Hello!! Nasılsınız bakalımmm??? Ayy iyisiniz iyisinizzz)))Bölümümüz uzun, sabırla yazdım, sabırla okuyalım canlarım 🤍. Beğeneceğinizi umarak yazdım bu bölümü ve olaylarını. Fikirlerinizi paylaşmayı unutmayın. Önceki bölümde Rauf'u birazcık okuduk :)
Ancak tam okumadık değil mi? Evet evet!Bu bölüm ise birazcık Arzu'yu okuyacağız. Arzu'yla Rauf'un tanışma bölümüne kadar okuduğumuz bölümler daha hiç bir şey yani çerezlik. Onlar tanıştıktan sonra bölümlerimiz daha da uzun olacaktır. Bölümler geç geliyor bunu biliyorum ancak beni anlayın. Mayıs'ta üniversite sınavı var ve ona çalışıyorum. İnşallah kabul edilirim 🤍♥️
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ballar ⭐
WATTPAD: hesenaidan
TİKTOK: hesenaidan
Takip etmeyi unutmayın...
🌑
5. Bölüm: Kaybolmak
Oturduğum yerden derin derin nefesler almaya çalışıyordum. Yaşadığım şey kolay değildi. Hem de hiç bir şekilde kolay değildi. Bunu aşacağımı bile düşünmezken, daha bu konuda kendime bile güvenmezken böyle bir şeye mecbur edildim. Bu...bu çok ağırdı. Belki yaparım diye düşündüm ancak yanılmışım. Bu düşüncelerim yine ve yine sadece bir yanılgıdan ibaret olmaktan başka hiç bir şey değildi. Sonu ise büyük bir hüsranlığa bırakmıştı kendini.
Bu yirmi üç yıllık hayatımda buna rast gelmemiştim. Büyük bir yük misali bu olay omuzlarıma çökmüş, üstüme üstüme gelmişti. Ve tabiki bende yapamamıştım... Belki dile kolaydı ancak bu mezvunun benim mesleğimi etkileyeceğini biliyordum elbette. Hatta belkide işten bile atıla bilirdim! Onlara hangi bahaneyi sunsam da, ne açıklama yapsam da yine aynı sonuç verecekti. Bir şey değişmeyecekti. Bunu hissediyordum.
Ne yapacağımı bilmez bir şekilde tam tamına dört saatir burada oturuyordum. Hareketsiz ve bir o kadar da sessiz şekildeydim. Gören deli sanardı belki beni ancak anlamıyorlardı.
Kapalı olan kapının bir anda hışımla açılması üzerine gözlerimi dört saattir ayırmadığım parkeden ayırıp o tarafa döndüm. "Arzu!" Gizem'in telaşlı yüz ifadesi ile aynı çıkan ses tonu içimde bir şeylerin akmasına neden olmuştu. Endişelenmişti. Hemde çok.
O senin arkadaşın Arzu. Elbette endişelenecek.
Benim gözümde suçlu olan iç sesime hayali bir tekme savurduktan sonra Gizem'e baktım. Oldukça endişelenmişti hemde. "Arzu duyduklarım doğru mu?!" Konuşa konuşa yanıma gelip oturdu beyaz koltuğa. Daha fazla bakmayıp bakışlarımı çektim ondan, ve yine yere sabitledim.
"Arzu, sana diyorum. Doğru mu? Böyle bir yanlışı yapmadın değil mi canım arkadaşım?" Sonlara doğru incelen ve ılımlı çıkan ses tonuna güldüm. "Bilmem..." diye bildim sadece. Çünkü verecek cevabım ya da söylenecek bir şeyim yoktu. Buydu.
Kendine sadece eziyet ediyorsun Arzu.
Benimle her konuda konuşan iç sesime bir küfür savurdum. Onu bir türlü susturamıyordum.
"Arzu bak, biliyorum onlardan..." Gizem sağ elini omzuma koydu. Hâlim kalmamıştı. Sadece yavaş bakışlarım ona doğru gitmişti. Sanki kelimelerini seçiyor gibiydi. Ki seçiyordu da.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TABBO
General FictionAzerbaycanlı özel kuvvetlerden bordo bereli olan Rauf Memmedov verdiği sözü tutmak için Türkiye'ye gelir. Fakat bu sözü yerine getirmesi için gittiği yerin albayından hoşuna gitmeyecek bir şart duyar. "Sana yardım edeceğim ancak bir şartla." "Ne?"...