Kafamın içinde bir dans ekibi var gibiydi. Normalde bu kadar ağrımazdı başım fakat soğuk da yediğimiz için olsa gerek, üzerimde hem kırgınlık hem de müthiş bir baş ağrısı vardı.
Lia'nın odasında uyandığımda ilk birkaç dakika olayları algılayamasam da sonradan kendime gelmiştim. Kendime geldiğim anda da yorgunluğum müthiş bir hızda bedenime işlemişti. Yine de evde bir misafirim olduğu için zorla da olsa ayağa kalkmış ve odadan çıkmıştım.
Duş almak istemiştim ama Taehyung odamda yatıyordu. Ebeveyn banyomu da kullanamazdım şimdi? Ayrıca kıyafetlerim de yoktu.
Derin bir nefes alıp verdikten sonra etrafa göz gezdirmeye başlamıştım ki birden duyduğum kapı kapanma sesiyle bakışlarım ve bedenim otomatik olarak o yöne çevrilmişti. Ortak banyodan gelmişti bu ses ve evet. Karşımda Taehyung vardı. Duştan yeni çıkmış, utangaç bir şekilde bornoza sarılmış bir adet Taehyung.
"Günaydın" demiştim daha fazla utanmaması adına bakışlarımı gözlerinde sabit tutarken. "Ben de duş alacağım, sen giyin odada."
"Odanızdaki banyoyu mu kullanacaksınız? Ben kıyafetlerimi alıp burada giyinebilirim-"
"Sorun değil Taehyung. Gidip giyin sadece. Yeni şeyler giyin hatta. Sana temiz kıyafet vereyim" diyerek odama doğru küçük adımlarla peşimden gelmişti. Dolabımdan uygun bir eşofman takımını alıp ona vermiştim. İç çamaşırı da vermek isterdim ama hiç kullanılmamış yoktu.
"Kullanılmamış iç çamaşırım yok maalesef" dediğimde başını hızlıca iki yana sallamıştı.
"Önemli değil. Çok teşekkür ederim" dediğinde sorun olmadığına dair bir şeyler mırıldanmıştım. Ardından giyinmesi için odadan çıkmış, kapının biraz ilerisinde beklemeye başlamıştım. Çok sürmeden zaten çıkmıştı hemen.
"Biraz bol gelmiş sanki"
Komik görünüyordu. Ve de tatlı. İkimiz de gülmüştük.
"Büyük beden giyinmeyi seviyorsunuz sanırım" dediğinde başımı onaylar anlamda sallamıştım.
"Evet. Neyse. Ben gireyim duşa, hemen çıkarım, sonra da kahvaltı yaparız. Sen kafana göre takıl." Dediğimde beni onaylamış ve koltuklara doğru ilerlemişti. Ben de odaya girerek kapıyı kapattığımda direkt olarak üzerimdekileri çıkartmış, banyodaki kirli sepetine atarak kendimi duşakabine atmıştım. Ilık suyla buluşan vücudum hemen rahatlamaya başladığında başıma biraz masaj yapmaya çalışmıştım ama çok vakit kaybetmek istemediğim için bunu sonraya bırakmış, hızlıca bir duş almıştım.
Ne kadar durduğumu bilmiyordum ama duştan çıkıp üzerimi giyindikten sonra odadan çıktığımda Taehyung'un mutfaktan ellerinde kaselerle salona döndüğünü görmüştüm.
"Ne yapıyorsun?"
"Kahvaltı yapmak istemiştiniz-"
"Ben hazırlayacaktım ama? Misafirimsin sen benim"
"Hiç problem yok. Ben isteyerek yaptım. Zaten çok bir şey yapmadım. Ama yulafın yerini bulmak için biraz mutfağı karıştırmam gerekti, haberiniz olsun"
"Önemli değil bu-"
"Bir de dolabınızı kurcaladım biraz. Meyve bulmak için. Umarım sorun olmaz?"
"Saçmalama Taehyung, niye sorun olsun? Sadece ben hazırlamak istemiştim." Diyerek dudaklarımı hafifçe büzdüğümde Taehyung gülümsemişti.
"O zaman siz de bir şeyler hazırlayın, hepsini birlikte yiyelim?"
Olaya bakış açısı beni güldürmüştü ama şaka falan yapmıyordu. Ciddi bir öneri olarak sunmuştu. Muhtemelen kendimi kötü hissetmemem içindi. Tam ona cevap verecektim ki birden zilin çalmasıyla birlikte irkilmiş, kapıya doğru çevirmiştim başımı. Bu saatte kimse gelmezdi bana. Bu yüzden anında aklıma dolan kötü senaryolarla birlikte hızlanan kalbim ve sinyal veren beynim bedenimi harekete geçirmişti. Büyük adımlarla kapıya doğru ilerlediğimde arkamda şaşkınca bana bakan bir Taehyung bıraktığımı biliyordum ama o an umursamamıştım. Kapıyı hızla açtığımda ise karşımda gördüğüm beden beni panikletmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Family Issues; taekook
FanfictionKüçük, yaralı bir Jeon ailesi Kim Taehyung'la tanışırsa ne olur?