Güneş ve Ay

672 96 92
                                        

23 Haziran 2014

Herkes çok gürültülüydü. Yaklaşık yarım saat boyunca bize anons edildiği gibi yerimizde bekledik hepimiz, halen ne olduğunu bilmeden. Gürültü her geçen dakika giderek artıyordu. Neler olduğunu kimse bilmiyordu, sadece bize denileni yapıyorduk.

"Eğim sanki az öncekine göre daha da arttı" dediğimle Minho beni onaylayıp kendisi konuştu. "Sanki düzelmek yerinde daha da sağa yatıyor." Batıyor olma ihtimali söz konusu olsa da, kimse bu yönde konuşmuyor, ihtimal vermiyordu. Sonuçta titanik zamanında yaşamıyorduk değil mi? ülkemiz bizi kurtaracak güçteydi ve mutlaka şuan bir yerlerden yardım geliyor olmalıydı.

"Miden hala bulanıyor mu?" diye sordu Wooyoung.

"Hemde nasıl sabahkinden daha beter, ölmeyeceğimi biliyorum ama şayet ölürsem de bir an önce ölüp mide bulantımdan kurtulmak istiyorum" diyerek kıkırdadı San.

"İlk defa okul gezisine gidek dedik, ondada hale bak üçüncü dünya savaşı çıktı" Yeonjunun dediğiyle güldük hepimiz.

Soobin iç çekerek konuştu "Çocuklar 15 dakika önce birisi 911'i aramış. Haberler, mesajlar yağıyor. Sanırım geçrektende batıyoruz..." Güldük. Verilecek en son tepkiydi belki de bu ama hepimiz teker teker güldük. "Saçmalama batıyor olsak neden yerimizde beklememizi söylesinler?" sesi resmen içine kaçmıştı Wooyoung'un

"Bende bilsem.."

"Özellikle yerimizde kalmamızı üstüne basa basa tembihlediler. Ortaya çıkacak büyük izdihami engellemeye çalışıyorlar sanırım." diyerek Wooyoung'un sorusunu yanıtladı Minho.

Minho'nun cevabıyla Yeonjun ayaklanıp cebinden çıkardığı telefonuyla kamerayı açıp kayda aldı, hepimize teker teker baktıktan sonra konuştu "Herkes selam versin!"

"Dram filmimi çekiyoruz" deyip dalga geçti San.

"Hadi hadi!" dedi ısrarla "Sonra izleyip güleceksiniz halinize, ben konuşmam."

Minho hariç hepimiz gülerek selam verirken Yeonjun bunu farkedip sinirle Minho'ya çığırdı "Bir selam versen ölürmüsün ya?" Minho Yeonjun'u kırmadan kameraya el salladı ve konuştu "Ben burada ölmeyeceğim!"

Aksine senin yerine ölseydim keşke. Sana söylemek istediğim şeyler vardı Jisung, ve bunları söylemek için en yanlış günü seçmiştim ben.

Minho'nun kameraya söylediği şeye göz devirip ben devraldım konuşmayı. "Anne, baba ve kız kardeşim Yujeong" elimi gururla göğsüme götürüp devam ettim "Sizi seviyorum. Aslına Hyunjin hariç dünyadaki herkesi seviyorum. Elveda" Minho Hyunjin'e söylediğim şey için bana bakıp kıkırdamıştı bende kıkırdamış sonra aklıma gelen şeyle devam etmiştim " Ayrıca Yujeong.." devam ederken sesimi yutmuştum sanki "eğer olurda hediye getirme sözümü tutamazsam bana kızma olur mu..?" Bir şey olmayacağını düşünsem de içimde yine bir korku vardı.

Dediğimle herkes yüzünü hafifçe düşürürken, Minho eliyle kameranın önünü kapatıp zavallı Yeonjun'un videosunu engelledi ardından sırtını ranzaya yaslayıp yanımda oturduğunda hafifçe bana dönüp fısıldadı "Ne olaylı okul gezisi ama" ve güldü. Kafamı onun omzuna bırakıp derin bir nefes verdim. Bana kafamı dağıtabilmem için bir şeyler anlatıyordu ama dinlesemde aklımı veremiyordum. O sırada kulaklarımızı dolduran bir anons daha yükseldi.

"Sayın yolcular. Gemimizdeki tüm ranzaların alt kısmındaki dolaplarda can yeleği bulunmktadır, lütfen kendi can güvenliğiniz için onları bulup giymenizi rica ediyoruz." gelen anaonsla baktığımda herkes kendi ranzasına ilerleyip dolaplardan can yeleği çıkarırken benim dolabım diğerlerinin aksine bomboştu. Kafamı kaldırdığımda başımda can yeleğini giymeye çalışarak banabakan Minhoyu gördüm.

Wir Sinken /MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin