Askerlere göz gezdirirken çimenlerin oradaki ağaca yaslanmış tanıdık yüzle kaşlarımı iyice çattım. Manyak herif başka işi yokmuş gibi gelmiş beni izliyordu. 

"Öğle koşusundan sonra görevlendirme yapacağım. Koşu hizasına geçin."

Askerler hızla sıraya geçerken başçavuş yanıma çağırdım.

"Önden sen koşarsın. Ben koşuya katılmayacağım. "

"Komutanım koşarım da Yağız Yüzbaşı sizin koşuda olmanızı emretti." 

Hâlâ ağaçların orada duran adama baktım. Çavuşun omzuna dokunup Yağız Komutana doğru yürümeye başladım.

Yanına gittikten sonra selam verip "Komutanım emrimde olan askerlerle ben ilgilensem daha iyi olur." dedim.

"Emrindeki askere bir şey demiyorum ki. Kendi emrimde olan askere yani sana diyorum. Koşacaksın diye."

"Ben koşu sırasındayken üste bana ihtiyaç olsa, üssü geçtim pilota ihtiyaç olsa benim yerime siz mi gideceksiniz komutanım?"

"Bence koşudan ayrılıp gitsen sorun olmaz."

Bu adamın benim canımla kastı mı var?

"Emredersiniz komutanım."

Selam verip yanından ayrılırken bize doğru koşarak gelen Asım'la Yağız Komutana baktım. 

Asım nefes nefes yanımıza geldiğinde selam verip konuşmaya çalıştı.

"Önce bir soluklan Asım. " 

Soluklandıktan sonra konuşmaya başladı.

"Komutanım şimdi haber geldi. Diyarbakır üssünden havalanan F16 tipli uçak havada arızalanmış. Bulunduğu konum bize daha yakınmış. Pilotun atlama ihtimaline karşı helikopter havalandırmak istiyorlar. Şu an taburdaki tek pilot sizsiniz. Atlamazsa buraya indirmeye çalışacak ya da.."

"Tamam Asım gidelim."

Yağız Komutana baktığımda kafasıyla git işareti yaptı. Hızlı adımlarla üsse giderken Asım'a döndüm.

"Pilotla konuştunuz mu?"

"Bekir Başçavuş buraya gelmeden önce konuşuyordu."

Üsse gittim an helikoptere doğru yöneldim. Yanında duran askerler bana kaskımı verirken bir yandan da bilgilendirme yapıyorlardı. Bekir geldiğinde ona döndüm.

"Komutanım, atlamaya niyeti yok. Uçağı sağlam indiremez." 

"Ver ben de konuşayım."

Telsizi ondandan alırken "Adı ne?" diye sordum. Hepsi birbirine bakarken sinirle "Bir soru sordum." dedim.

"Yüzbaşı Yağmur GÖKSEL komutanım. Kardeşinizin uçağı."

Duyduğum isimle hızla telsizi aldım.

"Yağmur."

"Meriç."

"Helikoptere biniyorum. En müsait yerde atlayacaksın. Alacağım seni."

"Atlayamam Meriç."

Bir yandan helikoptere binerken bir yandan da Yağmur'la konuşuyordum.

"Ne demek atlayamam. Uçağı sağlam indirme şansın yok. Deli deli konuşma."

Telsizi Bekir'e uzatıp helikopterdeki telsizi bağladım. Helikopter havalanmadan önce üsse gelen Yağız Komutanı gördüm. Elinde başka bir kaskla bana doğru koşuyordu.

"İndirebilirim. "

"Çok hızlısın. İndiği an alev alacak."

"Alevlerden kurtulur. Atlarsam kurtulmaz."

Söz // bxbWhere stories live. Discover now