Flashback
Jungkook’un tüm yaşamı boyunca uğraştığı bunca şey ne içindi?
Emirleri yerine getirdiği takdirde kim ne oranda onu takdir edecekti? Ya da onların takdir ve madalyalarının omega için ne önemi vardı ki?
Kore’ye geldiği süre içinde aklı hep bu tür sorularla meşguldü. On sekiz yıllık ömrü boyunca ne aklı ne de bedeni hiç bu kadar özgür olmamıştı. Ulaştığı kısmi özgürlük hissi beynine bir mengene gibi sarılmış, onu bir dakika olsun rahat bırakmayan düşüncelerden uzaklaşmasına ortam sağlamıştı.
Her gün düzenli olarak aldığı haplar vardı, onların bir gramını dahi eksik alması oraya döndüğü anda foyasını ortaya çıkartırdı. Buna cesaret edemiyordu. Şimdilik.
Jungkook gerçek dünya hakkında hiçbir fikri olmayan bir çocuktu. Tecrübesizdi, toydu ve en önemlisi kendisine dayatılan idealler doğrultusunda yaşayan bir omegaydı. İçinde büyütüldüğü ortamı sorgulamak, düşünmek ve eleştirmek şu yaşına kadar bir an olsun aklına gelmiyordu.
Aslına bakarsanız onlara karşı çıkma gibi bir düşüncesi şu ana dek hiç var olmamıştı da. Beynini zehirli bir böcek gibi kemiren, onu içten içe yiyen sorgulamalar ağının başlaması alfayla ilk kez göz göze geldiği gün başlamıştı.
O güzeldi. Tehlikeliydi, zararlıydı, yok edici vaatlerle karşısına çıkan herkesi korkuturdu. Ama tüm bunların yanında göz alıcı bir güzelliğe de sahipti. Jungkook kısıtlanmış ömrü boyunca hiç onun gibisine rastlamamıştı. Çocukluğunu yaşayamamış ve pek çok duygudan mahrum bırakılmış bu ufak adam için onun gibisi yoktu.
Hayır, bunun tecrübesizliğiyle de uzaktan yakından alakası yoktu. İş arkadaşları bile her gün aynı vakitte kafeye uğrayan adamdan onun kadar etkileniyordu. Bu, onun güzelliğinin göreceli olmadığını gösterirdi değil mi? On sekiz yaşındaki toy çocuk buna inanıyordu.
Çok nadiren konuştuğu iş arkadaşları da onun gibi düşünüyordu hem.
Düşüncelerini bölen şey onunla birlikte kasada çalışan beta kızın iyi olup olmadığını sormasıydı. İyiydi, bir sorun yoktu. Öyle de cevap verdi. Kız kızgınlığının yakın olup olmadığını sorduğunda dudaklarında acı bir tebessüm oluştu. O kızgınlığa girmezdi ki. Hem boynuna taktığı koku engelleyici buna izin vermezdi hem de vücudunun işleyiş şekli buna engel olurdu.
Jungkook sıradan bir omega değildi. Hem doğuştan getirdiği yetiler hem de kendisine verilen takviyeler vücudunun işleyişini tekdüzelikten uzaklaştırmıştı. On altıncı yaşının başlarında yaşadığı ilk kızgınlığından sonra yaşanılanlar hem omegasını dengesiz kılmış hem de kızgınlığının rastgele zamanlarda ortaya çıkmasına neden olmuştu.
Alnında oluşan ter damlalarını gören beta kız, koluna dokunarak ona yardımcı olma girişiminde bulunsa da Jungkook’un koyu gözleri eşliğinde kolunu geri çekmesiyle karşılaşmıştı.
“Üzgünüm, sana yardım etmeye çalışıyordum.”
Korku dolu sesiyle konuştu, omeganın içe kapanık bir çocuk olduğunu fark edeli çok oluyordu. Yine de ondan bu denli kaba bir cevap almayı da beklemiyordu. “Bir daha dokunma bana.”

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shoot Love - Taekook
Fanfiction"Tek bir geceyle sınırlı kalması gerekiyordu." Kurt adamlar ve insanlar arasında tesis edilen barıştan yıllar sonra, Kim sürüsünün baş alfası Taehyung'un yolu, daha önce soylarının kesildiğine inanılan kutsal bir kurtla kesişir. Modern omegaverse ...