3. Kan Ve Çığlığını Dansı.

251 36 73
                                    

Aşk zindanına tutsak
olan kalpler,

ancak ölümle özgürlüğe
ulaşabilirler.

Takvim 11 Aralık 2022'yi gösteriyordu.

Ben karanlık bir sokakta yolumu aydınlatmaya çalışırken yanımda kimse yoktu. Evet. Ailem vardı ama hiçbir zaman varlıklarını hissetmedim.

Küçüktüm yalnızlığımın yerini doldurmaya çalıştım. Büyüdüm bu sefer ben kendimi yalnızlığa mahkum ettim.

Çünkü çok zarar gördüm anlatamadım, bir insana iki katlı bahçeli evler ne ifade eder? Huzur? Mutluluk? Benim için sadece büyük korkulardan ibaret.

Sanıldığının aksine sevimli, cıvıl cıvıl bir kız değildim ama böyle yansıtmam gerekiyordu. Yoksa insanlar benden uzaklaşırdı. Kendimi mahkum ettiğim yalnızlık kuyularına geri dönerdim.

Tanımadıklarıma karşı ne kadar sert ve temkinliysem, beni gerçekten tanıyanlara karşı bir o kadar savunmasız ve korkaktım.

Kahkaha atarken bile içimde bir yerlerde küçük Efsun, ellerini yüzüne kapatıp ağlıyordu. Ne o iki katlı çok sevdiğim ama travmalarla dolu evimiz vardı ne de hep bana garip gelen bahçedeki koruma. Yine de travmalar ve korkular benimle kalmıştı.

Yarın o büyük gündü. Lara ile facetime konuşmuş kapağı artık toz tutacak dereceye gelen geometri kitabımı açıp ders çalışmıştım. Sadece 4 soru çözsemde bu bile başarıydı.

Babam ve Annem garip bir şekilde odamdaki küçük misafire hemen alışmışlardı ama daha minik kedime ne ad vereceğimi bulamamıştım.

Çalan telefonum ile yerimden zıpladığımda kaşlarımı çatarak ekrana baktım sadece numara vardı. Aklım bir sürü felaket senaryosu döndürürken derin bir nefes alıp açtım.

"Alo"

"Merhaba Ariel"

Duyduğum kelime ile kaşlarımı daha da çattım. Ariel mı?

"Kimsin sen?" Sakin kalmaya çalışarak karşıdan cevap bekledim.

"Sence kim olduğum önemli mi Deniz Kızı? Aslında çok gücendim beni tanımaman her seferinde daha çok üzüyor." Alaycı bir tonda gelen sesi tanıdık gelmiyordu çünkü sesini değiştirmişti.

"Kim olduğunu bilmiyorum ama iyi bir amacın olmadığından eminim ve eğer canımı sıkan bir şey yaparsan buna tepkisiz kalmayacağımı bilsen iyi olur." Kendimden bu kadar emin olmam hayret vericiydi.

"Oooo asabi olmuşuz görmeyeli! Ama sen hep böyleydin değil mi? Sevgili Ariel, dik başlı halin ve sert bakışlarındı beni sana bağlayan zaten. Umarım bir gün tekrar yakından görürüm o güzel gözlerini..."
Tamam olay iyice garip bir hal alıyordu şimdi bana platonik miydi bu herif? Kafa mı buluyordu anlamıyordum. Sabrım son demlerine gelmişti.

"Şimdi tek kelime etmeden beni dinle Deniz Kızı, senin o çok sevdiğin arkadaşın Lara eğer Derin gibi bir sokak ortasında yaralı bulunsa ne yapardın?" Telefon tutmadığım elimi sımsıkı yumruk yaptığımda düşünmekten alıkoyamadım kendimi. Ne yapardım sahi? Bilmiyordum düşünmekte istemiyordum.

EFSUNKÂRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin