Yirmi Yedinci Bölüm

18.6K 1K 83
                                    

Selamlar,

Bölümümüz hazır. Keyifle okuyun.




Önder günü kolay kurtardığını düşünerek eve gelmişti. Her şey rüya gibiydi. Önce Naz ile güzel güzel oynamış ardından fırtına gibi gelen Vural ile bütün dengesi şaşmıştı. Çok şükür Gülfem Hanım araya girmişti de Vural susmuştu. Daha ilginç olanı ise kızlar kahve yapmaya gittiklerinde Zafer Bey, Cihan ve Vural ile yaptığı sohbetti. Vural kırk yıllık dostuymuş gibi sohbet etmiş, espriler yapmıştı. Önder'e karşı herhangi bir kin, sinir belirtisi göstermemişti. Kalkarken de Önder'e "Arada buluşalım, sohbet edelim" demişti. Kaç aydır fellik fellik kaçtığı Vural, barış çubuğu uzatmıştı ona.


Çubuk demişti de, eve girip ayakkabılarını çıkardığında salon kapısında duran oklava dikkatini çekmişti."Hayırdır inşallah; Türker börek mi yaptı ki? Anlamaz ama," diye düşünürken salondan Türker çıktı ve oklavayı eline aldı.

-Ooo, sonunda eve teşrif edebildiniz, Önder Bey.


Önder böyle bir cümleyi ergenlik döneminde bir gün arkadaşlarıyla diskoda çok takılıp eve sabaha karşı geldiğinde duymuştu ve sonu hiç iyi bitmemişti. O gün aldığı cezanın haddi hesabı yoktu, hatırlayınca yüzünü buruşturdu. Amaaan, karşısındaki babası değildi; Türker'di.

-Selam, ekmekleri aldım, deyip torbayı salladı.

-Aman, pek de söz dinlermiş

-Kim?

-Sen.

-"Ekmek al, gel" demedin mi sen bana?

-Dedim mi?

-Dedin tabiii, ben Nilüferlerdeyken, derken sesinin desibeli düştü. Mayına basmıştı ve ayağını çekemiyordu.

-Ah evet, haberim olmadan benim sevdiğimin evine gitmiştin bugün, değil mi?

-Gitmiştim.

-Gitmiştin!

-Evet gitmiştim ve gelmiştim, ayyy, geldim. Ne bu ya, sorguda mıyız?

-Evet, sorgudayız ve şu an iyi polisle konuşuyorsun, birazdan kötü polis başlayacak.

-Öyle mi? Ne yapacaksın o oklavayla? Beni dövecek misin? deyip güldü Önder.

-Çok zekisin, deyip oklavayı kaldırıp Önder'e doğru salladı Türker.

-Hadi canım; şaka değil mi bu?

-Şimdi anlarsın şaka mı değil mi, dediğinde Türker ilk darbeyi Önder'in dizlerine indirdi. Önder kaçmaya başlayınca ikinci darbe poposuna geldi.

-Aaah! Acıyo yaa!

-Amaç acıması zaten! Acısın da bir daha nereye gidip nereye gidemeyeceğini öğren.

-Yapma yaa! derken koluna bir darbe daha aldı Önder.

-Bir daha bensiz iş çevirecek misin?

-Tövbeeee! Vallahi, billahi yapmayacağım! dedi Önder küçük bir çocuk gibi.

-Aferin. Şimdi git ellerini yıka; sofraya oturacağız.

-Piki, dedi Önder ince bir sesle ve banyoya gitti. "Abi, harbiden eli ağır. Babamdan ders mi aldı ki bu?" dedi ve ellerini yıkayıp oyalanmadan mutfağa gitti. Başka darbelere maruz kalmak istemiyordu.

İyi Ki Geldin!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin