7.BÖLÜM
Alparslan anahtar almadığı için zile basarken kapı çok geçmeden saniyesinde açıldı.
Mehir kapıyı açan kişiyle göz göze geldiğinde ona gülümseyerek bakan kadına gülümsediğini fark etmemişti.
Birkaç saniye içinde adımını atacağı bu evden nasıl ayrılacağını bilmeden içine girdi.
"Hoşgeldin kızım." Diyerek onu içeriye buyur eden Bahar'a gülümseyerek baktı Mehir. Baharında burda olmasına içten içe mutlu olmuştu.
"Hoşbulduk." Diyerek elindeki poşeti uzattı.
Bahar kızının misafirliğe gelirken boş gelmemesini içten kendi kendine tebrik etti. Aslında çok normal bir davranıştı bu. Ama Bahar ara sıra kızını hala en son doğum gününü kutladığı küçük kız zannediyordu.
Mehir'in geldiği fark eden ev halkı da kapının önüne gittiler.
"Hoşgeldin kızım..." dedi Atilla. Eli ayağı titriyordu neredeyse. Kızları seneler sonra evlerine geliyordu.
Atilla'nın ardından Altuğ,Ceylan, Egemen ve Kerim'de hoşgeldin dediler. Hepsine cevaben 'hoşbuldum' der gibi başını salladı Mehir.
Saniyeler sonra kapı ağzında değil artık salonda oturuyorlardı. Herkes sessiz kaldığında Altuğ boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.
"Mehir kızım burası Atilla ve ailesinin evi. Kusurumuza bakma seni kendi evimizde ağırlamak istedik ama bizim evin su borularında sorun oluşunca buraya geçtik."
Gerçeği borularda bir problem yoktu. Bahar kızını kendi evinden ağırlamak çok istemişti. Onun bu istediğini kıramayınca böyle bir yalan uydurmaya mecbur kaldılar.
Altuğ'un sözlerine istemsizce kaşlarını çattı Mehir. Kimseye rahatsızlık vermek istemezdi. Hayatı boyunca hep bundan kaçınmıştı. Fakat Bayraktar çifti onun yüz ifadesi ise yanlış anlamışlardı.
Bahar ve Atilla kızlarının yüz ifadesinin değiştiğini görünce Mehir'in onlardan rahatsızlık duyduğunu düşündüler. Bu düşünce onları çok üzdü.
"Başka bir güne erteleyebilirdik aslında..." Diye mırıldandı Mehir. Sonra Bayraktar çiftine dönerek "Kusura bakmayın rahatsızlık verdim size de. " Dedi.
Bahar heyecanla atıldı hemen."Ne rahatsızlığı kızım. Biz çok mutlu olduk senin gelmenden."
Bahar'a sadece tebessüm ile cevap verdi Mehir.
Anne ve babasının ne kadar gergin olduğunu gören Egemen havayı yumuşatmak için normal bir sohbet açmaya karar verdi. "Sen sınıra yakın karakolda görevlisin değil mi Mehir?" Diye sordu. Aslında cevabı odadaki herkes biliyordu.
"Evet kaledeyim ben."
Kale Mehir'in çalıştığı karakolunun ismiydi. Sınıra en yakın karakoldan biri olduğu için çok tehlikeli bir bölgeydi.
"Hep Şırnakta mıydın?" Diye sordu bu sefer Kerim. Bildiği şeyi bile kardeşinin sesinden duymak istiyordu.
"3 yıl oldu geleli. Öncesinde Mardin'deydim. Özel kuvvetlere geçtikten sonra buraya geldim."
"Mardin çok güzel bir yer." Diye konuşmaya Başladı Bahar. "Bizde evlendikten sonra tayin nedeniyle uzun süre orda kalmıştık. Hatta sen..." Hatta sen orda doğdun diyecekti ki son anda boğazına oturan yumru ile sustu.Kızı daha gerçekleri bilmiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİCRAN (Aile+ Askeri Hikaye)
Teen FictionHicran, ayrılık demekti. Mehir yıllarca ayrı kaldığı ailesini bulduktan sonra mutlu olabilecek mi? Bu hikaye bir aile kurgusudur. Ama klasik aile kurgularından değildir. Karıştırılan bebek yoktur. Kardeşlerine kötü davranan abiler yoktur. Sadece se...