23 (Yakut'tan)

7.5K 546 178
                                    

*İyi okumalar 🖤

Daha önce sadece bir kez geldiğim evi hafızamdan bulmuştum.

Arif'in evini Koray beni 'ev partisi' diye sürüklediğinde ziyaret etmiştim. Bu, Arif'in hislerini fark ettiğim gündü. Bizi birlikte görünce düşen suratı dikkatimi çekmişti. En yakın arkadaşı; bizi bilen tek arkadaşı sanıyordum. Bizi kabul etmediğini düşünüyordum. İlerleyen saatlerde Koray'a çaktırmadan temas etme çabalarıyla sorunun beni değil, Koray'la kendisinden başka birinin olması olduğunu anlamıştım.

Arif'i sevmediğimi, onun gibi belli ederdim. Koray'da bunu şakaya vurur, sadece didiştiğimizi sanardı.

Kapıya sertçe vururken, apartmandaki diğer insanların rahatsız olacağını umursamadım. Hatta olup ev sahibine bu piçi şikayet etmelerini istiyordum.

Açılan kapının ardından uykulu gözlerle bana bakan sarışınla midem bulandı. Sadece onu görmek bile iğrenmeme neden oluyordu.

Omzundan itip içeri girdiğimde "Ne bu şimdi?" deyip kapıyı sertçe kapattı.

Ayakkabılarla içeri girmeyi umursamadım.

"Konuşmak istemiştin, konuşalım."

Soğuk sesimle bir süre durakladı. Uykulu ifadesi dağılırken ellerini cebine soktu. Rahat gözükmeye çalışıyordu ya da şerefsiz gerçekten rahattı.

"Ev mi basıyorsun Yakut? Hiç senlik hareketler değil."

Sertçe bakıp "Beni tanıyormuş gibi konuşma." dedim.

Duymak istediklerim olmasa ağzını eline verir çıkar giderdim.

Dudakları alayla kıvrılırken "Basit insansın, tanımama gerek yok." dedi.

Ardından durduğumuz holden salona girdi. Arkasından giderken boynumu kütlettim.

Sakin ve sessiz kişiliğim parçalanmıştı. Onu da parçalara ayırmak istiyordum.

Üçlü koltuğa rahatça oturup, arkasına yaslandığında ayakta kaldım. Gözleriyle tekliyi işaret etmesine kaş çattım.

"Ne konuşmak istiyorsun?"

Ondan direkt bir itiraf almak için hislerine oynayacaktım. İlk soran ben olmadıkça, Koray'ın inancını ve isteğini de sarsmazdım.

Arif'in üzerimde gezen gözlerindeki nefret ve tiksintiyi net seçebiliyordum. Hislerimiz birbiriyle tamamen aynıydı; ilk andan beri.

"Ayakta dikilme, duyacaklarına dayanamayacaksın."

Sırıtarak söylediği şeyle kafamı dikleştirdim. Koray'la her şeyi konuşmasam, şu an ifadesinin altında bildiği bir şeyler yattığını sanırdım. Geçen attıği iftirayı süsleyecek olmalıydı.

"2, 3 müydü yoksa?"

Sesimdeki soğukluk asla azalmadı. Keyifle parlayan gözleri, kıvrılan dudağıyla kafasını salladı.

"İnanmıyor musun?"

"Koray seni 6 yıldır tanıyıp varlığının farkına varmamış. Benden sonra mı varacak?"

Kaşları çatılırken, sinirle dişlerini sıktı. Çatlayan keyifli ifadesini çaktırmamak için yüksek sesli kahkaha attı.

"Seviyeyi düşürünce, yükseltmek istemiştir."

Ellerim yüzüne patlama isteğiyle yumruk oldu. Kendimi sıkarken 'sırası değil' dedim. Her zamanki gibi kontrolümü sağlamalıydım.

"Ben olmasam bile, sen olmazdın Arif."

Kısmi Ayrılık (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin