yirmi altıncı bölüm

54.8K 3.6K 791
                                    

Yakışıklı diye bir umudum vardı ama erkek erkektir işte, şaşırtmadı.

Her gün başka birisiyle adı çıkıyor ve bazıları alkış tutuyor. Yerinde bir kadın oyuncu olsaydı olacakların farkında mısınız?

Çok acil kızı bulmalıyız.

Sokağın ortasında sarılmak? Kahvaltıda yürek yemişler belli ki.

Kim ünlü yaptı bunu?

Karşımda bir Asaf Erdem olsa, ben de aynen böyle sarılırdım. Yengeye hak verdim şu an.

Belki arkadaşı? Her şeyi abartmayın.

Kim bu?

Twitterdan hızlıca çıkarken ellerimi başıma yasladım. Daha binlerce yorum vardı ve sadece bir uygulamada değil, her uygulamada vardı. Herkes Asaf'a sallıyor, ağıza alınmayacak laflar ediyordu.

Asaf, olayı çözmek için gideli bir saati geçmişti ama benim, Müge'nin teyzesinin evine gidecek cesaretim yoktu.

Müge'nin, Asaf'a sarılan o kişinin, ben olduğumu anlamama ihtimali yoktu. Saçım ve yüzümün yarısı ortadaydı. Çoktan beş kez aramış, mesajlar atmıştı ama onlara da bakmamıştım. Onu oyaladığım için muhtemelen küfrediyor olmalıydı.

Çünkü öyle yapmıştım; doğruları anlatmamıştım, oturup onun Asaf'a olan hayranlığını dinlemiş, hiçbir şey bilmiyor gibi susmuştum.

Evin yakınlarında bir parkta oturmuş bekliyordum. Hava iyice kararmıştı, keşke evde olsam diye düşündüm. Keşke buraya gelmeseydim. Evet Asaf'ı göremezdim ama en azından o da, bu kadar nefrete maruz kalmazdı. Onun şakayla sorduğu, seni de alayım sorusuna ciddi ciddi gel diyen de bendim.

Biraz daha zaman geçti ve ne olacaksa olsun diye düşünüp hala arayan Müge'nin aramasını cevaplayıp telefonu kulağıma yaklaştırdım.

"Işık?" dedi ilk önce. Sesi şaşkın gibi çıkıyordu, ben olsam ben de şaşırırdım. "O fotoğraflardaki sen misin yoksa İstanbul'da bir ikizin mi var? Hem neredesin sen kaç saattir?"

Öfkeli olmamasını fırsat bilerek konuşmaya başladım. "Anlatacağım..." Derin bir nefes alırken parkın girişindeki yazıyı okudum. "Evin aşağısında park var, oraya gel konuşalım."

"Saçmalama," dedi hemen. "Eve gelsene, cidden sen misin o?"

"Gel işte, Müge."

"Tamam," diyerek hala şaşkınlıkla çıkan sesini bastırmaya çalıştı. "Tamam, geliyorum."

Telefonu cebime koymadan önce tamamen kapattım. Kendime hakim olamayıp sürekli sosyal medya hesaplarından, atılan fotoğraflara gelen yorumlara bakıyordum. Kim olduğumu bilmedikleri halde bana bile onlarca hakaret içeren yorum gelmişti.

Neyse ki kim olduğumu bilmiyorlardı. Annemin de öğrenmeyeceğini umuyordum, duyarsa asıl o zaman kendi kıymetim kopmuş olacaktı.

Beş dakika sonra parka giren Müge, direkt beni görmüş ve yanıma ilerlemişti. Bakışlarından bile belli olan merak, yerime sinmeme sebep oluyordu. Neyi, nasıl açıklayacağımı bile bilmiyordum.

Tazminat Ortağı | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin