FİC HAKKİNDA ÖNEMLİ NOT: Arkadaşlar Kral ileri bir yaşta. Yani taht savaşı olması için bu adamı öldürmek zorundayım. (Tövbe tövbee) yavaşça kötü olacak. Bilginiz olsun. Sonra sapa sağlam adam nasıl gitti ya falan demeyin EMRKEKFKEOGİ
Hadi iyi okumalar 💕
.
.
.Seokjin asla tahta oturma hayali kurmamıştı. Kimse de onun tahta oturacak bir prens olacağını düşünmemişti hastalığı nedeniyle.
Ancak bugün gelinen raddede Seokjin sağlıklı ve güçlü bir prensti. Tahtı hiç düşünmeyen Prens artık düşünüyordu. Sevdikleri sırf bunun için zarar görüyorsa kral olacaktı. Babasının yerine oturacaktı. Düşmanlarının hep bir adım ilerisinde olacaktı.
Seokjin asla istemediği bu yere sırf sevdiklerini korumak için geleceğini düşünmezdi. Ama öyle bir işin içine düşmüştü ki sevdiği adam az kalsın ölüyordu. Seokjin buna susmayacaktı. Eğer susarsa üstüne daha fazla geleceklerdi... En önemlisi Seokjin de ölebilirdi.
Saraya geldikleri ertesi gün kasvetli bir hava dolaşıyordu sarayda. Bir gerginlik vardı herkesin üstünde. Prensin avlanmak için gittiği yerde saldırıya uğradığı bir virüs gibi yayılmıştı. Bu dedikodu krala kadar gitmişti ki kral Prensi huzuruna çağırmıştı.
Seokjin hızlı adımlarla kralın odasına gidiyordu. Ne diyecekti bilemiyordu. Kapıyı tıklatıp içeri girdi. Kralın önüne yürüyüp saygıyla selamladı."Beni emretmişsiniz Kralım." Dedi Seokjin babasına.
"Av sırasında saldırıya uğradığınız doğru mu Prens?" Seokjin kralın sesindeki kızgınlığı ve siniri fark etmişti.
"Evet efendim. Avlanmak için gittiğimiz yerde etrafımız sarıldı. Bir askerim ağır şekilde yaralandı."
"Neden haber göndermediniz saraya?" Kral sesini alçak tutmaya çalışıyordu.
"Yardım çağırdık efendim." Seokjin kraldan habersiz iş yaptığı için suçlu hissediyordu. Ancak olması gereken böyleydi.
"Hiçbir şey duymadım Seokjin. Ya başınıza bir şey gelseydi?"
"Sarayda duyulmasını istemedim efendim. Şartlar öyle gerekiyordu. "
"Tek başınıza üç gün orada kaldınız prens. Ölebilirdiniz. Bunun sorumluluğunu nasıl alacaksın? "
"Komutan Jongdae'den birlik istedim efendim. Gizli kalması gerekiyordu çünkü o adamları bize gönderen kişiler saraydan." Kral oğluna şaşkınca baktı. Tahmin ettikleri,başına gelmesinden korktukları şey oluyordu.Seokjin kararlı bir şekilde konuştu.
"Kimin gönderdiklerini öğrendiniz mi?" Dedi sert sesiyle Kral.
"Öğrenemedik efendim. Hepsi öldü." Seokjin Seojunu söylemeyecekti. Bu oyun ikisi arasında kalacaktı. Kral yerinden kalktı. Yavaş şekilde oğlunun karşısına geçti.
"Dikkat et Seokjin. Kimseye güvenme. Kardeşlerine,arkadaşlarına... İyileşmen herkes açısından iyi olmadı. İleride kardeşlerinle taht için kılıç kılıca dövüşeceksin. Ölmek için iyileşmedin sen. Kendini koru." Seokjin Kraldan aldığı nasihatlarla kafasını salladı. Kral da her şeyin farkındaydı.
"Bir gün ben gideceğim ve tahtı Joseoun'un kralına bıraktığımda iç savaşımız başlayacak. Senden istediğim tek şey annene ve kardeşine sahip çıkman olacak. Şimdi çıkabilirsin. " Kral sessizce söylediklerinden sonra geri çekildi. Seokjin eğilip çıktı odadan. Çok büyük bir tehlikenin içindeydi. Sadece o değil, sevdikleri de öyleydi. Annesi, Changbin, Namjoon, Jungkook... Özellikle Taehyungu öğrenirlerse Seokjin için hiç iyi olmazdı. O da onların zaafını bulmalıydı. Saraydan dışarı çıktığında talim alanına yürüdü. Geldiğinde ise Jungkook ve kardeşi birlikte eğitim yapıyordu. Onların yanına gitti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Men In Love Taejin/Vjin [Tamamlandı]
FanfictionJoseon Hanedanlığı... Dönemin en güçlü Kralı Woo Hyuk'un 4. oğlu Kim Seokjin amansız hastalıkla mücadele eder. Halk ve Kraliyet hüzün içindedir. Kral bu hastalıktan kurtulması için yeryüzündeki tüm hekimleri ağırlasa da sonuç vermez. Ve kral bir g...