la douleur de l'amour partie 11

Start from the beginning
                                    

Jeongin ise okuldan sonra kaldığı etütün whatsapp grubundaki mesajlarına bakıp  arkalarından geliyordu.

...

Changbin arabayı park etmiş ve önden  çıkan jisungun peşinden büyük adımlar ile yetişmeye çalışıyordu. Ancak Jisung sanki bilerek yapıyormuş gibi  arkasındaki hızlandıkça hızlanıyordu. Changbin sonunda pes edip yavaşlayacakken bundan vazgeçmiş hızlanıp ona bir şekilde yetişmişti.
Biraz daha beraber yürüdükten sonra küçüğünün  kapşonunu  çıkartıp  ensesine hızla vurup koşmaya başlamıştı. Küçük çocuklar gibi.

Jisung ne olduğunu anlamamış gibi  önde koşturan edebiyat hocasına  bakıyordu. Ensesindeki  yanma gün yüzüne çıktıktan sonra elinde saladığı çantayı sırtına takıp  büyüğünün peşinden koşmaya başlamıştı.

Changbin öğrencilerin çoğalmaya başladığı sokağa girdiğinde sakin ve küçük adımlar ile okula ilerlemiş  sinir krizi geçiren küçüğünü geride bırakmıştı.

Jisung onun okula girdiğini görünce boş verip  yavaşlamıştı evde onunla ilgileneceğini aklının bir köşesine kazımayıda ihmal etmemişti.
Kendiside okula girdikten sonra etrafına göz gezdirmişti.  Bunu hergün yapardı.

Okulun dış bahçesindeki  boş arazide futbol oynayan on ve onbirinci sınıfların küfür dolu kelimeleri kulaklarına ulaşıyordu.
Gruplaşan kızlar birbiri hakkında dedikodular yapıyor birbirlerinin sevgililerinin ne kadar yakışıklı olduğunu tartışıyorlardı.

Okulun on ikinci sınıflarda okuyan en yakışıklı iki genci maç oynayan kendinden  küçük sevgililerine bakıyordu.
Teahyung  sevgilisi jungkook için  elinde muzlu süt tutarken hoseok ise  jimin için su ve en sevdiği çikolatayı almış maçın bitmesini  bekliyordu.

Gözleri önden ilerleyen beşliye takıldı. Felix ters ters yürüyüp heyecanlı heyecanlı birşey anlatırken hyunjin düşmemesi için temkinli bir şekilde onu izliyordu. Jisung gözlerini devirdi. Her zaman ki halleriydi.

Seungmin minhonun koluna girmiş kıkırdarken minho bir elinde dolu olduğu belli olan çantayı salayıp seungminin kendisine sarılmış koluna sarılıyordu.

En küçükleri jeongin ise telefona bakarken dört beş adım geride onlarla yürümeye çalışıyordu.

Gözleri matematik hocası ile konuşan Changbine deydi.  Bugün sınavı olduğu için ondan bilgi alıyormuş dibi duruyordu.
Başını döndürüp bu sefer   tüm  okula tekrar gözlerini gezdirirken  en köşede iki bankı işgal eden okulun zorba çetesi Yuta ve grubuna  baktı. Yedi kişilerdi ve yedi kişininde arasında en çok göze çarpan Yutaydı. Yada kendisine dik dik baktığı için bunu düşünmüştü.

Başını eğdi ve gül kurusu saçlarını tekrar kapşonu ile kapatı. Aslında perşembe günü siyaha boyuyacaktı ancak felixin yakışmış dediği aklına gelince fikrini değiştirmiş ve bu şekilde kullanmaya başlamıştı.

Biraz daha ilerledikten sonra jungkookun küfür ettiğini duydu insanları incelemeyi ve karakter analizi yapmaya alışkanlık haline getirdiği için garip gelmişti çünkü sevgilisi teahyung bunun için onu  normalde azarlardı. Kafasını kaldırıp baktığında futbol oynayanların topu kaçırdığını hızlada bir iki adım önündeki Jeongine doğru geldiğini fark etmişti.

Hızla kendisi gibi giydiği kalın ceketin altından beli olan  sweetin kapşonuna elini atmış kendine çektikten sonra onu  belini sıkıca tutup göğüsüne yaslamış ve  sırtını çevirmişti. Top saniyesinde  hızla jisungun sırtına çarpmış ve inlemesine neden olmuştu. Ani hareketle çığlık atan küçüğüne dönen ilerdeki dörtlü  görüntü karşısında bir kaç adımda ikilinin yanına gidip durumlarını kontrol etmişlerdi.

Küçük olanda  pek bir şeyi olmasada jisung sırtının yandığını hissediyordu.
Çığlığı duyan herkes o tarafa dönerken Yutada oraya ilerlemiş ve jisunga bakmıştı yüzündeki mimiklerden canının yandığı belli oluyordu bir yanı ona yardım edip revire götürmek istiyordu ancak bir yanı bunu kesinlikle yapmamsı gerektiğini söylüyordu. Zorbaladığı çocuğa neden iyilik yapacaktı ki

Sonunda minho ve felix jisungun sırtını tutuğunu fark etmiş ve  zorla revire krem sürmeye götürmüşlerdi.
Jisung revirdeki yatakta sırtı dönük otururken felix onunla konuşuyordu minhoda  hemşireyi bulmaya gitmişti.

"Jeongin adınada kendi adımada teşekkür ederim ona birşey olsaydı kendime çok kızardım."

"Saçmalama çilli kim olsa aynısını yapardı ayrıca gördükten sonra  onu uyarabilirdim de ama reflex olarak bir anda çektim. Sorun değil."

Felix onu onaylayıp tekrardan teşekkür ederken  minho  içeriye girmişti.

"Hemşire çalıştığı hastaneye gitmiş. Bugün yok. Kremlerin üstünde  ne için olduğu yazar zaten onlardan birini süreriz."
Felix ayağa kalkmış çekmeceyi karıştıran büyüğüne yardım etmeye başlamıştı. Jisungta onlara doğru dönmüştü.

"Bu çatlak kremi bu değil. Bu kabukların üstüne sürülen krem bu da değil. Bu , bu krem bile değil ki."

Jisung istemsizce  mırıldanıp birbiri ile konuşan ikiliye kıkırdamıştı. Bir süre sonra bulduğu kremle gelen Minhonun ardından çalan telefonunu cebinden çıkarıp  arayan changbini cevaplamıştı.

"Efendim."
"Nerdesin it?"
Sessiz bir odada oldukları için yüksek sesli telefonu net bir şekilde duyuyorlardı lee ikilisi.
"Revirdeyim."
"Tanrı beni sınamak için seni gönderdi kesin."

Jisung büyüğünün konuşmasının devam edeceğini düşünürken telefon aniden kapanmıştı.
Bununla beraber ona bakan ikiliye omuz silkmiş ve arkasını dönmüşken changbin içeriye girmişti.

Hızlı adımlarla yatakta oturan küçüğünün yanına gelmiş ve yüzüne bakmıştı burda bir sorun yoktu.

"Ne oldu? Neden burdasın?"
Jisungun konuşmasına izin vermeden felix olanları anlatmıştı.

Changbin derin bir nefes aldı en azından kavgaya karışmamıştı.
Minhonun elindeki kremi almış jisungunda  üstündeki sweeti zorla çıkartıp kremi sürmeye başlamıştı.

Jisung bir eli ile yatağı sıkıyordu. Gerçektende acıyordu. Minho onun canını acıdığını düşünüp önüne geçmişti kontrol etmek için peşindende felix.

İkili önce jisungun buluşturduğu suratına sonra ise  çıplak üst bedenine bakmıştı. Göğüsündeki dövmeye ve  karnındaki mor ize bakmışlardı.
Felix bunu beklemiyor olacak ki hayran bir şekilde onun göğüsüne  bakarken minho zaten serseri tipteki çocuğun böyle bir şey yapacağını tahmin etmişti.

Biraz göğüsündeki dövmeyi inceledikten sonra karnındaki morluğa bakmıştı. Bu salı günü Yutanın attığı yumruktan sonra mı olmuştu.

Tam bir şey söyleyecekken odaya giren müdür ile  işi biten changbin konuşmaya başlamış  jisungta üstünü giyindikten sonra beraber sınıflarına dağılmışlardı.

--------------------

10.50

nepenthe MinsungWhere stories live. Discover now