Kutlama şöleni için sarayın büyük avlusu hazırlanmıştı. Tüm imparatorlukta bir festival havası hakimken, yüksek kademedeki soylular ve davetli imparatorluk hükümdarları ile elçileri saray bahçesinde şölene katılırken halk tabakası ve düşük soylular kendi arasında, şehir meydanlarında kutlama yapacaklardı.
Babam ve veliaht olan abimle ablamın sarayda kalıp misafirleri ağırlaması gerekirken diğer kardeşler olarak bizim böyle bir zorunluluğumuz yoktu. Bu yüzden ablam Yulena kocası ve kızıyla akşamı geçirmek için ünlü bir açık hava restorantına gitti. Diğer ablam Terry ise minik bebeği gürültüden rahatsız olduğu için saraydan çıkıp ormanın içinde ıssız bir bölgeye çadır kurarak tüm şehrin sesinden uzaklaşmayı tercih etti. Askerleri de peşindeydi tabii.
Bense sevgili kocacığıma onunla bir randevuya çıkmak istediğimi söyledim. İsteğimi memnuniyetle kabul ettiğinden çocukları ablam Yulena'ya emanet edip ikimiz başbaşa dışarı çıktık.
Bedenim son bir haftadır eskiye göre daha rahat hareket ediyordu, eskisi kadar çabuk güçten düşmediğim için Marlon bugünlük gezip tozma iznini rahatlıkla vermişti.
Yine de aşırı dikkatli olmayı bırakmıyordu. At arabasının çok sallantılı olduğunu söyleyerek ona binmemizin saçmalık olduğunu söylemişti. Bu yüzden şehir meydanına kadar yürümek zorunda kalmıştık- daha doğrusu o kalmıştı çünkü çok yürürsem kötü olabileceğimi söyleyerek beni kucağına alarak meydana kadar taşımıştı. Hoş, onun için bir problem yoktu. Beni taşırken yüzünden gerildiğine dair bir iz bulamamıştım, terlememiş ya da solukları değişmemişti. Nerdeyse bir saatlik yolda beli biraz bile eğilmemiş, tutuşu gevşememişti. Ee onun için bir problem olmayınca ben de çok şey yapmadım, ellemedim ne hali varsa görsün diye.
Nihayet meydana gelince omzunu dürtükledim.
"- İndirebilirsin teşekkürler."Yere ayaklarımı bastığım an toprağa şükürle baktım. Bir saattir öylece durmaktan bacaklarım karıncalanmıştı. Yürümeye başlarken etrafa bakınıyordum. Bir sürü pano vardı her yerde, nerede ne var üzerlerinde yazıyordu. İlk nereye gitsekte ne yapsak diye düşünürken adımlarımı duraklattım.
Omzumun üzerinden Marlon'a bir bakış attım. Birkaç adım gerimde duruyordu. Elimi uzattım.
"- Buraya gel."Uzattığım elime alık alık baktıktan sonra ufak adımlarla yanıma gelip elini elimin içine bıraktı. Sevimli yüzünü sıkmamak için kendimi tutarken ellerimizi kavuşturup önüme döndüm ve yürümeye devam ettim.
"- Sence ilk ne yapmalıyız?" Sözlerimle sessiz kalan adam etrafı inceliyordu.
"- Bilmem, bir randevuda ne yapılır ki?"
"- Bir randevuda ne yapıldığını bilmiyor musun?" Sorumla omuz silkti.
"- Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım, bilmiyorum."
Şaşkınlıkla ona bakarken adımlarım yine duraksadı.
"- Oha, ciddi misin?" Başını salladı."- Hiç sevgilin olmadı mı? Yani bu normal bir şey tabii, olmayabilir sevgilinde evlendikten sonra eski eşinle falan da hiç çıkmadın mı ya? Ne bileyim birbirinizi hiç tanımadan evlendiniz, bir buluşmaya çıkmak istemediniz mi? Hep evde vakit geçirmek sıkıcı değil miydi ya?"
"- Öncelikle hayır, evlenmeden önce kimseyle birlikteliğim olmadı. Birine teklif etmiştim ancak beni reddetti, bu taa öğrencilik zamanlarımda olan bir şey. Ondan sonra mezun olur olmaz evlendim zaten. İlk eşim Cassandra ile pek dışarı çıkmazdım çünkü ne zaman dışarı çıksa ya kayboluyor ya da dolandırılıyordu. Dışarı çıktığı an başına tüm belaları çektiğinden kendiside gezmekten pek hoşlanmıyordu. Bensiz gezdiği zamanlar olmuştu gerçi ama hep garip şeylerin alışverişini yapmak istediğinden beni çağırmazdı. Çünkü dolandırılacağından emindim, habersiz çıkardı genelde. Zechery'le ise pek anlaşamıyorduk. Evde bile yüzünü görmeye katlanamadığım bir kadınla randevuya çıkmayı hiç düşünmedim. O da benden pek haz etmediğinden bunun teklifini dahi etmezdi." Bir adam bana tam çarpacakken beni kendine çekti. Güvenliğimden emin olunca konuşmasına devam etti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhsuz Düşes Canlandı
FantasyBen Gracelýnn Tara Valentin. İlk yaşamımda aristokrat bir leydiydim. İkinci yaşamımda ise 21.yüzyılda İspanya'da yaşayan biriydim. Okumayı severdim. Gençlik yıllarımda okuduğum bir romanda ilk yaşamımda ki kocamın ana karakteri olduğu bir hikâyeyi...