5• "Komplocu herif"

1.6K 228 291
                                    

Oy ve yorum 🍫
•••

Hwang Hyunjin.

On yedi yaşında. Benimle yaşıt. Dersleri ortalama hatta sözel dersleri ortalamanın da üstünde. En arkanın sağında oturan teneffüslerde bazen yerinde kalkan bazense hiç kalkmayan siyah hoodisinin kapşonunu asla kafasından çıkarmayan lise üçüncü sınıftaki biri.

Elimde ki bilgiler bunlarla sınırlıydı.

Bana daha fazlası lazımdı bana. Daha iyi tanımalıydım onu.

Çalışma masama oturdum ve önümdeki kitapları kenara kaydırarak bilgisayarımı açtım. Hacker değildim ve böyle bir arkadaşım da yoktu. Bu yüzden normal bir lise üç öğrencisi gibi öylece yazdım arama çubuğuna.

Bir sürü sonuç çıkmıştı. Aslında şaşırmaman gerekiyordu çünkü güzel bir isme ve soyada sahipti. Tam okulun havalı çocuğu olacak birinin ismiydi ismi.

İşte bu yüzdendi merakım. Hyunjin görünüş olarak çok iyiydi. Ders olarak iyiydi. İsim olarakta iyiydi. Ses tonu da hoştu. Sırf hastalıkları yüzünden öyle geri çekilecek biri miydi? Kendine güvensizliği bu yüzden miydi?

Ah... Çok fazla düşünüyorum ama ben sadece... Sadece o durgun gözler içime çok oturmuştu. Son konuşmamızda da daha iyi anlamıştım durumu. Bana çikolata göndermiş hatta duruma bakılırsa kendisi özel olarak yapmıştı bunu ama...

Hyunjin'in benden bir beklentisi yoktu.

Gözlerine baktığımda bunu anlayabiliyordum. O odada ona yardım etmek istediğimde sanki buna layık değilmiş ve yanlış bir şey yapıyormuşum gibi bakmıştı bana. Yanımda oturuduğunda ise çok stresliydi. Sen bana zarar vermezsin demişti ama sanki kalbini kırmamı bekliyor gibi bir hali vardı.

Bu canımı çok yakmıştı. Sevdiği çocuktan bile beklentisi olmayan biri nasıl yaşayabilirdi ki? Veya Hyunjin'in yaşadığı hayat gerçekten hayat olarak sayılır mıydı?

Acıma duygum ortaya çıkmaya başlayınca başımı iki yana salladım ve kendimi sakinleştirdim. Ona acımamalıydım. Bunu ona yapmamalıydım.

Bu düşünceyle tam bilgisayarı kapatacakken gördüğüm haberle kaşlarım havalandı.

Ünlü Hwa çikolata markasının kurucusu Hwang Dohyun hakkındaydı. Eski bir haber olsa da hasılatları hala iyi olduğu için güncel olarakta-

Ne?

Gözlerimi kıprıştırıp resmi büyüttüm. Bu da yetmedi iyice yaklaştım ekrana. Gülerek poz veren Hwang ailesinin arkasında siyah kapşonlu bir çocuk vardı. Gözü gözükmüyordu ki zaten sekiz yıl öncesine aitti ama ama yine de...

Sol gözünün altında ben vardı.

Aynı Hyunjin gibi.

Şey yani bu olabilir-

"JEONGİN-"

İsmimi duymamla yerimde sıçradım. Hemde tam anlamıyla. Öyle ki koltuk geriye gitmiş ve kitaplığıma sert bir şekilde kafamı vurmuştum. Cidden. Acıttı bu.

"İyi misin?! Sakın ölme Jeongin. Jeongin diyeceğim şeyi duymadan ölemezsin Jeongin! JEONGİ-"

"TANRIM JİSUNG SAKİN OL!"

Bağırıp yüzümü avuçlayan ellerini çektim. Kafam acıyordu ama yüzümü mıncıklayarak öldürecekti resmen beni. Kaşlarımı çatarak bir ona bir de arkada ki iki arkadaşıma baktım. Gülüyorlardı. Ne oldu dercesine kaşlarımı kaldırdım. Aldığım cevap ise Felix'in elinde ki kırmızı üstünde pembe kurdeleli kutuydu.

Chocolate •Hyunin• ⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin