toska, minsung

toska.

jisung:
minho sana sarılmak istiyorum,
izin ver lütfen

minho:
jisung, iyi misin?
neden ki bir şey mi oldu?

jisung:
inan bana sana sarılmam için bir şeyin olmasına gerek yok minho.
sadece sarılmak iyi hissettirir, bence yani.
herkes sarılmayı hak eder minho

minho:
öyle

jisung:
söylesene minho,
sana sarılsam gider mi tüm sorunların?

minho:
bilmem ki.
sarılmadım kimseye ben.
geçer mi gerçekten?

jisung:
herkese sarılsan geçmez inan bana.
fakat söz veriyorum ben tüm sorunlarını geçiririm minho.
sana öyle bir sarılırım ki,
içindeki o yaşama hevesini yeşertirim.

minho:
jisung, seni tam olarak tanımıyorum.
fakat o kadar çaresiz hissediyorum ki, lütfen sarıl bana.

jisung:
inan bana minho, sana bir gün çok güzel bir şekilde sarılacağım.
fakat lütfen anlat bana,
neden mutsuzsun bu kadar?

minho:
siktir
ben bilmiyorum

jisung:
ne?

minho:
neden ağladığımı bilmiyorum,
neden mutsuzum bilmiyorum.
hiçbir nedeni yok,
sadece hayattan zevk almıyorum sanırım.
çok şımarığım öyle değil mi?

jisung:
toska

minho:
ne?

jisung:
hiçbir nedeni olmadan hissedilen üzüntü, keder anlamına geliyor toska.
(Görüldü, 20.12)