2-A.B.

156K 5.8K 1.6K
                                        

Yazardan*

İnsana, en çok sevdiği, acı çektirirmiş.

İnsan en çok ona kırılırmış, üzülürmüş.

Devrim bunu çok yakından öğrendi.Kız kardeşinden...

"NE DEMEK BULAMIYORUZ?BULUN LAN ONLARI BANA!" diye adeta kükredi Devrim.

Hem üzgün hem de sinirliydi.Kardeşi bir adama kaçmıştı.Eğer gelip, kendisine uygun bir dille söylese, onlara krallara layık düğün yapacağını bile bile kaçmıştı hem de.

Sinirle ellerini saçlarına geçirdi.Nerede hata yapmıştı?Kız kardeşi neden onu yok sayarak, kaçmıştı? Bilmiyor muydu, ona kıyamadığını, saçının teline tek bir zarar gelse Mardin'i yakacağını?Neden ben sevdalandım, deyip çıkmadı karşısına?

"Neredesin Rojin?" diye fısıldadı.

Üzgün olan biri daha vardı.

Ahsen Bozdağ.

Odasında yere çökmüş, ağlayarak abisinin sağ salim dönmesi için Allah'a dua ediyordu.

Abisinin kaçırdığı kız, Mardin'in en güçlü aşiretlerinden biri olan Arnas aşiretinin biricik kızıydı.Abisinin sağ dönmeyeceği kesindi.

İki konakta da ağıtlar yakılıyordu. Kaçan iki genç Mardin'in her toprağında karış karış aranıyordu.

***
"Ağalar hüküm belli, kimse gençlerin ölmesini istemez."

Bir cümle insanın hayatını değiştirebilir miydi?

"Reşat ağanın oğlu Devrim ağa ve Süleyman ağanın kızı evlenecek.Kan davası bitecek."

Süleyman ağanın 3 kızı vardı.2'si evliydi.Geriye tek kızı Ahsen kalıyordu.

Süleyman ağa hiç tereddüt etmeden, "Kabul." dedi.O uğursuz, oğlundan kıymetli miydi?

Reşat ağa eliyle sakılını okşadı.Oğlu deli doluydu.Eee evlenme yaşıda gelmişti.

Oğlu her ne kadar sert biri olsa da bir kadına hiçbir şey yapmayacağını biliyordu."Kabul." dedi.Devrim bu durumdan pek memnun olmayacaktı ama olsundu.

***
"Kız kaç yaşında?" Devrim her ne kadar sakin olmaya çalışsa da olamıyordu.Sürekli derin nefesler alıyor, öfkesini en aza indirmeye çalışıyordu.

"23" diye cevapladı soruyu Reşat ağa.Devrim ayağa kalktı."Ben kaç yaşındayım bav?32!Aramızda 9 yaş var.Olacak iş mi bu?" dedi sitemle.

Reşat ağa oturduğu yerde arkasına doğru yaslandı."Tek sorun bu mu evlat?Buysa halledilir, birbirinize alıştıktan sonra bir şey olmaz." dedi.

Devrim, babasının suratının tam ortasına yumruk geçirmek istiyordu.'O senin baban.' diyerek sakinleştirmeye çalıştı kendini.

"İki güne düğünün var Devrim ağa, kendini hazırla."

Devrim olduğu yerde gözlerini sıkıca kapattı.Korkuyordu.

Evet evet, Devrim Ömer Arnas korkuyordu.

Umarım onunla anlaşabiliriz  diye geçirdi içinden.

Hızla evden çıktı.Arabasına binip, canı sıkkın olduğunda gittiği kişinin yanına, Hakkı dedeye gitti.

"Erken değil mi beyim.İki güne hazırlıklar nasıl yetişir.Hem daha kızı görmemişiz.Çeyiz alışverişi, düğün, kına, nişan, söz kesimi-"

"Yeter hatun!Sen halledersin." diyerek sözünü kesti Hatice hanımın.

"Adam nasıl halledeyim iki güne hepsini?Robot muyum ben?" dedi sinirle Hatice hanım.

"Bacıların ne işe yarıyor? Çağır onları.Bir sürü gelinin var.Halledersin.Süleyman ağaya haber ettim.Bu akşam kızı istemeye gidiyoruz."

***
Yetimlik.

Belki de dünyadaki en büyük acılardan biriydi.

Anne sevgisi görmemek.

Ahsen bir ilkbahar günü annesini kaybetmişti.Annesiyle beraber o birçok şeyi de kaybetmişti.

Ama bir şey kazanmıştı.

Değersizlik.

Babası annesinden sonra çok değişmişti.İlk başlarda acı çektiği için böyle davrandığını düşünse de yıllar geçtikçe babasının ona olan nefreti daha da artmıştı.Diğer çocuklarına karşı iyi olan baba, Ahsen'e karşı kaplan kesiliyordu.

Nedenini Ahsen de bilmiyordu.

"Niye zırlıyorsun kız, mis gibi ağa karısı olacan.Kocanı elinde tuttun mu,  eline de bir çocuk verdim mi, güllük gülistanlık hayat yaşarsın yeminle."

Ahsen, yengesinin söylediği sözleri duyduğunda daha şiddetli ağlamaya başladı.

Evleniyordu.

Daha doğru düzgün tanımadığı adamla.

Herkesin zalimliğinden, gücünden bahsettiği adamla.

Devrim Ömer Arnas'la.

"Hadi hadi kalkta hazırlan, birazdan gelir adamlar." diyerek arkasını dönüp gitti Yeliz.

Doğru diyordu yengesi hazırlanmalıydı.Oturduğu yatağından kalktı, dolabının başına geldi.Ne giymeliydi?Annesi olsaydı söylerdi.

Kıyafetlerinin arasından beyaz bir elbiseyi seçti.Balon kollu, hoş, zarif bir elbiseydi.

Başının yarısını örten şalı çıkarttı.Saçlarını taradı.Elbisesine uyumlu şalı tel tokalarla saçlarına taktı.Uçlarını serbest bıraktı.

Gözlerine kalem sürerek ön plana çıkardı.

Aşağı indi, mutfağa geçti.Gelen misafirler için hazırlanan yemeklere baktı.

Nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu.

Heyecanlanmalı mıydı?

Hissettiği tek duygu korkuydu.Belki biraz da umut.

Onu, bu cehennemden kutarabilecek bir umut.

Devrim Ömer Arnas birinin umudu olduğunu bilse ne düşürdü veya hissederdi?

Belki de ona tek yakışmayan duyguydu.

Ona sevgi bile hissedebilirsiniz ama umut asla.

Daha doğrusu insanlar öyle düşünüyordu.

🍁

Aşağıdan davul zurna sesleri geliyor ben burada bölüm yazıyorum.🙌

Çok düzgün bir bölüm olmadı:(Çok aceleye geldi.😶

Bir dahaki bölüm karşılaşacaklar.İnşallahhhhh 👄👍

Ankara'ya dönünce bölümler eski aktifliğine dönecek.❤

Neriman dolan da gel,
Neriman toplan gel.
Nerimaaaaaaan💃💃

Arkada bu şarkı çalıyor.Neyse ben halay çekmeye gidiyom bb aşkolar.

Sizi seviyore💅😘

YILDIZA BASMAYI UNUTMAYIN!🍁😼

08/Eylül kaçıncı ay ya?/2022

AHSEN|BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin