Kendi kendine gülerken biraz ilerisinden ona garip bakışlar atan sarışın çift sayesinde dikkatini tekrar toplayabilmişti. Bir an önce plağı aramaya dönmesi gerekiyordu.

Aslında Isagi, plağı bulmayı pek istemiyordu. Girdikleri iddia sonucu plağı bulan, karşı tarafa bir istek hakkı veriyordu ki bu Rin için ikiydi. Isagi bu hakkı istiyor olsa da Rin'e verdiğinde ne yapacağını merak etmiyor değildi.

Raflar arasında yeşil, ince karton kapağa tahip tüm plakları tek tek çıkarıp incelerken de Rin'i beklediği vaktin hızlı geçmesini sağladı. Hatta fazlasıyla işe yaramıştı.

Rin, Isagi beş veya altıncı plağı eline almadan maskesinin üstünden ışıldayan gözleri ile Isagi'ye doğru geliyordu.

Daha demin Isagi'ye garip bakışlar atan sarışın çift Rin'in gelmesiyle de tamamen uzaklaşmışlardı. Şimdi dükkanın belli bir kısmında Rin ve Isagi yalnızlardı.

"Bak", derken daha rahat hareket ediyordu Rin. Maskesi hâlâ Rin'in pembemsi dudaklarını örtüyordu ve "Adam sunumluk ve raf sayısını verdi. Orada ararsak bulabiliriz." kelimelerinin boğuk çıkmasın sağlıyordu.

Isagi, sevinçle elindeki kağıdı kendisine gösteren Rin'e karşı cebindeki telefonu uzatmıştı.

"Neden bir an önce aramaya başlamıyoruz o zaman?" sorusunu imalı şekilde sorarken telefonu elinden alan Rin'e gülümsüyordu.

Rin, mavi gözlerindeki gizli pırıltıları elbet fark etmişti fakat sorgulamadan Isagi'yi belirtilen raflara kadar takip etti. Raflar arasında bir şeyler bulma konusunda Isagi'nin kendisinden iyi olduğuna sebepsiz güvenmişti ve haklı da çıkıyordu. Isagi yatay rafı çabucak bulmuştu.

Rafın üstündeki bölmeleri incelerken birçok yeşil tonlu kapak da göze çarpar hâldeydi. "Sağ taraftan başlayabilirsin." demiş ve kendisi Rin'in bakışlarına aldırmadan zıt yönden başlamıştı plaklara bakmaya.

"Isagi." derken Rin'de denilen üstüne sağ taraftan yavaş yavaş bakıyordu plaklara "Video çekmeni söylemiştim ama sanırım unuttun gibi."

Isagi, başını mahcubiyet ile öne eğmiş ve Rin'e doğru çevirirken de hafif gülümsemişti. Elbette Rin ve plak hakkında düşünmekten video çekmeyi unutmuş hâldeydi. Hâlbuki Rin ona telefonunu bu yüzden vermişti.

Isagi, "Üzgünüm." dedikten sonra tek eli ensesine gitti "Unutmuşum, plakları inceliyordum." bakışları tamamen Rin'e sabitlenmişti

Isagi'nin gözlerinde bulunan belirsiz hisler sebepsiz yere Rin'de gülme isteği bırakırken ufak bir öksürük sesi ile bu istekten kurtuldu Rin.

Çektiği plağı yerine yerleştirirken cebinden telefonunu da çıkarmıştı. Kulaklığını sökmeden önce kamerayı açmış, bir yandan da dükkanın içinde videoya alınmaya değer yerleri aramaya başlamıştı.

Dükkan sahibi ile konuşurken video çekimi için de izin istemişti ve adam, flaş açılmadıkça sorun olmadığını söylemişti. Hâlâ antikalara değer veren bir dükkanda olduğu için iyi hissettiğini söyleyebilirdi Rin.

Rin, videoyu başlatırken önce kendisini ardından da duvara asılı plakları göstermiş, "Bir şeylerin eski değerlerini yitirip önceki gibi mutluluk vermemesi çok üzücü" kelimeleri tamamen hasarlı olan ve cam fanusta bulunan plağa karşı kullanılmıştı.

Bir süre plakları çektikten sonra hâlâ rafta plak inceleyen Isagi'ye çevirdi telefonu. Isagi, Rin'in yanından uzaklaştığını bilse de video çekmeye başladığını pek de fark etmemişti.

Rin, kamerayı Isagi'nin sağ tarafında tutarken "O zamanki özel üretimlerden biriydi ve alan kişinin gerçek aşka ulaşacağı zennedilirdi." Isagi'nin elindeki koyu yeşil plağı işaret ederek konuştu.

Sanki Rin'in dedikleri gerçekten olabilirmiş gibi 50'li yılların başına dayanan plağı kenara dikkatlice ayırmıştı Isagi, "Bilgine güvenerek alıyorum bu plağı."

Dalga geçmesine karşı Rin omzuna vurup geri çekildi ve kamerayı ikisinin de kadraja girebileceği bir yere yerleştirip kendisi de tekrar plakları incelemeye döndü.

Arada birbirlerine plak gösterip sohbet etmişler ve bazen de Rin, Isagi'nin dalgalı laflarına karşı omzuna vurmuştu.

Isagi, bölümlerden birisini daha aramayı bitirdiğinde kollarını esneterek Rin'e doğru dönmüştü. Sanki çok nadide, hassas ve kırılgan şeyler tutuyor gibi plaklara özenle davranan Rin'e karşı gülümsemeden edememişti.

"Plaklara bu kadar ilgin olduğunu cidden hiç düşünmezdim." tek eliyle gözüne çarpan başka bir yeşil tonundaki plağı çekerken Rin'in maske ardındaki kısık gözleriyle karşılaştı.

Çok geçmeden kısık gözler hafif büyümüş ve Isagi'nin elinde öylesine tuttuğu plağı çekip alıvermişti.

İkisi de buldukları plağa sevinçle bakarken Isagi, "Cidden mi?" diyebilmişti sadece. Dilek hakkı öylece elinden gidivermişti, hem de tamamen bir yanlışlık yüzünden.

Olayı tersten anlayan Rin ise suçunu kabullenir bir şekilde Isagi'ye bakmıştı. Pot kırdığının farkında bile değildi. "Sadece dileğe ihtiyacim vardı" kelimeleri ise çoktan havaya karışmış ve Isagi'nin kaşlarını çatmasını sağlamıştı.

Isagi, Rin'e karşı tek kaşını çatarak "Hadi ama. Plağı önceden bulmuş olamazsın" demiş ve kollarını göğsünde bağlamıştı.

Rin'in neden adamın yanında biraz fazla oyalandığı belli gözler önündeydi. Adam ona plağı direkt bulup vermişti ama Rin, Isagi ile uğraşmak için bunu saklamaktan geri durmamıştı.

"Üzgün veya pişmand değilim. Adam bana direkt olarak verdi, ben bulmuş sayılmam ama sen benim sakladığımı buldun." derken Rin, maskesini çenesine indirmiş şekilde haklılık payı içeren konuşmasını sundu.

Tuttuğu derin nefesi sesli bir şekilde verirken kendisi için ayırdığı plağı da alarak gitmek üzere adım atmaya yeltendi Isagi, Rin tarafından kavranan bileği ise buna yeterince iyi bir engel sayılıyordu.

Isagi, bakışlarını umutsuzca Rin'e yönelttiğinde plağı çoktan diğerlerinin üstüne koyduğunu da görmüştü.

"Midemi bulandırmayı kes." kelimeleri boş raflar arasında çarparak tekrar Isagi'ye döndüğünde anlamsız bir bakışma içerisine çoktan girmişlerdi. "Abimin aksine, midem seninle birlikteyken daha kötü bir hâl alıyor Yoichi." diyebilmişti sonunda Rin.

Kısaca süren sessizliğin ardından Isagi hâlâ verecek bir cevaba sahip değildi. Rin konusunda, sakin olduğu zamanlar yüzünden, olumlu düşünceler taşıdığına pişman olmak üzere gibiydi.

Rin, Isagi'nin aksine tamamen sakin bir şekilde konuşmasını bitirmek üzere dudaklarını araladı fakat tek kelime dahi edemedi.

Kavradığı bilek tarafından yakalanarak arkasındaki yatay plak rafına yaslanması ve Isagi tarafından oraya sabitlenmesi saniyeler içinde gerçekleşmişti.

"Rin, nefretini kusacaksan eğer şimdi devam et çünkü senden boşuna iyi hamleler gözlemek beni yoruyor." Isagi yasladığı bedene doğru bakmak yerine başını hafif eğerek devam etmişti sözlerine. "Oyuna girmemi engelle ya da maçtan çekilmemi söyle. Devam et ve oyun kariyerimi bitirecek işler yap."

Rin ne diyeceğini bilemeden kala kalmıştı. Isagi'nin de aynı mide bulantısını hissettiği düşüncesi ile dolarken sadece bileğindeki elden zorla kurtuldu ve arkasındaki kameraya uzanarak kapatma tuşuna hızla bastı.

Aralarındaki halletmeleri gereken konu yeterince kameraya yansımıştı. En azından birazdan olacak şeyi fanlara dedikodu olarak gümüş tepside sunacak değildi.

Isagi'nin çenesinden tutarak kendisine bakmasını sağladığında, "Dilek hakkımı kullanmak istiyorum o zaman." demiş ve çok geçmeden de pembe dudaklara kendi dudaklarını bastırmıştı.

Bir anlık transa giren Isagi kendini daha toparlayamadan Rin'in yumuşak dudaklarından ayrılmak zorunda kalışına surat astı.

"Böyle hissettiğini bilmiyordum." demiş ve hiçbir şey olmamış gibi diğer plağa doğru uzanan Rin'e bakmıştı.

Plağı aldığı gibi Isagi'nin yanından kızaran yanakları ile kaçan Rin de kısık sesle konuşmuştu "Ben de böyle hissettiğimi bilmiyordum."

perdant 'rinisWhere stories live. Discover now