Bakışlarımı sabitlediğim tavanda tutarak derince ofladım. Emir ile birlikte benim odamdaydık, o bilgisayarımdan bir şeyler oynuyorken ben yatağımda uzanıyordum. Elimdeki pelüş ayıyı ona fırlattığımda irkilerek bana baktı.
"Korktum şerefsiz." Üzerine düşen ayıcığı tekrar sert bir şekilde bana fırlattığında hızla çekilerek kaçtım. "Ne oldu?" Kulaklığı çıkarıp masaya koyduğunda yatakta doğrularak ona bakındım.
"Salona gitmemiz lazım." Evet, saat akşam 10'a geliyordu ve abimin grubunun hepsi bizim evdeydi. Ben ise Koray abinin olduğunu bildiğimden mantık çerçevesinde düşünemiyor ve yanlarına gitmek istiyordum.
Emir gözlerini devirerek bir bakış attığında omuzumu silktim. "Saçma olur ki oğlum." Ona giren çıkan olmadığı için hâlâ mantıklı düşünebiliyordu.
"Bana ne." Haklı olduğunu bilsem de bana yaptığım saçmalığı destekleyecek biri lazımdı. "Yanlarında Gizem de var, ya Koray'a çok yakınsa?"
"Of iyi, gidelim hadi. Mutfaktan bir şeyler alıyormuş gibi yaparız." Arkadaşımdan gelen fikirle gülümseyerek boynuna sarıldım. O ikna olmasa ben de olamazdım sanırım.
"Yerim seni," Hızla yerimden kalkarak elimi uzattım kalkması için. "Hadi, hadi." Böyle durumlarda fazla hiperaktif oluyordum ve benden bıkmıştı sanırım.
Aynaya bakıp saçlarımı düzelttiğimde gözüm masamdaki dudak nemlendiricisine kaymıştı. Çaktırmadan alıp biraz sürdüğümde Emir ile göz göze gelmiştik ve bu onun kahkaha atmasına sebep olmuştu.
"Gül sen gül, aşık olduğunda göreceğim ben seni." Güldüğü şey nemlendirici sürmem değil, güzel gözükmeye çalışıyor oluşumdu. Teessüf edercesine baktım ona.
Bakışlarını kaçırarak odamdan çıktığında, kafam karışmış şekilde baktım arkasından. Aşık mıydı lan yoksa? Olsa bilirdim nasılsa diye düşünerek arkasından ilerledim.
Koridorda ilerleyip salonun kapısının oraya geldiğimizde, Emir'i önden sürükleyerek içeriye girdim. Mutfak kapıya daha yakın olduğundan onlara ufak bir bakış atarak hızla tezgahın arkasına geçmiştik.
Çaktırmadan baktığım o süre içerisinde abimi, Koray abiyi, Gizem'i ve birkaç kez uzaktan gördüğüm bir kadın ve iki adamı görmüştüm. Tek dikkatimi çeken şey ise aynı yan yana oturan Koray abi ve Gizem olmuştu...
Bakışların bize döndüğünün bilincinde dolaba ilerleyip, ikimiz için birer içecek çıkararak tezgaha koydum. "Kardeşin mi?" Gelen erkek sesiyle bakışlarım o yöne döndüğünde adını bilmediğim adamın ufak bir sırıtışla bize baktığını görmüştüm.
"Evet." Abim umursamazca konuştuğunda bakışlarım ondan Koray abiye geçmişti. Direkt bana bakıyor oluşu beni afallatsa da yüzümde oluşan ufak tebessüme engel olamamıştım.
Elimdeki içeceği bardağa boşaltırken Emir'e de birkaç abur cubur çıkarmasını söylemiştim. Uzaktan Koray'ı ne kadar görsem kâfiydi benim için...
"Ben bira getireyim." Az önce konuşan tanımadığım adam mutfağa doğru geldiğinde masalarına bakınmıştım. Aslında fazlaca şişe vardı ve bitmiş gibi gözükmüyordu. O sırada Koray abiye baktığımda ciddileşen bir bakışla arkadaşını izlediğini görmüştüm.
"Selam gençl-" Yanımıza gelip gevşekçe gülümseyerek konuştuğu sırada Koray abi arkasından gelmiş, "Ben getiririm." Diyerek onun sözünü kesmişti. Şu an ne oluyordu bilmiyordum ama Koray abi o adama fazla ciddi bakıyordu.
"Pekala," Bunu dedikten sonra yanımızdan gitmeyip bakışlarını üzerimde ısrarla gezdirmeye devam ediyordu. "Tanışıyorduk tam da."
"Tanışmanıza gerek yok Mert, hadi." Bakışlarıyla geldiği yeri işaret ettiğinde oluşan gerginliğin farkında olarak onları izliyorduk. Ne oluyordu şimdi?
Mert denen kişi anlamsızca ona baksa da, söylediği şeyi reddetmeyerek omuzunu silkti ve koltuğa doğru geri döndü. Koray abinin o bakışına karşı koysa aptal derdim zaten, düşmanı gibi bakmıştı.
Bakışları bana dönüp yumuşadığında ufak bir gerginlikle, "Selam." Demiştim.
"Selam," Bakışları Emir'e kayıp oradan da bana geri döndüğünde biraz ilerleyerek tezgaha yaslanmıştı. "Evde miydiniz siz?"
"Evet Koray abi," Dudağım keyifli bir sırıtışla şekillenmişti ama bunu ne zaman onu görsem engelleyemiyordum. "Ders çalışıyorduk."
Söylediğim şeyle Emir 'yuh' tarzı bir bakışla bana bakmıştı. Yalan konusunda geldiğim seviye onu gururlu bir anneye dönüştürüyordu bence.
"Sen Emir olmalısın öyleyse?" Koray ona bakıp nazikçe konuştuğunda Emir elindeki bardağı bırakarak başını sallamıştı.
"Ta kendisi. Siz de meşhur Koray abi olmalısınız?" Salağa yatarak konuştuğunda şaşkınlıkla baktım ona, gerçekten fena bir ikili olmuştuk.
"Meşhur muymuşum?" Koray'ın dudaklarında ufak bir gülümseme belirip bana bakındığında utançla gözümü yumdum. Meşhur demişti değil mi o...
"Öyleymişsin demek," Yapay bir sırıtışla ona baktığımda çaktırmadan Emir'in kolunu usulca sıkıştırmıştım. Acilen uzaklaşması gerekiyordu buradan çünkü rol yapmakta benden bile kötüydü o.
"Hmm," Gözleri hafifçe kısılıp izlemeye devam ettiğinde bunun için çok tuhaf bir ortamda olduğumuzu bilsem de, ben de bakışlarımı ondan çekemiyordum asla. "Hadi siz dersinize dönün öyleyse, duman altı burası."
İçecek ya da yiyecek gibi bir mazeretimiz kalmadığında kabullenerek başımı salladım. O sırada bakışlarım arkada oturan Gizem'e kaydığında dikkatle buraya bakıyor olduğunu görmüştüm.
Onunla göz göze geldiğimizde bana samimi olmayan bir gülüş sunmuştu, bunu anlayabiliyordum çünkü bana hiç sevecen baktığını görmemiştim o kadının. Ondan bakışlarımı çekip Koray'a çevirdim tekrar.
Üzerinde siyah bir tişörtü ve deri bir ceketi vardı. Yoğun bir sigara kokusuna karışmış kokusu, çok yakınımda olmasa bile burnuma doluyordu. İzin verseler tam şu an zamanı durdurmak isterdim sanırım.
"Size iyi eğlenceler öyleyse," Eksik olmayan gülüşümle ona doğru konuştum. Onunla uzun uzun konuşuyor olmamız garipsenecekti yoksa.
"Teşekkürler güzelim," Hitabı benim yüzümdeki tebessümü biraz artırmış ve Emir'in bakışlarını büyütmüş olacak ki farkındalıkla geri çekildi yaslandığı yerden. "Size iyi dersler öyleyse."
Bakışları ikimizde de gezindiğinde ona teşekkür etmiş ve elimizdeki içeceklerle salondan çıkmıştık.
Hızla odama geçip kendimi yatağa attığımda büyük bir sırıtışla arkadaşıma bakıyordum. Onun yüzünde de şaşırmış ve kahkaha atmaya hazır bir ifade bulunuyordu.
Yiyecekleri masaya koyup kendini yanıma attığında gülerek konuştu. "Bora, haberiniz olsun siz yanıp bitiyorsunuz kardeşim."
İkimizin gülüşleri de odayı doldurmuş ve o geceyi sohbet ederek geçirmiştik. Sanırım bir şeylerin iyiye gitme vakti gelmişti artık.
***

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VESAİRE | BXB
Teen FictionBora, abisinden haber almak için onun arkadaşı olan Koray'a yazmaya başlar... Texting ve düz metin. İki erkeğin ilişkisini konu alır.