17| Patch Adams. | FİNAL

2.8K 228 15
                                    


Taehyung'un yanağını büyük bir istekle ısırmamdan sonra kısa bir kovalamaca oynamıştık. Ne de olsa kaçan kovalanır öyle değil mi?

Taehyung beni yakaladığı gibi kolları arasına alıp, salondaki koltuğa doğru ilerlemeye başlamıştı. Koltuğun yumuşak yüzeyine oturduktan sonra beni kucağına almıştı.

"Hadi güzelim bu gece ne izleyeceğimizi sen seç."

Söylediği cümleden ötürü bakışlarımı yüzüne çevirip gülümsemiştim. İki elimi de yanağına yerleştirerek yüzümü yüzüne yaklaştırdım ve dudaklarına ufak bir öpücük bıraktım.

Sonra hafifçe geri çekilerek gözlerimi ekranı açık televizyona çevirmiştim. Bir müddet izlediğim filmleri düşünmüştüm ama hiçbirinin adını hatırlayamamıştım.

"Ne izleyebiliriz ki? Ben pek anlamam filmlerden..."

Dediklerimi duyduğu anda gülümseyerek anlıma bir öpücük kondurmuştu.  "Patch Adams izleyelim?"

Söylediği film ismiyle gülümseyerek kafamı sallamıştım. Taehyung'un zevkine güveniyordum.

Filmin giriş müziği çalmaya başladığı anda kafamı Taehyung'un göğsüne yaslamıştım. Taehyung ise ellerini karnıma dolayıp saçlarıma birkaç öpücük kondurmuştu.

Filmin neredeyse yarısından fazlası bitmişti. Ana karakterin oyunculuğu ve karakteri o kadar iyiydi ki kendimi çok fazla kaptırmıştım.

Patch tam olarak aşığının doğum gününde tüm balonların arasında şiir okuyordu. Ama şiir yarım kalmıştı. Filmin devamında ise sevdiği ölüyordu. Putch ise tabutunun hemen önünde göz yaşları içerisinde yarım kalan şiirini devam ettirecekti.

"Seni bir safir ya da topazmışsın gibi sevmiyorum. Ya da ateşten kopan karanfil çiçeği okları gibi. Seni, bazı karanlık şeylerin sevilmesi gerektiği gibi seviyorum. Gölgeyle ruh arasındaki gibi, gizlice."

Kulağımın hemen ardından gelen Taehyung'un derin sesiyle dona kalmıştım. Şiirin yarım kalmadan önceki kısmını bana doğru söylemişti. Şiirin devamını ise yarım kalan filmden duymuştum.

"Seni seviyorum, nasıl olduğunu bilmeden. Ya da ne zaman ve nereden. Seni dosdoğru seviyorum. Karışıklıklar veya kibir olmadan. Öyle yakınsın ki göğsümdeki ellerin.."

Taehyung hemen dudaklarını kulağımdan aşağı kaydırarak boynuma yerleştirmişti. Oraya ufak bir öpücük bırakırken belimdeki elleri ellerime sarılmıştı.

"Benim elimle.."

Tuttuğu sağ elimi dudaklarına götürerek ufak bir öpücük daha bırakmıştı. Elimi kucağıma geri bırakmıştı, fakat elleri belimi sımsıkı sararken beni yavaşca kucağında kendi tarafına çevirmişti. Gözlerimiz dip dibeyken gözlerimi kapatan ben olmuştum.

"Öyle yakınsın ki, gözlerini kapadığında.."

Alınlarımızı birleştirerek o da gözlerini kapatmıştı.

"Uykuya dalıyorum ve hep seni düşünüyorum."

Belimde ki ellerinden biri çeneme yerleşirken beni kendisine doğru biraz daha çekiştirdi ve dudaklarımızı o saniye birleştirdi.

İkimizde anın büyüsüne kapılmıştık fakat ikimizde bu durumdan şikayetçi değildik. Sahiplenici öpüşünün beraberinde ellerimi hızla boynuna dolamıştım. Saçları uzamaya başladığından parmaklarımın arasında birkaç telini hissediyordum.

"Jeongguk."

Dudaklarımızı hızla ayırmıştı. Ne olduğunu anlamak için gözlerimi araladığımda Taehyung'un koyu kırmızı irisleriyle karşı karşıya gelmiştim.

Passion ↣ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin