Bölüm 3: Plan 2

Start from the beginning
                                    

Hüzün, öfke, korku... insanların hissettiği her bir duyguyu onlarda hissetmişti. İnsanlar ve hayvanların duyguları aynıydı zaten. Joker tüylerini yolamayacak kadar yorgun hissetmeye başlamıştı kendini. Sanki tekrar o deneylerin içerisindeydi ve derisine uyguladıkları bir ilaç yüzünden sanki tekrar derisi yanıyordu ve çok sevdiği, özenerek düzelttiği tüylerinin kökleri cayır cayır yanıyordu ve en sonunda dökülüyordu. Ne çok ağlamıştı dökülen tüylerinin arkasından.

Ve şimdi o insanların yaptığını yapmaya başlamıştı. Güzel, rengarenk tüylerini kendisi yoluyordu şimdi. Çünkü tekrar yanmasını istemiyordu. Tekrar o ilacı derisine uygulanmasını istemiyordu ve bu yüzden de tüylerini yoluyordu. Eğer yolmazsa tekrar yaparlardı. Hatta yapacaklardı! Yarın ya da başka bir zaman ama elbet bir gün yapacaklardı. Duymuştu. İnsanların dilini anlıyordu. Onları biliyordu. Onlar ki dünya âleminde ki en acımasız varlıklardı. Onlar ki... Ah! Onların hiç var olmalarını istemedi Joker. Hep istedi ve yine istiyor. Yok olsunlar istiyor. İstiyor ki artık tüylerini yolması gerekmesin çünkü canı çok acıyordu.

"Rabbim Cody'i bağışlasın." dedi papağan Joker tekrardan fısıldayarak. O ve onun zekası olmasaydı belki şimdi ölüydü. Hatta bir toprağa gömülü olarak değil aksine insanların kokuşmuş çöplerinin içinde olurdu ölü bedeni. Papağan Joker aynı kaderi yaşadığı dostuna, yaşlı Cody'e baktı. Gözlerinin içerisinde sanki yılların çığlıkları geçiyor gibiydi. Deney odasında ki çığlıkları duymadan önce insanlara ne kadar da güveniyor ve onları seviyordu. O zaman daha genç ve dinçti. Şimdi ise yaşlanmış ve daha çok olgun düşünmeye başlamıştı. Kendisi gibi acılarına kapılıp gitmemişti.

Şimdi nasıl bir planı olabilirdi? Buradan kaçmak imkansızdı. Her yer duvarla çevriliydi. Etraflarında ki ağaçlar, tavanda ki güneş ve bulutlar bile sahteydi. Güneş her daim tepede olur muydu? İnsanlar onlara güneşin hep tepede olduğuna mı inandırmaya çalışıyorlardı? Gerçek güneş şimdi nasıl bir hal almıştı? Havalar soğuk muydu yoksa sıcak mı? Ne kadar çok mahrumdurlar şu doğadan. Sahip olmaları gereken yerlerden ne kadar uzaktılar. Aslında sadece aralarında dört duvar vardı. Sahip olmak istedikleri o doğa sadece dört duvar ötedeydi. Düşünüldüğünde çok kolaydı çıkması ancak onlara öyle değildi. O dört duvar onların üzerlerine kilitlenmişti. Ve kilitli kapılar ancak doğru anahtarla açılırdı. Yanlış anahtarlar ne kadar uğraşsan da seni bulunduğun durumdan kurtaramazdı.

Aslan Harly. Onun nesli azalmaya başlamıştı. Joker ve yaşlı Cody bunu hissediyordu ve bu yüzden de insanlar ona çokça bağlanmaya başlıyordu. Onu ellerinden kaçırmamaya çalışıyorlardı. Nesli tükenmeye başlayan her hayvan insanlar tarafından gözetim altına alınırdı. Dişi kaplan Lily. Onunda artık soyu tükenmeye başlıyordu. Başı hep eğik olan zürafa Mottled'inde soyu tükeniyordu. Siyah benekli zebra Mara'nin da soyu tükeniyordu ve onlar nesillerinin tükenmeye başladıklarından bihaberdi. Ve insanlar bu yüzden onları dikkatlice seyrediyorlar ve ellerinde taşıdıkları küçük aletlerle fotoğraflarını çekiyorlardı ki soyları tamamen tükendiklerinde tekrar bakabilesinlerdi.

"Bir gün insan neslinin de soyu tükenecek." diye düşündü papağan Joker ona bakan insanlara bakarak.

Yılan Katniss'de bir hareketlenme olmadığında. Görevli onu ne kadar kışkırtmaya çalışsa da Katniss, yaşlı Cody'nin gözlerini gördükten sonra karşısında ki insanoğlunu düşünmeyi bıraktı. Ve böylece görevli Katniss'in kafesinden çıkmış diğer insanlar ise yavaşça diğer hayvanlara bakmak için dağılmışlardı. Bu sefer kimse kimseyi alkışlamamıştı.

ESARETWhere stories live. Discover now