Bölüm 39: Antibiyotik

En başından başla
                                    

Yine de olay çıkartmaya gerek yok. Dikkat çekmemek lazım.

"Harvard amcanın yerini almanıza sevindim. Bazen bu tarz hizmetlere ihtiyaç duyuluyor."

"İhtiyaçlarınızı karşılarız o zaman. İki güzel genç kız." Göz kırptım. Kızardı.

Basit tekniklerden biri. Karşıdakinin şüphesini anlamak için hafif flört veya o tarz olaylar. Normal tepki sorun yok demek. Ama ısrarla gülümsemeye devam ediyorsa veya dişini sıkıyorsa o da sorun var anlamına geliyor.

"Birşeyler ikram etmek isterdim ama malum buraya geleli henüz yarım saat oldu. İsterseniz ağrı kesici verebilirim ama."

Güldük. Başka basit teknik. Espri yap. Grubun hiyerarşisini felan analiz için. Eğer yancılar gülmeden önce asıl adamın tepkisini ölçerse demektir ki otorite var. Ama normal gelişirse sadece basit bir grup insanla konuşuyorsun demektir. Ve esprinin niteliğiyle ufak bir IQ testi de yapabilirsin.

Yanılmıştım. Öbür kızın da beyni vardı. Neden konuşmuyordu bilmiyom.

Gülme faslı bittikten sonra devam ettim. "Ciddiyim. Eğer bir sorununuz varsa bakalım. Şu an tam teçhizatız. Sadece tabelamız yok."

"Aslında benim iki gündür boğazım ağrıyor." Erkeksi olan nihayet konuştu. Tipine gayet uyan ama yine de kadınsı derin bir sesi vardı.

"Tabi. Gel bakalım o zaman." Arkamı döndüm. Muayene odası arkamdaydı çünkü.

"Benim gelmemde sakınca var mı?" Şapkalı kız konuştu.

"Yo hayır. Ameliyata girmiyoruz sonuçta."

-

"Soyun."

"Bu gerçekten gerekli mi?" Sierra. Beyinliğe devam ediyordu.

"Evet. Sırtını dinlemem lazım."

Boğazı hafif kızarmıştı. Tonsilit. Bir hafta basit antibiyotik tedavisi. Yine de ciğerlerinde de birşey olduğundan şüpheleniyordum. Hırıltılıydı çünkü.

Kız üzerindeki tulumvari şeyin fermuarını açıp belden yukarısını çıkarttı. Yine suratının verdiği hissiyatı destekleyen bir vücudu vardı. Gayet açık görülebilir derecede kaslı fakat yine de kadınsı.

Sırtına kulağımı dayamamla kaskı kafamda unuttuğumu hatırladım. Ne büyük kabalık.

Bayan şapka salaklığıma hafifçe güldü. Ben de sırıtarak doğruldum ve kaskı çıkarttım.

"Dalgınlık."

"Olur öyle."

Tekrar eğilip kızın sırtına kafamı dayadım.

"Derin nefes al."

Dediğimi yaptı. Haklıydım.

Geri doğruldum. "Tonsilit bir de hafif akut bronşit. Vereceğim hapı sabah akşam yemeklerden önce birer tablet içeceksin. Bitene kadar, öbür türlü anlamı olmaz."

"Tamam."

"Kaç yaşındasın?"

"On dört."

Ufak bir şok geçirdim. On dört mü? En az yirmi gösteriyordu. Bir yetmiş boy ve o kadar yapı.

Vay anasını. Neyse.

Bizim 1796 gibi vitaminsiz değil en azından.

"Normalde yaşına göre şurup yazmam lazım ama boşver." Kenardaki dolapların birinden bir kutu alıp uzattım. "Dediğim gibi. Anladın değil mi?"

"Evet." Gülümseyerek başını salladı. Okey. Sorun çözüldü.

"Borcumiz ne kadar?"

"Bu sefer bendensiniz. Zorla muayene edip üstüne para alacak değilim ya."

Güldü. "Pekala çok teşekkürler o zaman."

"Ne demek."

"Bir de birşey sormak istiyorum."

"Dinliyorum."

"Az önce kapının önünde pembe saçlı biri vardı. Kimdi o?"

Eheh. Kokuyu almış.

"Bilmiyorum. Dreadhold'da tuttuğum güvenlik ekibinin lideri o kadar. Ama bundan sonra buralarda takılacak, bir ara kendin sorabilirsin."

"Pekala. Çok teşekkürler yine."

"O kadar teşekküre gerek yok. Altı üstü bir kutu antibiyotik."

Konuşmaya devam edecekmiş gibi görünse de susup gülümsemeyi tercih etti.

1796 konusunda kıllanmış gibiydi.

Kapıya kadar geçirdim. Sonra da az önce oturduğum yere geri çöktüm.

Kızlar planıma köstek olabilirlerdi. Bilmiyorum.

Derin bir nefes alıp kapıdaki Edward'a baktım. Onun dışında herkes yukarıda pinekliyordu. Bekçi köpeğim benim.

Saat ikiye yaklaşıyor olmalıydı ama benim uyuz ekibim gece sekiz saat uyumasına rağmen hala uyuzlanıyordu.

Neyse. Yarın uyuyacak vakit bulurlarsa.

-

Selamlar.

Önceki bölüm çok kısa geldi bana o yüzden bu onun devamı. Dün yayınlayacaktım aslında da unutmuşum.

Neyse. Sağlık olsun. Kısmet nasip.

Astora'ya yeni bölüm gelebilir. Ah o da okunsa. Neyse. Sağlık olsun. Kısmet nasip.

Uzatmayacağım.. 5K özel için sorularınızı bekliyorum. Özel mesaj attırmayın bana.

Beğendiyseniz vote. Yorumlarınızı da bekliyorum.

Neyse. Sağlık olsun. Kısmet nasip.
-PhX

Proje E.D.E.N. [Son]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin