Kurs-2

622 67 16
                                    

Aşırı dar bi ara sokağa yavaşça girdik, gündüz olmasına rağmen aşırı yakın olan binaların gölgesi sokağı karanlıklaştırmıştı. Arabadan inip etrafa bakmaya başlamıştım, sokakta ve binalarda anlayamadığım çok korkunç bi kasvet vardı, aşırı derece de iç daraltıcıydı, sanki her an binalar üzerime yıkılacakmış gibi duruyordu.

Halam uzaktan gelip eliyle işaret ederek " şu bina" dedi. Oraya doğru yürüyüp içeriye girdim binanın içi de dışı gibi çok karanlıktı, ışıkları çalışmıyordu. Merdiven demirlerine tutunarak yukarı çıkmaya başladım, halam sırtımdan tutup "orası değil giriş kat" dedi. Uzun bi koridor yürüyüp kuytuda bi kapıya geldik, o kadar karanlıktı ki birbirimizi göremiyorduk. Kapıyı çalıp beklemeye başladık, kapıyı biraz şişman kısa boylu gözlüklü bi kadın açtı, "buraya geldiğinizi biri gördü mü" dedi. Halam sessizce başını sağa sola salladı. Kadın bizi içeri alıp kapıyı kapattı, ev çok dar ve küçüktü. İki kişi yan yana yürüyemiyorduk , aşırı derece de içim daralmaya başladı. Zaten evde 3 küçük oda bir de mutfak vardı. Odalardan biri evin ve kursun sahibi olan büyük hocanın odasıydı. Onun odasına girip yavaşça çökerek dizlerimizin üzerine oturduk, baş hoca yaşlı bi kadındı ama yaşlı olmasına rağmen çok güzeldi. Uzun boylu- beyaz tenli- zayıf- mavi gözlü bir kadındı. Şimdiye kadar gördüğüm en güzel yaşlı hoca olabilirdi.

- hoşgeldiniz, inşallah sizi bi gören olmamıştır

- görürlerse ne olur ki ben anlamadım

- burda bağzı solcu komşularımız var, ne zaman yeni bi öğrenci gelse polisi arayıp kaçak bi kuran kursu olduğunu söyleyerek bizi şikayet ediyorlar

- anladım

Hoca halamla konuşmaya başladı, başımı yere eğip halının desenlerini izlerken uykusuzluktan gözlerim kapanıyordu.  Ara ara dalıyor halamın kolumu sıkmasıyla tekrar gözlerimi açıyordum, hoca ayağa kalkıp "hadi derse" beraber girelim dedi. Eline 2 tane büyük kalın kitap alıp yan odaya doğru yürümeye başladı, hemen arkasında ben de kalkıp odaya girdim. Oda da yarım ay şeklini oluşturmuş bi şekilde oturan 8 tane kız vardı, 600-700 tane kızın olduğu bi kurstan çıkıp 8 tane kızın olduğu bi kursa gelmek benim için biraz garip olmuştu. Dizlerimin üzerine çöküp yanlarına oturdum, tek tek hepsinin yüzüne bakıyordum, onlar da gayet soğuk bi ifadeyle bana bakıyorlardı, hoca tam karşımıza oturmuştu. Hemen arkasında 3 hoca daha vardı. İlk 2 hocanın başı eğikti yüzüme bakmıyorlardı, diğer hocaya baktığımda onun da bana baktığını fark ettim, göz göze gelince bana gözlerini kırparak gülümsedi, bu biraz da olsa içimi rahatlatmıştı.

Şimdilik her şey gayet normal görünüyordu, baş hoca önündeki kalın kitaplardan vaaz vermeye başladı, o kadar yavaş ve duraklayarak konuşuyordu ki uyumamak için kendimle  savaş veriyordum. Vaaz tam 2 buçuk saat sürmüştü, kızlar önlerindeki defterlere hocanın anlattığı kıssalardan notlar tutuyorlardı. Nihayet ders bitmişti, hocalar ayağa kalkıp sırayla odadan çıkmışlardı, kızlarla baş başa kalmıştım ama hiç biri yanıma gelmiyordu, hatta yüzüme bile bakmıyorlardı.

Uykumun açılması için kalkıp lavaboya gittim, elimi yüzümü yıkadım, başımı kaldırıp aynada kendime bakarak " eee burdan da kaçalım mı" diyip gülmeye başladım, galiba yavaş yavaş akli dengemi kaybediyordum, sinirlerim iyice bozulmuştu. Artık hayatımın asla istediğim gibi olmamasına nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Lavabodan çıktıktan sonra ders odasına giderken kızların kısık bi ses tonuyla hakkımda konuştuklarını duydum.

- ruh hastası manyak, bi kızın elini yakmış

- nasıl yakmış?

- tost makinesinin arasına sıkıştırmış

LANETLENMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin