Hanging By A Moment | Drarry

Bölüm 8

Richard Marx
Hold On To The Nights (1987)

Bölüm 8

      Hava kötüydü. Oldukça kapalı ve soğuktu. Bir süredir beklenen ama bir türlü kendini göstermeyen kar taneleri uçuşuyordu havada. Herkesin kahvaltı sonrası Büyük Salon'da takılmaya devam ettiği bir Pazar sabahıydı. Neredeyse herkesin.

      "Yakaladım seni! Kim bilir ne işler peşindesin..."

      Harry başını kaldırıp karşıdan gelen Draco'ya baktı. O yaklaşmaya devam ederken başını başka tarafa çevirdi.

      "Sana diyorum, Potter! Ne karıştırıyorsun?"

      "Quidditch sahasının ortasında çok gizli planlar yapıyorum, Malfoy. Sessiz olursan ölümcül planlarımı yapmaya devam edeceğim."

      "Ha-ha, Profesör Umbridge duyunca da böyle şaka yapabilecek misin?"

      "Bilmem," derken omuz silkti Harry. "Neden çağırmıyorsun? Bakalım yapabilecek miyim?"

      Draco kaşlarını çatıp bir şeyler söyleyecek gibi oldu ama dikkati dağılmıştı. "Ağladın mı sen?"

      Harry oflayarak, "Git başımdan," dedi. "Şimdi seninle uğraşamayacağım."

      Draco sırıtarak, "Ağlamışsın," dedi.

      "Şimdi bu gerçeği tut ve yarına sakla, hiç halim yok."

      "Geçici barış mı istiyorsun?" diye sordu şaşkınca.

      "Ne alaka? Sadece gitmeni istiyorum."

      "Tam da bu yüzden gitmeyeceğim," derken sırıtmaya kaldığı yerden devam etti Draco. "Yeniden ağlarsın falan, kaçırmayayım."

      Harry'nin sinirleri çok bozuktu. O kadar bozuktu ki Draco'nun varlığının ve sözlerinin etkisi minicik kalmıştı. "Senden nefret ediyorum," dedi bıkkın bir şekilde.

      "Bu yeni bir bilgi değil," dedi Draco.

      "Kendimden nefret ediyorum."

      "Yerinde olsam ben de ederdim."

      "Her şeyden nefret ediyorum," diye ekledi Harry. Draco'nun karşısında bu kadar uzun konuşmayı planlamamıştı ama orada tek başınayken içini yiyen şeyleri sesli dile getirmek iyi gelmişti.

      Draco alayla, "Herkes tarafından sevilmekten de nefret ediyorsundur şimdi sen," dedi.

      "Belki de en çok ondan," diyerek onayladı Harry. "Git buradan."

      "Niye? Kızla falan mı buluşacaksın?" dedi pis bir sırıtışla.

      Harry bıkkın bir gülüşle, "Kızlardan da nefret ediyorum," deyiverdi.

      Draco kaşlarını kaldırdı. "Gey gibi konuştun, Potter."

      "Çünkü öyleyim," dedi Harry. "Bundan da nefret ediyorum." Harry ayağa kalkarken, "Böyle olduğum için kendimden daha da nefret ediyorum," diye ekledi.

      Draco şaşkınca, "Gey misin sen?" diye sordu.

      "Sana benden nefret etmek için bir sebep daha işte."

      "Gerek yok, zaten ediyorum da-"

      "Ortak bir noktamız var işte," derken üstünü düzeltti ve arkasını dönüp yürümeye başladı.