•
Jungkook, alfası tarafından kucağına bırakılan yiyeceklerle dolu tabağı ışıldayan gözlerle izlerken Taehyung'da nihayet mutfaktan elindeki içecek dolu bardaklarla çıkmıştı. Telefon görüşmesinden sonra eşiyle konuşmanın verdiği rahatlıkla onu beklemişti evde. Şimdi ise onun kolları arasına girip omzundaki bütün yüklerden kurtulacaktı. Taehyung'un yanı güvenliydi çünkü.
Kucağındaki tabağı bırakıp Taehyung'un bir şey demesine kalmadan koltuğa oturan alfasının kucağına yerleşmişti. Her zamanki yerine.
Taehyung ise Jungkook'un bu hareketine gülümsemiş ve hemen sarılarak karşılık vermişti güzel omegasına. Ensesine dudaklarını bastırıp öpmeden beklemişti. Kokusunu soluyordu şimdi. Gözlerini kapatarak omegasının kokusunda dinleniyordu.
Kokusu çok güzeldi eşinin. Doyamıyordu bir türlü. Doyasıya kokladıktan sonra kocaman bir öpücük bırakmış ve geri çekilmişti. Jungkook'ta bu sırada huylandığı için gülmeye başlamıştı. Taehyung sevgilisinin gülüşüne bakarak gülümsemiş ve uzanarak küçük bir öpücük bırakmıştı omegasının dudağına.
Jungkook'u gülüşünden öpmüştü.
Omgea, Taehyung'un bu hareketine utandığını belli etmemek için alfasının göğsüne sığınmıştı. Taehyung ise Jungkook'un utandığını bildiği için bir şey diyip daha fazla utandırmak istememiş masaya uzanarak pasta, kurabiye dolu tabağı almıştı.
Tekrar Jungkook'un kucağına bırakıp bir eliyle omeganın karnını okşarken diğer eliyle de tabağın içindeki çatalı almış ve vişneli pastaya batırmıştı. Jungkook'un en sevdiği aromalardan biriydi bu. Yemek için heyecanla beklediğinin farkındaydı ve onu çok bekletmemişti.
Jungkook heyecanla beklerken Taehyung'da çatalı kaldırmış ve Jungkook'un yemesi için ona uzatmıştı. Bu heyecanına ise gülümseyerek karşılık vermişti sadece.
"Anlat bakalım şunu tam olarak. Ne konuştunuz Jimin'le?"
Jungkook ellerini Taehyung'un karnındaki elinin üzerine koyup okşuyordu. Ağzındaki pastayı iştahla yerken Taehyung'dan gelen soruyla duraksamıştı bir anlık. Konuşup kendini üzmek istemiyordu ama konuşmak zorundaydı. Taehyung'a anlattığında her şey daha kolay oluyordu onun için.
Bu yüzden kendini toparlayıp yediği pastayı çiğnemeye devam ederken dolu ağzıyla konuşamayacağını bildiği için bitmesini beklemişti. Taehyung ise sabırla beklemişti eşini.
"Jimin'i biliyorsun işte, bu konuda biraz hassas. "
Başını salladı omegasının söylediği şeyle. Taehyung'da biliyordu bunu. Ve Jimin'e hak veriyordu. Sonuçta kardeşi için yapıyordu bunları. Ailesinin Jungkook'a olan tutumuna yakından tanıklık etmişti. Kendi ailesine olan kızgınlığını da anlıyordu. O da kızgındı çünkü.
Ve bu kızgınlığın hiçbir zaman geçemeyeceğini de biliyordu. Ailesini çoktan kaybetmişti o. Onun tek ailesi Jungkook'tu artık. Bu uzun süredir böyleydi. Böyle olmaya da devam edecekti. Tabii bir de bebekleri vardı. Onun tek ailesi Jungkook ve doğacak olan bebeğiydi.
Bu yüzdendi bu kadar korkması, endişelenmesi. Onları kaybederse ne yapacağını bilmiyordu. Yolunu kaybederdi ve bir daha bulamazdı. Onlarsız bir hayat düşünemiyordu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happiness • Taekook
FanfictionHayat mucizelerle doludur. Her bir mucize bir yaşamı simgeler. •Taekook •Omegaverse
