Bölüm 6

30 4 10
                                    

Gertrudis birkaç adım uzağındaki eve, pek de yabancısı değilmiş gibi baktı. O eve adımını atmayalı bir yıl olmuştu ve bir yıl önceki hararet yine kulaklarında yankılandı.

Genç asker geçmişin sesine kulaklarını tıkadı. Derin bir nefes alıp cesur adımlarla kapıya doğru yürüdü. Bunca zaman sonra çıkıp geldiğinde olacaklardan korkmuyordu. Çünkü söndüğünü zannedikleri ateşin aslında hala gürül gürül yandığının habercisi olarak gelmişti ve buraya gelmek de onun için bir başlangıç olacaktı

Kapının tokmağını sertçe vurdu. İçeriden gelen ayak sesleri kapıya yönelmişti ve açar açmaz Gertrudis'i gören kişinin,uzun zamandır bastırdığı öfkesi yeniden uyanmıştı

''Ne işin var senin burada!?''

Gertrudis kapıdaki kıza sabırla cevap verdi

''Seninle bir işim yok. Buraya seni görmeye gelmedim Penelope''

Gertrudis içeri dalmaya çalışırken ev sahibesi kız önüne geçerek ona engel oldu

''Defol git buradan Gertrudis!''

''Bak Penelope,bana zor kullandırma. Senin için gelmedim. Borja'yı görmem lazım'' diyerek bir yandan da eli beline sıkıştırdığı silahına gitmişti

''Yaptığından sonra mı bir de? Kardeşimi düşürdüğün o halden sonra mı?''

''Çekil dedim sana! Bir kez daha uyarmayacağım yoksa...''

Penelope Gertrudis'in elinin silahına uzandığını gördüğünde hem paniklemiş hem de daha da öfkelenmişti

''Seni iflah olmaz eşkıya! Daha ne kadar hayatımızı mahvedeceksin?''

''İnan bana,sizin bu dünyada aldığınız her nefes,bir hayatın mahvolması zaten''

Gertrudis Penelope'ye omuz atarak içeri daldı ve holde Borja'nın adını bağırmaya başladı. Penelope Gertrudis'in peşisıra gidip genç askerin belinden tuttu ve onu zorla dışarı çıkarmaya çalıştım

''Çık dışarı! Defol git!''

Penelope iri yarı bir kız olsa da Gertrudis gibi sağlam bünyeli bir kıza karşı koyması mümkün değildi. Gertrudis dirseğiyle Penelope'ye ufak bir darbe vurarak, bedenine ahtapot gibi dolanmış kollarından kurtuldu.

''Dokunma bana!''

''Defol bu evden! DEFOL!'' diye haykırdı Penelope bir yandan kapıyı göstererek

''Ne oluyor Penelope?''

Oldukça kalın ve itici tonda bir ses holde duyuldu. Borja tekerlekli sandalyesiyle karşılarında belirmişti. Gertrudis'i görür görmez bakışlarını nefret, yüzünü ise tiksinti bürüdü

''Gertrudis...ne diye geldin?''

''Sebeb-i ziyaretim, seni uzun zamandır aklımdan çıkaramadığımdan değil. Konuşmamız gerek. Önemli''

Borja iç çekti ve gönülsüzce de olsa Gertrudis'i kabul etti

''Geç. Penelope,bize çay getir''

''Gerek yok. Çok kalmayacağım'' dedi hafifçe Penelope'ye sırıtarak

Penelope yumruklarını sıkıp öfkeli adımlarla odasına doğru yürüdü

Gertrudis Borja'nın tekerlekli sandalyesinin ardından peşi sıra salona gitti. Koltuğa oturup bacak bacak üzerine atarak sanki kendi eviymiş gibi rahatça oturdu.

''Demek belinde silahla gezmeye başladın artık.''

''Ben bir askerim. Silah taşımam normal değil mi? Hem etraf çakallarla dolu. Gözümüzü dört açmamız lazım'' diyerek Borja'ya atıfta bulundu

Yorgun Demokrat [Yuri Plisetsky Fanfic]Where stories live. Discover now