özel bölüm - 3 (m)

2.1K 229 840
                                    

iki sene sonra

tw : saçmalık ötesi sahneler, cinsel gerilim, smut

Baji

"Gereksiz şeylere para harcamayı ne zamandan beri seviyorsun?" diye sorarken bana klasikleşmiş yandan bakışlarından birini atıyordu biricik kocam. "Yoksa şimdiden otuz yaş kompleksine girdin ve bu yüzden de daha genç hissettiren aktivelerle mi uğraşmak istiyorsun?"

Ona en masum gülüşlerimden birini sergileyip, elbette ki sadece işimi yapmak için, kucağımda tuttuğum kedinin yumuşacık tüylerini şefkatle okşadım. "Sıcak balonuyla seyahat etmenin ilginç bir çekiciliği var ve bunu sensiz denemek istemiyorum."

Chifuyu, benimle neden hâlâ evli kaldığını sorgularcasına homurdanıp ayağını yere vurdu. "Siktiğimin biletlerini almadan önce neden fikrimi sormadın? Pasaportumu benden izinsiz nasıl kullandığını sorgulamak bile istemiyorum!"

Birkaç hafta önce, internette boş boş dolanırken pek de aşina olmadığım bi' ülkeyle ilgili videolara denk gelmiş ve sıcak hava balonlarının cazibesine kapılmış, zaman kaybetmeden de tüm ayarlamaları yapmıştım.

"Çünkü bu bir sürpriz," derken başımı hafifçe yana yatırıp dudaklarımı büzdüm ve gözlerimi yalandan kırpıştırdım. "Gerçekten istemiyorsan iptal edebilirim, kocacığım..."

Çalışanlarımız kahkaha atmamak için kendilerini zor tutuyordu, farkındaydım.

Chifuyu'nun öfkesi sarsılmaya başlarken içeriye müşteri girmiş, ona da gözlerini devirip kasaya geçmek düşmüştü. Elbette ki onu dünyanın diğer ucuna sürüklememin gerçek sebebini bilseydi kıçım düşene kadar beni şaplaklardı.

Bazı anlarda Chifuyu'ya benim gibi bi' sapığı sevdiği için üzülüyordum. Aldığım eğitime ve mesleki başarılarıma rağmen hâlâ sikimle düşünen azgın itin tekiydim. Gerçi, Chifuyu'ya azmamak mümkün değildi ki...

Günün geri kalanını gerekmediği sürece konuşmadan geçirsek de boşluk buldukça onu dikizleme fırsatını kaçırmamıştım. Chifuyu, kesim şeklini asla değişmediği siyah saçı, uzun kirpiklerinin çevrelediği yeşilimsi gözleri, süt beyazı teni, kiraz çiçeği rengindeki dolgun dudakları ve minik dudaklarıyla kelimenin tam anlamıyla kusursuzdu. Hele vücudu...

Ah, günün her dakikası üstüne atlamamayı başardığım için bana ödül verilmeliydi. Hem de acilen.

Dükkanı kapatıp evimize geçtikten sonra bile beni yok saymış, üstünü değiştirdikten sonra koltuğa yayılıp cep telefonundan muhtemelen bi' şeyler okumaya başlamıştı. Yemek hazırlasam kafama fırlatırdı muhtemelen.

Ona sırnaşıp başımı omzuna yasladım. "Bebeğim?" Homurdandı. "Bu defa hangi yaoi?"

Gözlerini devirdi. "Yaoi değil ve hiçbir şekilde cinsellik içermediği hâlde buram buram gaylik kokuyor." İsmine bakmaya çalışınca telefon ekranını kapatıp beni itti. "Sırnaşma, sinirliyim."

Benimkine göre ince olan bedenini kollarımın arasına çekip alnını öptüm. "Neden bu kadar kızdın ki? Daha önce de sana sürpriz hazırlamıştım."

Yeniden homurdansa da kollarını belime sarmış, yanağını boynuma yaslamıştı. "Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir yere sadece havada süzülmek için gitmek sence de aşırı değil mi?"

Chifuyu, yirmi altı yaşında olmasına rağmen hâlâ minik bebeğimdi ve kaç yaşına gelirse gelsin de minik bebeğim olarak kalacaktı. O, çok şirindi.

Başının tepesini öpüp sırtını okşadım. "Gerçekten istemiyorsan gitmek zorunda değiliz sevgilim. Niyetim seni kötü hissettirmek değildi."

stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin