yedinci bölüm

61.4K 3.2K 587
                                    

"Işık!" Annesinin sesinin yan apartmandan da duyulduğuna emin olan genç kız, yorganını iyice başına çekip mesaj uygulamasında beklemeye devam etti. Adını bilmeden konuştuğu çocuk, iki gün önce yazmıştı en son. Her zamanki gibi, yazarsan cevap veremeyeceğim demiş, ortadan kaybolmuştu.

Son görülmesi de iki gün önce, kendisine yazdığı saatteydi. Endişelenmiyordu aslında, sadece meraktı.

"Kız Işık, gelsene şuraya," diye seslenmeyi sürdüren annesiyle beraber telefonu elinden bırakıp yorganın içinden çıktı.

"Acaba ne oldu da Işık Işık diye bağırıyorsun iki saattir?"

Salona girdiğinde annesini elindeki kova ve bıçakla patates soyarken buldu. Kaşlarını çatarak ne olduğunu anlamaya çalışırken annesi Gül, ıslak elini salladı. "Sonunda. Şu kumandayı al da Btv'yi aç, dizim başlayacak." Saat akşam sekizi geçmişti, tabii annesinin dizi saatiydi.

Sehpanın üzerinde duran kumandayı eline alan Işık, oflamamak için kendine birkaç saniye verdi. "Kaçıncı kanalda?" diye sordu kumandaya boş boş bakarken.

"Hiç gelip bizimle oturmazsan bilmezsin kızım, aferin sana."

"Kaçta anne, kaçta?"

"4."

Işık kumandadan 4'e bastığında açılan diziye yüzünü buruşturarak baktı. Beyoğlu Çıkmazı.  Şu saçma dizi yüzünden başına gelmeyen kalmamıştı. Ekranda, başrol olduğunu Youtube'daki mecbur kaldığı izlemeden sonra öğrendiği adam vardı, karşısında da bir kadın. Işık, adamın koyu yeşil gözlerine bakarken annesi hayran bir sesle konuştu. "Şuna bak, Işık, şuna. Şöyle bir adam bul, bir saniye beklemem izin veririm kaçmana."

Genç kız sabır çekti. "Anneciğim, ben neden kaçayım, Allah aşkına ya?"

Annesi onu dinlemekten uzaktı, gözleri ekrana odaklanmış olanları izliyordu. Işık da bakışlarını tekrar ekrana çevirdiğinde elindeki kumandayı sehpaya bıraktı tekrardan. Dizide adı Kerem olan adam, karşısındaki kızın önüne düşen saçının bir tutamını kulağının arkasına iterken, Işık ellerini beline yaslayıp kaşlarını çatarak izlemeye başladı.

Kerem, kıza doğru eğildi, Işık'ın kaşları daha da çatıldı. Dudakları birleştiğinde annesine baktı ama annesi dalmış bir şekilde izliyordu olanları. "Anne?" dedi ama bir cevap alamadı. İkili öpüşmeye devam ederken Işık eğilip kumandayı tekrar aldı, kanalı aceleyle değiştirdi. "Ben şöyle şeyleri izlesem demediğini bırakmazsın, adamlar ayak üstü porna sitelerine malzeme çıkarıyor ama çıt yok."

Annesi şaşkınlıkla kızına bakarken. "Ne ne ne?" dedi anlamayarak. "Kız sen pornoyu nereden biliyorsun?"

Işık, kaçmaya yeltendi ama annesi kovalamaya kalkmadı. Hemen kumandaya uzanıp kanalı değiştirdi, sapık diziyi açtı. Galiba işine gelince eli pis olmuyordu. Gözleri televizyona kayan kız, öpüşmeye devam eden adamı ve kadını görünce istemsizce, "Çüş ama artık," diye mırıldandı. "Bir de böyle şeyleri yedi yaş ve üzeri diye yayınlıyorlar. Midem kalktı." Yüzünü buruşturarak çıktı odadan. Tamam, öpüşsünlerdi de, bu kadar abartmak anlamsızdı. Alt tarafı kıytırık bir diziydi.

Odasına girdiğinde kapıyı kapatıp telefonuna koştu. Ekranı aydınlattığın bildirim olarak önüne düşen mesajı gördü, heyecanla baktığında Tazminat Ortağı yazısı derin bir nefes vermesini sağladı. "Sonunda," diyerek girdi mesaj sayfasına.

Az önce televizyonda iğrenerek izlediği kişiyle mesajlaştığını bilmiyordu.

🪁

100okunmaolmustesekkurederım

Tazminat Ortağı | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin