gerçekler

44 5 1
                                    


Bergüzar,  Poyrazın anlattıklarının bir çoğunu duydu ama gözlerini açmadı.

 Bu arada bebeğini tehlikeye attığı için kendisine kızıyordu. Odada kalıp onları sorgulasaydı bunlar olmayacaktı.

Karnı ağrımaya başladı. İnledi.

"Canım, bir tanem, özür dilerim hayatım, neren ağrıyor. Doktoru çağırıyorum."

Poyraz, doktor bulmaya gitti.

"Meraklanmayın ama bir doğum uzmanı görse iyi olur demiştim. Taburcu edebilirim. İsterseniz bizim uzmanlardan birisi de görebilir."

Poyraz, doktorun dediği gibi gidip bir uzman buldu.

"Haydi bizi bekliyor."

"Poyraz, özür dilerim. Sana müjde vermeye gelmiştim. Düşüncesiz davrandım ve bebeğimize zarar verdim."

"Canım sevgilim, şu anda benim için sadece senin iyiliğin önemli."

Poyraz, Bergüzarı içine sokacak gibi kucakladı.

"Eve gidebiliriz. Bebek de sende iyiymişsiniz. Fakat bir daha öyle heyecanlanmak veya sinirlenmek yok."

Bergüzar, Nur hanımın elini tuttu.

"Nur annem, özür dilerim sizi de telaşlandırdım üzdüm. Fakat Poyrazı öyle görünce çok kötü oldum."

"Seni anlıyorum kızım. Ben ölmüş kocamın yaptıklarını öğrenince de öyle oldum. Kaldı ki, adam ölmüştü."

Eve dönerlerken, Poyraz aniden direksiyonu, şirket yoluna soktu.

"Oğlum, kız dinlensin nereye gidiyoruz?"

"Anne şirkete gideceğiz ve Didemle yüzleşeceğiz. Bergüzarın içinde acaba kalmamalı."

"Poyraz, sana inanıyorum hayatım gerek yok."

Poyraz dinlemedi zaten şirkete gelmişlerdi.

"Çağdaş içeride mi?"

"Evet. Hoş geldiniz."

Bergüzar gülerek cevap verdi.

Poyraz kapıyı açtığında, Didem kızarmış gözlerle ona ve yanındakilere baktı.

"Bu kızı neden getirdin? Selâm Nur Hayat hanım."

Nur Hayat doğrudan gidip çaprazındaki ikili koltuğa oturdu. Bergüzarı da yanına çağırdı. Didemin yüzüne dahi bakmadı ve selâmını almadı.

"Çağdaş, bize soğuk su getirir misin? Bergüzara ayran."

Çağdaş gülerek kapıyı kapattı.

"Şimdi, Didem anneme ve nişanlıma neden burada olduğunu anlat. "

"Ay bu  para göz şimdi de seni kafaladı mı?"

"Bana bak kadın, doğru konuş benimle ve benim hakkımda konuşurken daha dikkatli kelimeler seç."

"Yok ya, sonra ne olur?"

Bu konuşmaları kayda alıyorum sana hakaret davası açar donuna kadar alırım."

"Bak sen şu sünepeye. Avukat paran var demek. İyi para kaptın Poyrazdan desene."

"Hayır sürtük, ben kendim bilhassa gireceğim davaya avukat olarak."

"Bu kadar yeter."

Poyraz çok sinirliydi. Dideme dönüp konuşmasını söyledi.

Didem, Poyrazın sinirlenince nasıl davranacağını iyi bildiği için uzatmadan anlattı.

AĞLADIĞIMA BAKMAYIN  (üç kadın)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin