Düşmüş Melekler Serisi / İkinci Kitap
Kitaplar tek başına da okunabiliyor ama keyfini çıkarmak adına sırayla okunması tavsiye edilir.
&
Lara Altun, kiralık bir askerdir.
Para söz konusu olduğunda her işi layıkıyla yerine getirmeyi amaçlar. Kendine...
İyi okumalar dilerim... 🖤 Lütfen satır arası yorumları unutmayalım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden'de, Tanrı'nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkâr oldun. Seni tanrının dağından menettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber dünyaya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek.
Çok feci bir sona geldin.
-Eski Ahit 28:11-19
I. İLK GÜNAH
AK47 - Russian Paradise Areez44 - Mama I'm Criminal Gafur - Luna
🔥
DİMİTRİ
Çalışma masamın üstünde duran kutuya baktım.
Öfkem öylesine yoğundu ki nefes almamı zorlaştırıyordu. Bir şeyleri parçalama isteğim şiddetliydi ve gözüm her an kararabilirdi. Bu negatif duygularımın tek nedeniyse kutunun içindeki görseldi. Bana on yıldır yaverlik eden, en sadık askerlerimden biri olan yakın arkadaşımın kesik kafası kutunun içinde duruyor, aralık kalmış gözleri kararmış ruhuma fısıldıyordu.
Bu ülke bana aitti. Karanlıklarda benim hükmüm geçerdi. Kimse bana karşı gelemez, ağzımdan çıkan her sözün bir emir olduğunu unutamazdı ama anlaşılan biri yaşamından sıkılmıştı ve bariz bir savaş ilanıyla beni cinnetin kıyısından yuvarlamak istiyordu.
Oysa bilmeliydi ki, ben zaten her an o kıyıdan düşüyordum. Tekrar ve tekrar, zihnimdeki şeytanın fısıltılarıyla hareket ediyordum. Onun kana duyduğu açlık ile nefes alıp veriyordum.
Elimi uzatıp benim için her zaman iyi bir dost ve asker olmuş olan adamın aralık gözlerini kapattım. Ardından sinirle dişlerimi sıkmayı bırakıp az ilerimdeki ikiliye emrettim. "Bana bunun sorumlusunu bulun."
Başlarını eğerek odadan çıktıklarında köşede duran bara yöneldim. Tezgâhın üstünde duran votka şişelerinden birini alıp kapağını açtım ve içimdeki yangını yatıştırmasını dileyerek alkolü bir su misali kana kana içmeye başladım.