içime şeytan düştü belki gitmiştir diye..."

Devamını getiremedi. Ama Bahar anlamıştı. Mehir'i depremden önce en son gören Atilla idi. Kendini hala o gün için suçlu hissediyordu. Kızını odada tek başına bıraktığı için. Mehir kalkmak istese de onu tekrar uyuttuğu için... Yıllarca içinde keşke olarak kalmıştı. Keşke demişti hep keşke kızımı odada da yanlız bırakmasaydım.

Ama hayat keşkeler ile yaşanmıyordu. Bazen bazı şeyler yaşanması gerekiyordu. Sen ne yaparsan yap engel olamazdın.

Bahar kocasına sarılırken "Nasıldı?" Diye sordu. O da merak ediyordu.

"Kapıyı çok az açtım uyanmasın diye." Hüzün dolu bir şekilde güldü sessizce."Eli yine burnundaydı. Hala anlamıyorum niye uyurken burnunu tutuyor. Onu izledim birkaç dakika sessizce. Gözümün önüne küçüklüğü geldi. O son gece de odadan dışarıya çıkmadan durup bakmıştım son kez. Sanki o anı tekrar tekrar yaşadım."

Bahar anne yüreği ile kendini hemen bırakan taraftı. Atilla ise dağılmayan ailesini toplayan kişiydi. Bahar bazen kocasına haksızlık yaptığını düşünüyordu. Aynı acıyı paylaşmışlardı onlar. Ama Atilla acısını hep içten içe yaşamıştı.

"Sanki hiç büyümemiş gibi... Ona bakarken..." Derince yutkundu. "Ona bakarken küçüklüğünü de izledim gibi. Tıpkı o sen gece gibi..."

Bahar dolan gözlerini engel olmaya çalıştı. Güçlü olmalıydı. Şimdi sıra ondaydı. "Daha çok gece var önümüzde kocam. Kızımız burda bizimle. Bundan gayrı ne var ?"

Başını salladı Atilla. Karı - koca bir süre birbirine sarıldı. Birbirlerini çok severek evlenmişlerdi onlar. Bahar'ın ailesi Atilla'nın asker olduğunu öğrenince başta karşı çıkmıştı. Asker adam demişti babası yarın başına ne gelir belli olmaz. Gençliğini yakma demişti.

Dinlememişti Bahar babasını. Kocasıyla otuz yılı devirmişlerdi birlikte. Bir an bile pişman olmamıştı. Bin gençliği olsa yine verirdi Atilla için.

Sarılmaları bitince bir süre daha konuştular. Gelecek hayalleri kurdular birlikte. Artık Mehir'in de içinde olduğu hayaller... Sonra Bahar hazırlandı mutfağa gitti. Mehir için özenerek kahvaltı hazırlamaya girişti.

Çeşit çeşit kahvaltılık hazırladı. Büyük Mehir'in neyi çok sevdiğini tam bilemiyordu. O yüzden herşeyden azar azar olsun istemişti.

O mutfakta hazırlık yaparken Mehir ilk defa gece hiç uyanmadığı uykusundan kalktı. Normalde geceleri ara ara nedenini bilmediği bir şekilde kalkar biraz uyanık kaldıktan sonra geri uyurdu.

HİCRAN (Aile+ Askeri Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin