❉ Yabani| Bölüm 52 ❉

30.2K 1.4K 109
                                    

Üç hafta sonra..

Bazen unutur insan, ne kadar yaralandığını, ne kadar yara aldığını ve ne kadar ağlamaktan bitap düştüğünü.

Adım Aden, bu hikayeye nasıl başladığımda adım Aden ise şimdi de Aden.

Fakat ben bu hikayedeki o ilk kişi değildim. Yaralanmıştım. Hırpalanmıştım ve büyümüştüm.

Yani anlayacağınız çok şey yaşamış, kalbimi kalın bir defter arasında kurutmuştum.

Bu iyi gelmişti ama, kalbi ile hareket eden bir sürü insan çokça yaralanmaya mahkumdu.

Yararlanmayı öğrenmiştim. Aslında ruhsal olarak yaralanmanın dünyanın sonu olmadığını farketmiştim.

Karan bana bunu öğretmişti.

Karan aslında bana çok şey öğretmişti.

Bana birçok şeyin aslında o kadar korkunç olmadığını. İnsanların yalnız da yaşayabileceğini.

Dudaklarım yukarı kıvrılırken telefonun ahizesinden Karan'ın nefes alışverişini dinliyordum.

"Salak mısın gerizekalı? Niye oraya koyuyorsun şunu?"

İstemsizce Güven ile atışmalarını dinlerken Güven'in yeter artık diye isyan edişini duyuyordum.

"Kızım, bu herif ile niye arkadaşım amına koyayım benim?"

"Benim dışında arkadaşın yok, hala beğenmiyorsun!"

Güven'in cümlesi istemsizce güldüm.

"Paramı yemek için benimle kaldığını biliyorum abiciğim."

"Evet, Aden olmasaydı seninle evlenirdim bile."

Güven'in cümlesi ile kahkaha atarken,  Güven'e ters bir ifade ile baktığını biliyordum.

"Sikerim seni oğlum, akıllı ol."

"Ne zaman?"

Kahkahamı tutamazken Karan'ın  yüzünün daha da gerildiğini hissediyordum.

"Yavrum utanmasa ırzıma geçecek, sen gülüyor musun?"

Güldüğümde

"Tövbe estağfurullah ya..." Dedi.

İstemsizce kahkaha attım bu sefer de. Kendimi tutamadım. Cidden Güven ile doğru dürüst anlaşamıyordu. Ama buna rağmen hala arkadaşlardı.

Aslında birbirlerini sevdiklerini biliyordum ama birbirleri ile sürekli tartışıyordı bir araya geldiklerinde.

"Neyse, napıyorsun gülüm?"

O an nerede olduğumu yeni yeni farkediyordum. İçime garip bir hüzün çökmüştü.

YABANİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin