LIII- "Haberci Kuşlar"

55.7K 5.2K 2.9K
                                    

Önce yıldıza basalım ?

Basalım basalım.

Ve her yorum bir yerde ölmek üzere olan Dilan'ı kurtarıyormuş. (Buna inanmayan Fetih'in anneliğine inanıyordur kesin.d)

Keyifle okuyun!



"Dandiniko dandiniko
Annesi şeker cinsine çeker
Dandiniko."

Bazı öpmelerin sözlük anlamı, alıp göğüs kafesine yerleştirmekti.

"Babası deve
Geç gelir eve
Dandiniko."

Burcu'nun kahkası daha ekrana varmadan duyuldu, kucağımdaki yavrunun yanağını yanağıma yaslayıp ekranın önüne geçtik.

"Teyzesi çiçek
Her sözü gerçek
Dandiniko."

Görüntülü aramada Fetih'le konuşuyorsam Fetih'i,  Fetih hariç biriyle konuşuyorsam hep kendimi izlerdim. Senelerdir böyleydi bu son söylediğim kısım. Tıpkı şimdiki gibi yanaklarımız birbirine yaslı, turuncu renkli tüyleri, günden güne büyüyen ve kesinlikle evimi beğendiğini düşündüğüm yavruyu yanağıma yaslamışken bizi izliyordum. Burcu belki de bu halime gözünden yaş gelecek kadar güldü.

"Of sen iyice anne oldun ya o nasıl ninni?!"

"Dandiniko dandiniko."

Yavrunun ağzıma siper ettiği patisini dişler gibi dudaklarımın arasına kıstırdım. Biliyordum birazdan ellerimden kurtulmak için çabalayacaktı. Fetih olsa yapmazdı bunu ama bana yapıyordu. Hâlbuki ona delicesine ilgi veren ben, iten Fetih'ti.

Annelik sahiden kutsaldı...

"Bu hikayede yanan Zeliş oldu o zaman çünkü ninninin devamında halası yılan her sözü yalan diyor."

"Hayır Zeliha halası değil." Burcu'nun asla anlamayacağı ama Fetih burada olsa bana dik dik bakacağı bir cümleydi bu. Zeliha bu hikayede teyze mi oluyordu? Öyle gibiydi.

Babası kimdi?

Ben olamazdım sonuçta. Değil mi?

Yavru tam da tahmin ettiğim gibi tırnaklarını çıkararak beni itmeye çalıştı ama çırpınmasın diye başından öpüp kendi isteğimle eğilip yere bıraktım. Bırakamadım. Çektim bir kez daha öptüm. "Ölürüm sana, ölürüm."

Miyavladı.

Aynı şekilde karşılık verdim.

Önünde diz çökmüştüm. Arkasını dönüp hızlı hızlı benden uzaklaşırken çöktüğüm yerden izledim bir süre gidişine. Pıtı pıtı yürüyordu. Gerçek anlamda. Şimdi kesinlikle Fetih'i arayacaktı.

"Adını Burcu koymamak konusunda ne kadar ısrarcısınız?" Çömeldiğim yerden kalktım ve dirseklerimi tezgaha yasladım. Yüzümü kameraya yaklaştırdım.

"Hayvan sahiplensen adını Fetih koyar mıydın?" Çok basit bir empati yöntemiydi. Etkili olacağını sanıyordum.

Yüzü ekşidi önce sonra başını hızla iki yana salladı.

"Hayır tabi ki!"

Anlayışla başımı salladım. "Fetih de aynı fikirde. O yüzden bu konuyu boşverelim. Değil mi?"

Ofladı pofladı biraz. "İsimler gelişim açısından etkiliyor hayvanları o açıdan şey etmiştim ben. Neyse tamam, ne ben Fetih koyayım ne de siz Burcu koyun." gözlerimi kameradan çektim ve az önce bıraktığım kalemi geri aldım elime.

SERÇEYİ ÖLDÜRMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin