23~Yine mi sen?!

14.7K 1K 36
                                    

'Bayan Mollie, süt tenekesi nereye gidecek?'

Yaşlı kadın hızla Anna'nın yanına geldi ve elindeki tenekeye uzandı 'Ah kızım, sana kaç kez söyleyeceğim? İş yapmanı istemiyorum. Ama sen inatla koşturuyorsun her şeye.'

Genç kız elindeki tenekeyi kadından uzaklaştırdı ve çiftlik evinin çıkış kapısına ilerledi 'Eğer nereye gideceğini söylemezseniz hepsini kedilere içiririm.'

Tehdit işe yaramış olacak ki yaşlı kadın atıldı 'Ah sakın, sonra evin önünden ayrılmıyorlar. Süt Bayan Josephine için sevgili kızım.'

'Tamam, o zaman öğle yemeğine dönmüş olurum bayan.' Dedikten sonra hızlı adımlarla evin taşlık yoluna çıktı. Bir yandan yürüyor bir yandan da bir haftada hayatının nasıl değiştiğini düşünüyordu. Tam bir hafta önce bu çiftlik evinin kapısının önünde durmuş ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu. Hayduttan kaçtıktan sonra çevredeki evlere sorarak Bayan Mollie'nin şirin ve küçük çiftliğini bulmayı başarmıştı. Yaşlı kadın getirdiği mektubu okuyunca ona kol kanat germişti. Bayan Lefields'ın bu iyiliğini nasıl ödeyeceğini bilemiyordu genç kız. Çiftliğe geldiği günden beri her türlü işe yarım etmeye çalışıyordu. Süt sağıyor, yabani otları yoluyor, yemek yapmaya çalışıyor, getir götür işini yapıyordu. Yalnız yaşayan Bayan Millie için onun yardımları bulunmaz nimet haline gelmişti. Anna yaşlı kadının bunca zaman nasıl kendi başına bu kadar çok işi bir arada yürüttüğüne inanamıyordu. Düşüncelere dalmışken birkaç metre ilerisinde gri evi gördü. Evin paslı demir kapısını iterek açtı ve yabani otların istilasına uğramış bahçede zorda olsa ilerleyerek evin kapısına ulaşmayı başardı. Kapının tozlu, aslan başı şeklindeki tokmağını kaldırdı ve vurdu. Eline yapışan tozları elbisesinin eteklerine sildi. Anna'ya saatler gibi gelen bir sürenin sonunda kapı açıldı. Sırtı genç kıza dönük bir adam evin içine laf yetiştiriyordu;

'Tamam anne, bugün şehre inip her şeyi halledeceğim. Söz veriyorum.' Sözlerini bitirdikten sonra Anna'ya dönme lütfunu gösterdi. Ama ağzı açık ona bakakaldı. Ne bir laf ediyor ne de sütü alma zahmetine giriyordu. Sonunda Anna 'Sütü alacak mısınız bayım?' dediğinde gözlerini kırpıştırdı ve hızla süt tenekesine uzanıp aldı. İçerden gelen seslerden bir kadının kapıya yaklaştığı anlaşılıyordu.

'Tanrı aşkına Henry kapı niye hala açık?' Kadın kapıya geldiğinde ilgiyle Anna'yı süzdü. Genç kız onun Bayan Josephine olduğunu düşündü. Sonunda ne olduğunu kavramış olacak ki 'Ah! Sen Mollie'nin şu uzaktan gelen yeğenisin. Ne kadar cömertsin tatlım. Yaşlı Bayan Mollie'nin bir yardımcıya ihtiyacı vardı.' Anna zoraki bir gülümsemeyle kadını soğruladı. Kadın sözlerini bitirip oğluna döndü 'Sen niye burada dikiliyorsun Henry? Hadi sütü içeriye taşı.' Genç adam istemeye istemeye kapıdan uzaklaşıp evin içinde gözden kayboldu. Kadın kapının yanındaki masadan parayı alıp Anna'ya uzattı. 'Sağol kızım.'

Genç kız parayı aldı 'Ne demek bayan. İyi günler.' Dedikten sonra geldiği yoldan evin çıkışına ilerledi. Tam bahçe kapısını açıp çıkmak üzereyken arkasından genç adamın seslendiğini duydu 'Hey bayan! Durun bir dakika. Süt tenekesini almayı unuttunuz.' Anna unutkanlığına söverek geri döndü ve adamın elinden tenekeyi aldı 'Teşekkürler. Bu işte yeniyim ne yapılacağını pek bilemiyorum.' Dedikten sonra evden ayrılıp Bayan Mollie'nin çiftlik evine doğru ilerlemeye başladı. Buraya gelene kadar ne yemek yapmış ne de bir getir götür işine girmişti. Ama şu bir hafta da elinden gelen her şeyi yapmaya çalışmıştı. Yük olmayı ya da boş boş oturmayı seven bir insan değildi. Tek nedeni bu olmalı diye düşündü. Önceden sıkça kitap okurdu. Hayatı kitaplardan ibaretti resmen. Kelimelerin içinde kaybolmayı özlemişti. Evet dedi kendi kendine özlediğim tek şey bu eski yaşamıma dair. Ne kişiler ne de yaşam biçimim... Sadece kitaplara hasret duyuyorum diye mırıldandı.

AŞKIN İNTİKAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin