0.8

20 5 6
                                    

┴┬┴┤(・_├┬┴┬┴

Ödev için verilen üç haftadan geriye sadece bir hafta kalmıştı. Bu süreçte arkadaş olmamışlardı belki ama ikisi de birbirine biraz olsun ısınmıştı, ki bazen Tunahan'ın Kutay'ı güldürdüğü bile olmuştu. Çok iyi vakit geçirmiş sayılmazlardı ama kötü de değildi.

Bu iki haftada bir kez Tuna, iki kez de Kutay diğerinin evine gitmişti ve Kutay şunu anlamıştı ki Tunahan'ın ailesi gerçekten çok tatlı insanlardı. Dört katlı bir aile aparmanında yaşıyorlardı ve evin altında işlettikleri bir yerleri vardı. Kutay, Hatice teyze, yani Tunahan'ın babaannesi ile onun küçük bir işi çıktığında sadece bir kez karşılaşmıştı ve kadın o kadar fazla şeyden bahsetmişti ki sanki birileri ile konuşmaya ihtiyacı vardı. Kutay da onu hiç geri çevirmeden seve seve bunu yapmıştı.

Kutay'ın kendini ansızın içinde bulduğu bir başka şey de Tunahan'ın arkadaşları olmuştu. Takım arkadaşları korkunç derecede itici olsa da normal arkadaşları o kadar da kötü değildi. İkisinin konuşması gereken zamanlarda bazen Mali ve İrfan diplerinde bitiyordu. Belki sinir bozuculardı ama yine de katlanılabilirlerdi.

Bu sürede Tunahan da Kutay'ın ailesini tanıdı. Sadece bir kere gitmiş olsa da annesinin çok tatlı biri olduğunu anlamıştı. Bir kuaförü vardı ve kesinlikle elinin lezzeti çok iyiydi, kısaca elleri her anlamda fazlasıyla becerikliydi. Belki Kutay da çizim yeteneğini ondan almıştı. Ve babası, onu zaten tanıyordu, eşit ağırlık olduğu için çok kez görüyordu coğrafya öğretmenini.

Alper'i de tanıyordu, arkadaş bile sayılırlardı belki de. Ama Yağız'la ilk kez tanışmıştı ve Yağız garip bir şekilde Tunahan'ı çok sevmişyi. O günden sonra hiç görüşmeseler de, o gün Yağız Tunahan'a basketbolla ilgili bildiği her şeyden bahsetti.

Bunlar olurken Tunahan bilmediği bir şeyi daha öğrenmişti ki, Kutay da eşit ağırlıktı. Kimyada bu kadar iyi olunca onu aklında hep sayısal diye kodlamıştı oysa ki.

Kısacası geride bıraktıkları üç haftada bunlar yaşanmıştı. Şimdiyse ikisi kantinde boş bir masada ödeve son dokunuşlarını yaparken ve sunumun nasıl olacağını tartışıyorlardı.

O sırada, "Kaptan hadi ya. Seni bekliyoruz sabahtan beri." diyerek homurdandı masalarına yaklaşan Vedat ve takımdan birkaç kişi. Kutay umursamadan devam etti.

"Bekleyin lan, geliyorum, çatlamayın."

"Bu inekle mi takılacaksın abi, hadi." İçlerinden biri çocuk gibi zırlayarak konuştuğunda Kutay bu sefer durdu. Göz ucuyla Tunahan'a baktı, ayağa kalktığındaysa tekrar kağıda döndü.

"Ha şöyle ya. Hadi." dedi Vedat. Tunahan giderken son bir kez Kutay'a bakmak istedi ama çocuklar peşinden ittirip duruyordu, ama Kutay ona bakmadı bile.

Ne düşünmüştü ki. Hayatı boyunca böyle insanlar tarafından bu muameleye maruz kalmıştı. Şimdi her şey aniden değişecek miydi? Belki arkadaş edinmeyi deneseydi böyle olmazdı ama onu da hiç denemedi. Belki de hak etmişti bunları.

Yine de az önce yaşananlara rağmen Tunahan'ı suçlayamıyordu. Nedenini bilmese de, olmuyordu işte.

┴┬┴┤├┬┴┬┴

Catlak bebek ne istedigini bilmiyosun ama biliyosun ki onceden ona sahiptin simdi geri istiyosun

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Catlak bebek ne istedigini bilmiyosun ama biliyosun ki onceden ona sahiptin simdi geri istiyosun

Damn

Chem Class||bxbWhere stories live. Discover now