8.BÖLÜM
Yemek masasından hızla kalkıp balkona çıktım. Kimsenin beni duymacağından emin olunca aramayı onaylayarak telefonu kulağıma yasladım. "Abi."
"Abim. Fıstığım benim ne yapıyorsun?" Abim her zaman ki gibi enerjikti. Zaten onun enerjisi hiçbir zaman bitmezdi.
"Misafirlikteyim abi."
"Misafirlik? Sen?" Şaşkın tepkilerine güldüm. Fazla misafirliğe gitmeyi sevmezdim. Genelde ağırlamak kısmı hoşuma giderdi.
"Evet abicim ben." Diye cevapladım onu gülerek.
"Kimmiş o ev sahibi?" Diye sordu otoriter tutmaya çalıştığı ses tonuyla. Abim hiçbir zaman karışan,kısıtlayan biri olmamıştı. Bu yüzden bu davranışı beni daha çok güldürürken abimi çok özlediğimi fark ettim. Mümkün oldukça sık sık telefonda konuşuyorduk ama uzun süredir yüz yüze görüşememiştik.
"Yaralanan bir askere kan vermiştim. Ailesi de teşekkür amaçlı yemeye çağırdı. Bende kıramadım." Diyerek kısaca özetledim.
"Benim iyilik meleği kardeşime bak sen." Dedi kinayeli bir tonda.
"Abi sonra uzun uzun yine konuşuruz. Şimdi vaktim yok sana sormak istediğim bir konu var." Diyerek konuya girdim.
"Sor güzelim."
"O... O kadın hastaymış doğru mu?"
Soruma cevap uzun süre gelmemişti. Telefonu kapatmamıştı çünkü nefes alıp verme sesleri geliyordu.
"Sen nerden duydun?" İşte bu ses tonu abimin ciddi olduğunda kullandığı ses tonuydu.
Sorusunu duymamazlıktan gelerek "Ne hastası?"diye sordum bu sefer de.
"Akciğer kanseri."
Hazırım zannediyordum. Meğer değilmişim. Saç diplerimden ayak ucuma kadar donarken cevap veremedim.
"Durumu iç acısı da değil Mehir. Her an herşey olabilir."
"Niye bana söylemedin?" Dedim kızar gibi. En baştan söyleseydi o zaman ne yapacaktım onu da bilmiyordum ya.
"Sana bunu yapmak istemedim." Dedi üzgün bir tonda. Neyden bahsettiğini anladığımda sustum.
"Ben şimdi kapatayım. Ama ilk fırsatta bu konuyu yine konuşalım."
"Tamam Mehir'im." Dedi. Telefonu kulağımdan çekiyordum ki abimin bana seslenişini duydum. "Hı?"
"Seni çok seviyorum kardeşim."
Burukça gülümserken "Bende seni." Dedim.
Telefonu kapatınca ne yapacağımı bilemedim bir an. Kötü şekilde de olsa beni büyüten annemin hastalık haberi üzmüştü beni.
Keşke daha iyi bir insan olsaydı. Keşke benim için daha iyi bir anne olsaydı. O zaman belki herşey daha farklı olurdu.
Peki ya beni doğuran annem? O neredeydi? O da yoktu.
Ben bu dünyada tek başımaydım.
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. İçeride oturan insanlar benim için o kadar zahmete girip hazırlık yapmışlardı. Duygulu hallerimi görmemeleri lazımdı.
Tekrar gözümü açtım ve aldığım nefesi verdim. Masaya dönmek için yavaş yavaş yürümeye başladım.
...
Mehir'in balkona çıkmasıyla Bahar oğluna döndü. "Kimdi arayan Egemen?"
Egemen annesine bakmadı. Önündeki yemeğe bakarken derince yutkundu. "Abim arıyor yazıyordu."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİCRAN (Aile+ Askeri Hikaye)
Teen FictionHicran, ayrılık demekti. Mehir yıllarca ayrı kaldığı ailesini bulduktan sonra mutlu olabilecek mi? Bu hikaye bir aile kurgusudur. Ama klasik aile kurgularından değildir. Karıştırılan bebek yoktur. Kardeşlerine kötü davranan abiler yoktur. Sadece se...