"AY TENLİ KADIN"

124 0 0
                                    

Ecem
Gözlerimi karnımın şiddetli sancısıyla açtım.Duvardaki dijital saat 03:50'yi gösteriyordu.Çok ama çok şiddetli bir sancıydı bu.Neredeyse çığlık atmak istiyordum.Dişlerimi sıkıca birbirine bastırarak uzandığım yataktan kalktım.Ayakta durmakta zorlanıyordum adeta,ağır adımlarla iki büklüm bir şekilde banyoya yöneldim.Yüzüme soğuk bir su çarpıp kendime gelmeye çalıştım..Hissettiğim ağrı bir türlü hafiflemek bilmiyordu.Regl döneminde değildim.Bu sancıda neyin nesiydi böyle?Üstelik regl sancısıyla uzaktan yakından alakası yoktu.Başka bir şeydi bu.Derin bir nefes çektim içime tekrardan ağır adımlarla yatağa yöneldim.Muratı uyandırmak istemiyordum.Tekrardan yatağa uzandım. Ağrının geçmesini bekliyordum.Bir sağa bir sola dönerek kıvranıyordum.Yok sanırım daha fazla dayanamayacaktım.
"Murat" dedim sessizce
"Muraat" diye yineledim.Bu defa elimle yavaşça omzuna dokunmuştum.
"Hııh..Ef-efendim kıvırcık." Dedi bir hışımda uykulu ses tonuyla.Uzun ve kemikli parmaklarını gözlerine götürüp yavaşça ovuşturdu.
"Be-ben çok kötüyüm." Dedim zorlukla acıdan kıvranarak.
"Neyin var? Ne oldu?" Dedi Murat bir hışımla ayağa kalkıp yanındaki abajuru açmıştı.Uykusu anında dağılmış gibiydi.Ya da daha çok şoka girmiş gibi görünüyordu.
"Çok ağrım var." Dedim ağzım kupkuruydu resmen.
"Ecem senin yüzün bembeyaz olmuş hiç iyi görünmüyorsun!"
"Neren ağrıyor?"
"Kalk hemen hastaneye gidiyoruz!" Diye sıraladı cümlelerini Murat.
"Karnım.." dedim ellerimle karnımı sarıyor iki büklüm bir şekilde çaresizce duruyordum.Murat yanıma yanaştı ve kollarıyla beni  sımsıkı  sardı sonra ellerini omuzlarıma koyarak
"Sakin ol hemen gideceğiz şimdi tamam mı güzelim hemen götüreceğim seni iyi olacaksın, hiçbir şeyin yok tamam mı?" Diye telkin etti.
Bana sarıldığı o üç beş saniyede hissettiğim acının zerre kadar umrumda olmaması ona olan duygularımın yoğunluğunun kanıtıydı adeta.
Murat hızla kot pantolonunu giydi.Eli ayağı birbirine dolanmışçasına üzerine giyecek bir şey bulmaya çalışıyordu.Gözünün önündeydi halbuki ama görmüyordu.
"Bu lanet olası gömlek nerede! Diye tısladı.Ayağını orta sehpaya çarptı.Bu defa ise küfürler savurmuştu.Bulduğu gömleği kaptığı gibi üzerine geçirdi.Düğmelerini yanlış ilikledi ama umrunda değildi.Masanın üzerindeki cüzdanı ve telefonu cebine koyduğu gibi hızlıca bana yaklaştı.
"Hadi güzelim gidiyoruz." Dedi
Zorlukla yerimden kalktım.
Murat benim yürümekte zorlandığımı acı çektiğimi görünce bir hışımla beni kucağına aldı.Açıkcası hiç itiraz edecek durumda değildim.Gerçekten kendimi çok kötü hissediyor,karnımın sancısından bayılacak gibi oluyordum.

...

Gözlerimi açtığımda hastanenin odasında bir yatakta uzandığımı ve ayak ucumda Muratın beklediğini gördüm.En son Muratın kucağında olduğumu ve yarım yamalakta olsa hastaneye girdiğimizi hatırlıyordum.

"Daha iyi misin kıvırcık?" dedi Murat.Elini elime uzatarak nazikçe tutmuştu.
Neyseki az önceki ağrımdan eser yoktu.
"Hı hı." Dedim.Kolumdaki serumu fark ederken.
"Neyim varmış?" Diye ekledim yavaşça.Göz kapaklarımdaki uyku ağırlığının sebebi serumun içerisindeki ilaçlardan kaynaklanıyor olmalıydı.
"Safra kesendeki taşlar yüzünden şiddetli bir atak geçirmişsin.Birkaç gün içerisinde operasyon geçirmeni istiyorlar."
"Geçirmek zorundaymışsın." Dedi yutkunarak.
"Birkaç saatlik bir operasyon olduğunu,ciddi bir riski olmadığını, kısa sürede normal yaşamına geri dönebileceğini söylediler."diye ekledi.
Gözlerindeki tedirginliği hissedebiliyordum.Cümlelerini tane tane seçiyor ve düşünerek konuşuyordu.Sanırım beni ürkütmemek için çabalıyordu.
"Anladım." Diyebildim yalnızca.
İster istemez tedirgin olmuştum.
Kısa bir sessizliğin ardından konuştu.
"Kayrayı aradım."
"Naptın?" Dedim hızla yattığım yerden oturma pozisyonuna geçerken.Anlık hareketimden dolayı karnıma kısa zamanlı bir sancının girdiğini hissettim.
"Ahh" dedim birden.
"Ecem! Yavaş!"
"İyi misin?" Diye ekledi Murat parmaklarını parmaklarıma kenetlemişti bu defa.
"İyiyim..iyiyim."dedim
"Ne demek Kayra abiyi aradım Murat?"
"Senin burda olduğunu anlarlarsa ne olur sen biliyor musun?"
"Söz verdi kimseye söylemeyecek."
"İnanmıyorum sana ya!" Dedim.
"Mecburdum Ecem!" Dedi yavaşça ayağa kalkıp odadaki pencerenin önüne yöneldi.
"Korktum.."
"Seni öyle çaresizce acılar içerisinde kıvranırken görmek beni mahvetti.."
"Hastaneye girdiğimizde acıdan bayılmıştın."
"Ben.. kafayı yiyecek gibi oldum Ecem!"
"Elimden hiçbir şey gelmemesinden seni kaybetmekten korktum..."
"Ağrı kesicilerle hafiflettiler ağrını..tekrardan atak geçirebilirmişsin o yüzden bir an önce ameliyat olman gerekiyor.." dedi sırtı bana dönük bir şekilde pencereden dışarıya bakmaya devam ediyordu.
"Sabah ilk uçakla İstanbula dönüyoruz."
"Kayraya anlattım doktorların söylediği her şeyi,Babanla konuşacak anlatacak durumu..Ameliyat olacaksın.."

TUTKU VE TUTSAKLIK 3Where stories live. Discover now