8. Bölüm

2.3K 124 5
                                        

Yeni bölüme hoş geldiniz.
Umarım beğenirsiniz ayrıca bol bol yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın. İyi okumalar
💜💚


Güneş ışıkları odayı doldurmuş ve uyuyan bedeni rahatsız etmeye başlamıştı. Taehyung mırıldanışlarla gözlerini açarken eli hemen yanındaki yastığa gitmiş ve aradığı bedeni bulamayınca hızla oturur hale gelmişti.

"Jungkook."

Sessizce sevgilisinin ismini söyleyip etrafa bakınmıştı. Banyonun kapısı açıktı ancak içerde kimse yoktu. Bununla birlikte Taehyung ayağa kalkmış ve esneyerek odadan çıkmıştı. Alt kattan gelen sesler, yüzünde bir gülümsemeye neden olurken geri odaya dönüp banyoya ilerlemişti. Jungkook aşağıda ve güvendeydi.

Aşağıdan sesler gelmeye devam ediyordu. "Yaa, Hyung o öyle değildi bir kere." sevgilisinin sesiydi.

"Hiçte bile aynen anlattığım gibiydi Jungkook."

"Taehyung gelsin, o anlatır."

Taehyung duyduğu şeylerle gülümsemeye devam etmiş ve banyodaki işini bitirip odadan çıkmıştı. Merdivenlerden yüzündeki gülümsemeyle inen Taehyung mutfak kapısına ulaşınca içerideki manzarayı izlemeye karar vermiş ve kapı pervazına yaslanmıştı.

Jimin ve Jin mutfak tezgahının yanında bir şeyler hazırlıyor, aynı zamanda sandalyelerde oturup onları izleyen Jungkook ve Yoongi ile konuşuyorlardı.

Yaslandığı yerden kollarını birbirine bağlamış ve onları konuşmadan izlemeye devam etmişti. "Hyung bak bir kere ben o gün öyle olacağını bilseydim ister miydim senden haa."

Jin yemeği karıştırırken gülerek cevaplamıştı Jungkook'u. "Tam da öyle oldu, kusura bakma Jungkook."

Jungkook dudaklarını büzmüş ve mızmızlanıp bacaklarını yere vurmuştu üst üste. Bu hallerine kıkırdayan Taehyung ve diğerleri onu izlerken Jimin konuşmaya başlamıştı. "Kook, bende hatırlıyorum. Resmen senin yüzünden ayağı kırılmıştı."

Jimin'in Jungkook'u ifşalamasının ardından Jungkook'un yanakları kızarmış ve dudakları büzülmüştü.
Bu hallerine daha fazla dayanamayan Taehyung yerinde dikilmeyi bırakmış ve içeri adımlamıştı. Resmen herkes bir olup sevgilisinin üzerine gidiyordu. Onu kurtarması gerekiyordu.

"Yeter, ne uğraşıyorsunuz eşimle."

Jungkook Taehyung'un sesini duyar duymaz başını kaldırıp eşinin geldiğini görünce gülümseyerek ayağa kalkıp yanına gitmişti. Taehyung'un kollarının arasına girip ona sıkıca sarılırken Taehyung'da belini okşuyor ve saçlarından öpüyordu.

"Sevgilim, hyunguna bir şey söyle. Benimle uğraşıp duruyor." Jungkook başını Taehyung'un omzuna yasladığı yerden konuşmuş ve yerinden kıpırdamadan beklemişti. Jungkook'un şikayetiyle Taehyung'un bakışları abisine dönerken sitemli bir şekilde seslenmişti.

"Hyung!"

Jin karıştırdığı yemeği bırakıp Taehyung'a dönüp elindeki kaşığı sallarken konuşmuştu. "Nee, doğruyu söylüyordum. Jungkook mızmızlanıp yalanladı, ne yapayım."

Omega, Jin'in haklı olduğunu bildiği için bir şey diyememiş ve eşinin göğsüne daha çok sığınmıştı. Taehyung ise eşinin bu hallerine gülümsemiş ancak dudaklarını dişleyerek Jungkook'un anlamaması için gülüşünü bastırıp konuşmuştu.

"Jungkook ne derse doğru. Uğraşmayın sevgilimle." Jin göz devirip yemeği karıştırmaya devam etmişti. "Aman, yemedik eşini."

Jin'in söylediği şeye Jimin ve diğerleri gülerken alfada bu hallerine gülmeden duramamıştı. Yemek faslı ise yine aynı şekilde birbileriyle tatlı tatlı uğraşarak geçmişti.

Happiness • TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin