•
Taehyung
Canım yanıyordu, onun içeride acı çektiğini bilmek bile kalbime geri dönüşü olmayan yaralar açıyordu. Kurdum kurdunu hissedebiliyordu, o şu anda acı çekiyordu. Canı yanıyordu ve ben bir şey yapamıyordum. Asıl çaresiz hissettiren şey ise buydu. O böyle acı çekerken hiçbir şey yapamamak. Elimden bir şey gelmemesi korku hissinin yanına öfkemi de ekliyordu.
Nasıl böyle olmuştu, nasıl bu hâle gelmiştik anlam veremiyordum. Her şey çok normaldi. Şirketten çıkıp eve giderken yolda bir arabanın yanlış hareketi yüzünden kaza yapmıştım.
Olay yerinde biraz fenalaştığım için direkt hastanede açmıştım gözümü.
Doktorlar önemli bir şeyim olmadığını sadece kolumda bir incinmenin olduğunu söylemişlerdi. Birde sol kaşım patlamıştı, direksiyona çarpmış olmalıydı. Başka bir şeyim yoktu. Benim başka bir şeyim yoktu ama Jungkook.
Canımı asıl acıtan şey Jungkook'un sedyenin üzerinde hastaneye gelişiydi.
Hastaneden çıkmaya hazırlanırken olmuştu her şey. Şimdi de kapının önünde doktorun çıkıp bir şey demesini bekliyordum.
"Taehyung, toparlan istersen. Bak Jungkook hissediyordur seni "
"Jimin, çok canım yanıyor. Jimin onun canı yanıyor. Hissediyorum, hissediyorum onu."
Jimin yanıma çömelmiş ve eğilip yüzüme bakmıştı. "Güçlü durmak zorundasın, kardeşim daha fazla üzülmesin. Hadi, topla kendini."
Başımı sağa sola sallamıştım. Bu kadar kolay değildi. O içeride acı çekerken güçlü olamıyordum çünkü ben bütün gücümü ondan alıyordum. Jungkook benim bütün gücümdü. O benim her şeyimdi. Ailem, eşim, arkadaşım, sırdaşım.
"Olmuyor, onun acı çetiğini hissederken olmuyor."
Jimin derin bir nefes almış ve sessiz kalmıştı. Biliyordu, ne söylerse söylesin işe yaramayacağını biliyordu. Jungkook gözlerini açmadan da bu düzelmeyecekti. Onun iyi olduğunu bilmeden hiçbir şey düzelmeyecekti.
"Jimin,ona bir şey olmasın. Yaşayamam ben onsuz. "
"Bir şey olmayacak, Jungkook bu. Hem senin için, b-bebeğiniz için savaşacak o."
Söylediği şeyle başımı kaldırmış ve yüzüne bakmıştım. Daha sonrasında kollarımı açıp sıkıca sarılmıştım ona. O da sarılışıma karşılık vermişti. Son söylediği şey ise yutkunmama sebep olmuştu. Bizim bir bebeğimiz olacaktı.
"Ben sadece onu istiyorum. Ona bir şey olmasın, bebeğimiz tekrar olur. Ama onu kaybedemem."
Bir bebeğimizin olacağını bile burada öğrenmiştim ama şu anda benim için önemli olan tek kişi Jungkook'tu. Şu anda tek düşünebildiğim kişi oydu. Ona bir şey olmamasıydı.
"Sşş deme öyle. İkisine de bir şey olmayacak. Göreceksin, doktor çıkıp ikisinin de iyi olduğunu söyleyecek."
"Umarım Jimin, umarım. "
Ben kendimi avuturken tam o sırada kapı açılmış ve içerden doktor çıkmıştı. Hızla Jimin'den ayrılmış ve ayağa kalkıp doktorun karşısına geçmiştim.
"Doktor bey, eşim nasıl?"
Doktor maskesini çıkarmış hafif bir gülümsemeyle yüzüme bakmıştı. Bu derin bir nefes alıp istemsizce rahatlamama neden olurken konuşmuştu.
"Merak etmeyin eşinizin durumu şu anda iyi." Söylediği şeyle kalbimdeki acı durulmuştu. Derin bir nefes alıp Jimin'e sarılmıştım. "Şükürler olsun, Tanrım şükürler olsun o iyi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happiness • Taekook
FanfictionHayat mucizelerle doludur. Her bir mucize bir yaşamı simgeler. •Taekook •Omegaverse
