12. Bölüm

42.6K 1.9K 104
                                    

Nasılsınızzz

Umarım bölümü beğenirsiniz

Bölüme geçmeden önce yıldızımızı parlatmayı unutmayınnn⭐⭐🧚🏼‍♀️

Keyifli okumalarrrr

Şahin Yüzbaşının anlatımından

Filoda oturmuş uçaklarla ilgili kitaplara göz atarken açılan kapıyla bakışlarım o yöne çevrildi.

"Oo Şahin Yüzbaşı sizi yeryüzünde  yakalamak büyük bir şans göklerde görmeye alışmışız."

Giren kişi Yavuz komutandı benden rütbe olarak üst biri olmakla birlikte kendisi oldukça başarılı bir pilottu elinden bir sürü hava harpli mezun olmuştu ve hepsi de kartal gibiydi. İçlerinden biri de Cenkti.

" Takım arkadaşını bile koruyamayan bir kaptanın gökyüzünde olması utanç verici olurdu komutanım. Gökyüzü artık beni kabul etmez."

Çoktan ayağa kalkıp selama durmuş bir şekilde cevap verdim.

"Mendil de vereyim mi Şahin !? Utanmasan ağlayacaksın. Askersin sen kendine gel."

Sesi bir aslanınki kadar gür çıkmıştı.

"- Şu masada "dedi eliyle arkadaşlarla kahvaltı yaptığımız masayı gösterirken" "sabahında kahvaltı yapıp göreve beraber gittiğim kaç arkadaşımı geride bıraktım biliyor musun? Kaç arkadaşımın  dolaplarının boşaltılmasına şahit oldum. Kaç arkadaşımın eşyalarını ellerimle ailelerine götürdüm. Her kaybımda pes etseydim. Karşında duruyor olmazdım."

Elini omzuma koydu ve sözlerine devam etti.

" Biz askeriz Şahin birileri yaşasın diye ölürüz. Cenk benim öğrencimdi. Ne kadar delikanlı gözü kara bir asker olduğunu ben biliyorum. Bak sayesinde ne kadar çok masumun hayatı kurtuldu. Yaptığı büyük bir kahramanlıktı ve seçim onundu. Kendini suçlamayı kes asker. "

Cümlesini bitirince bir şey dememi beklemeden arkasını döndü. Onun da üzüldüğüne emindim ama belli etmezdi. Arkasından - EMREDERSİNİZ, diye bağırıp gittiğinden emin olunca olduğum yere oturdum.

Gözüm kanadı kırılan F16 maketine takıldı.

Ayaklanıp dolaba ilerledim. En son bıraktığımda sağlam olduğuna emindim. Elime alırken yanından bir not düştü.

Çoğu zaman böyle kanatların kırık. Görüyorum ve bu halin canımı acıtıyor. Ama en iyi sen bilirsin ki Şahin Yüzbaşı kırık kanatlarla uçamaz, düşersin. Bu yüzden artık kanatlarını kıran, kırık kanatlı Melis'i bırakıp. Yeni bir uçağa geçme vaktin geldi. Yeni uçağın çekmecende ona isim vermeni bekliyor...

Sevgilerle Cenk

Bedenim ayaklarıma ağır geldi. Taşıyamadılar. Olduğum yere çöküp hunharca ağladım. Tek ailem vardı onu da kaybetmiştim. Hem de aynı görevdeyken.

Biraz kendime geldikten sonra çekmeceme yürüdüm.

"Senin kaderinde yalnızlık var Şahin kabullen artık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Senin kaderinde yalnızlık var Şahin kabullen artık."

Kapım çalınca gözümden akan son damlayı da silip toparlanmaya çalıştım.

"Gel"

"Komutanım."

"Ne oldu Hakan?"

"Yavuz Komutan evinize gitmeniz gerektiğini bugün hüzünlü yani şey  izinli olduğunuzu iletmemi istedi."

Gözlerinin çevresinde oluşan morluklar onun da günlerini uykusuz geçirdiğinin habercisiydi. Ülke haberlerde toplam on beş saniyesini ayırdığı  bir kahramanını kaybetmişti. Biz ise yıllarımızı geçirdiğimiz kanat arkadaşımızı.

"Hayır, uçuş var birazdan. Gidemem."

"Asena Komutanıma devredildi uçuş. Sizin ise gitmeniz konusunda kesin emir var."

"Tamam." diyebildim yalnızca. İtiraz edecek gücüm yoktu.

Çıkarken durup yüzünü tekrar bana çevirdi.

"Tekrar başımız sağ olsun komutanım."

"Vatan sağ olsun."

Asker selamı verip çıktı. Ben ise kanadı kırık maketimi çöpe atıp filodan ayrıldım.

***

"Gel bana, sor bana, sevgi bu mu diye Girsene kalbime düşmüşken elime Boşveren, boş gezen olsan da banane Ben sevemem kimseyi senin yerine

Baksana talihe mal verir kimine Seni vermiş benim gibi birine"

Anahtarı çıkartıp kapıyı açtığımda içeriden sesler geliyordu. Arkamdan silahımı alıp sessiz adımlarla sesin geldiği tarafa gittim. Mutfakta siyah sweatinin kapüşonunu kafasına çekmiş siyah pantolonlu 1.70 boylarında biri duruyordu.

"Yandı yand-"

"Eller havaya! Kimsin sen ve evimde ne işin var?"

Bağırınca söylediği şarkıyı bırakıp  olduğu yerde sıçradı. Yüzüme döndüğünde ağzından çıkan kelimeler
"Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü"  oldu.

Parmağı silahımı gösterince " Ss - si silah mı o?" dedi titreyen sesine kapanan gözleri eşlik etmişti.

"Alin?"  Dedim kollarından tutup düşmesini engelleyerek.

BÖLÜM SONU

İyi günler dilerim. Kendinize cici bakınn 🦄🦄🧚🏼‍♀️

F16'cı |Texting [TAMAMLANDI☑️/ DÜZENLENİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin