0.6

23 4 18
                                    

┴┬┴┤(・_├┬┴┬┴

Son konuşmalarından sonra her şey gerçekten de Kutay'ın istediği oldu ve ödev harici konuşmadılar, birbirlerine bile yazmadılar. Okulda karşılaştıklarında gerekiyorsa konuştular ve sonraki buluşmayı ayarladılar. Haftaiçi bir gün daha araştırma için dışarıda buluştular ve Kutay'ın dediği gibi cumartesi de makete başlayacaklardı ki onu da Tunahan'ların evinde yapma kararı aldılar.

__φ(..)

Kutay Verir
Nasıl gelicem yarın

Bilmiyorum o tarafları pek

Tunahan Kılıç
Sen karşıyakada oturuyorsun değil mi

Kutay Verir
Evet

Tunahan Kılıç
Metroya binip egekentte in 295e bin sonra beni ararsın

Yapamam dersen egekentin oraya gelirim

Kutay Verir
Yaparım

Tunahan Kılıç
Kaç gibi çıkarsın evden

Kutay Verir
Bilmiyorum erken gelirim makete başlıyoruz sonuçta

9 gibi falan çıkarım?

(¬ ¬ )

Kutay, saat 09:23'ü gösterirken metrodan inmişti. Hava bugün çok kasvetli duruyor, demişti annesi evden çıkarken. Ocak ayındalardı ve son zamanlarda hava hep yağmurluydu. Böyle havaların pek hastası değildi ama şikayet de etmezdi, yalnızca uykusu gelirdi böyle günlerde.

Yürüyen merdivenden çıkarken dinlediği şarkıyı değiştirdi ve Tunahan'ın hangi otobüsü yazdığına baktı. Yukarıya çıkınca insanları rahatsız etmemek için kenara geçti ve etrafına bakınmaya başladı. Bir sürü otobüs, onlara yetişmeye çalışan insanlar, Tunahan, kalkan otobüsler... Tunahan?

Kutay hızlı adımlarla yanına giderken Tunahan da arabadan indi. Boy farkları çok fazlaydı ve Kutay her seferinde buna şaşırmadan edemiyordu. Haliyle Tunahan basketbolcuydu, Kutay'ın kaderi de biraz annesini gibiydi.

"Ben hallederim demiştim." dedi yanına vardığında. Tunahan sıkkın bir tavırla "Sana da günaydın." dediğinde bu cevaba karşılık dik dik baksa da yanıtsız bırakmadı Kutay onu.

"Günaydın, ben hallederim demiştim."

Tunahan bu kez daha sakin bir tavırla "Anladım sen halledersin. Ama ilk kez geldiğin için zorlanmanı istemedim." dediğinde Kutay onun bu yaptığı inceliğin çok hoş olduğunu düşünse de mahçup hissetmişti.

Hiçbir şey söylemeden öylece beklediğinde "Binecek misin? Hava çok soğuk." diyerek içeri girmesini teklif eder gibi arabayı gösterdi Tunahan.

"Başka şansım mı var?" Arabanın arkasından dolaşıp ön koltuğa binerken çantasının tek omzunu çıkardı ve kucağına alıp oturdu Kutay. Araba çalışırken aklındaki tek soru Tuna'nın ne zamandır araba kullandığıydı. Evet, lisenin başında hazırlık okumuşlardı ancak yine de mantıklı gelmiyordu.

Bunları düşünürken camdan dışarıya dalan Kutay müzik sesinin yükselmesiyle kendine geldi. Mabel Matiz çalıyordu ancak bunun radyodan olmadığını fark etti, belli ki Tunahan açmıştı. Onun böyle bir sanaçtıyı dinlemesini pek beklemiyordu, o yüzden şaşırmıştı. Aslında ne dinler acaba diye hiç düşünmediğinden ne açsa şaşırırdı zaten.

Chem Class||bxbWhere stories live. Discover now